Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi

Sosyal medya kullanımının artması yurt dışında yaşama hedefi yaygınlaştırdı. Türkiye’deki pek çok genç yurt dışına gitmenin yollarını arıyor. Bunun sebebi sorulduğunda da daha iyi eğitim imkânları, daha çok para kazanabilmek, daha konforlu bir yaşam sürmek gibi pek çok sebep sunuyorlar. Elbette her insan bunları ister. Eğitim için yurt dışına da gidilebilir. Zira Peygamber Efendimiz (sav) “İlim Çin’de bile olsa gidip alınız.” demiştir. Her ferdin kendi vatanına hizmet vazifesi vardır. Bu yüzden kişi, eğitimini bitirdikten sonra vatanına dönüp bilgilerini kullanırsa yaşadığı topraklara karşı vazifesini yerine getirmiş olur. Yoksa öğrendikleri yalnızca kendi çıkarlarına hizmet eder.

VATAN DAVA ADAMI KAYBETTİ AMERİKA BİR KUKLA KAZANDI

Bir süredir sosyal medyada yurt dışında iş bulanların -marifetmiş gibi- sıklıkla kullandıkları başlıklar var: “#TürkiyebirmimarkaybettiAmerikabirpostacıkazandı” veya “#TürkiyebirmühendiskaybettiFransabirototamircikazandı” gibi başlıklar. Ve yurt dışında daha çok para kazanabildiklerini gözümüze sokup duruyorlar. Peki para her şey mi? Para için yurt dışına gidip vatanımızı bölmeye çalışanlara hizmet etmek doğru bir şey mi? Açıkçası ben bir Türk genci olarak vatanım için çalışıp az para kazanmayı, yurt dışına gidip vatanıma saldıranlara hizmet ederek çok para kazanmaya tercih ederim. Yani NASA’da çalışan bir Türk ile Amerika’ya hizmet ettiği için gurur duymak zorunda mıyım? Benim örnek aldığım ve gurur duyduğum, yurt dışında okumuş olmasına rağmen vatanına hizmet eden pek çok insan var. Bunlardan birisi de Oktay Sinanoğlu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ PROFESÖRÜ”

Oktay Sinanoğlu, Yale Üniversitesi’nde 20. yüzyılda tam profesörlük unvanı alan en genç öğretim görevlilerinden biri. Yıllar boyunca Türk üniversitelerine danışmanlık yaptı. Özel kanun çıkarılarak “Türkiye Cumhuriyeti Profesörü” unvanı verilen ilk ve şimdilik tek profesörümüzdür. Yaşamı boyunca kuantum mekaniği ile ilgilendi. Hayatı başarılarla dolu olan Sinanoğlu iki kez Nobel Ödülü’ne aday gösterildi. Akademik başarılarının yanında Türkçeye ve Türk kültürüne yaptığı hizmetleri de unutmamak gerek. Bu yüzden örnek alınması gereken biri olduğunu düşünüyorum Sinanoğlu’nun. Bir röportajında “Aslında benim en büyük buluşum, İngiliz ve Amerikan numaralarıyla Türkçeyi yok etmek üzere yola çıktıklarını anlamam. Modern dünyada bir ülkeyi sömürge hâline getirmek için topa, tüfeğe gerek yok; dilinden başlayacaksınız.” diyerek dilin bir millet için ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.

“TÜRKÇE GİDERSE TÜRKİYE GİDER!”

Amerika’dan döndükten sonra Sinanoğlu, yaşamı boyunca Amerika’nın barbar olduğunu, dilimize ve kültürümüze sımsıkı sarılmamız gerektiğini anlatarak özellikle gençleri bu konularda bilinçlendirmeye çalışmıştır. “Türkçe giderse Türkiye gider!” sözü onun mücadelesinin ana felsefesidir. Onun için Türkiye sadece vatanı değil, hayat amacı olmuştur. Vatanını beğenmeyenlerin vatansız kaldığı şu zamanda bizler, toprağımıza ağaç köklerinin toprağa sarıldığı gibi sımsıkı sarılmalıyız.

Giden gider. Biz her daim buradayız.
Tasalanma yiğidim; zaman bizden yanadır
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır
Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır
Kapıları açacak coşkun bin niyaz kaldı
Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı

Editör: TE Bilisim