Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola'nın başkenti Luanda'ya hareketi öncesinde basın toplantısı düzenledi. Açıklamasında Kılıçdaroğlu'nun yayınladığı video ile memurları tehdit etmesinin suç olduğunu belirten Erdoğan "Her şeyden önce, Türkiye vesayeti de, darbe zihniyetini gömeli de çok oldu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Önemli adımlar atacağız. Ziyaretlerimiz kapsamında meclis hitabımız da olacak. Karşılıklı ziyaretlerimiz ilişkilerimizde önemli bir ivme yakalanmasına vesile oldu.

İlişkilerimizi daha ileriye nasıl götüreceğimize ilişkin değerlendirmelerimiz olacak.

Son durağımız Nijerya olacak. Bu konuda Maarif vakfı okullarımız, Türk Kızılayı ve diğer kurumlarımızın çalışmaları da Afrikalı kardeşlerimizle gönül köprülerimizi sağlamlaştırıyor. Bunları değerlendirme imkanı bulacağız.

Afrika'ya bir farklı bakıyoruz. Başkaları gibi eski sömürge düzenini yeni yollarla sürdürmeye çalışanlardan da değiliz.

KILIÇDAROĞLU'NUN MEMURLARI TEHDİDİ

Anamuhalefet liderinin bu açıklaması CHP'nin vesayet zihniyetine sahip olduğunun açık bir itirafıdır. Bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya davet etmek bundan başka bir şey değildir.

Milletimiz Cumhurbaşkanlığı sistemi için tercihini ortaya koydu. Bunun bir nedeni de vesayet düzenini ortadan kaldırmaktır. Hatırlayın parlamenter sistemde hep çatışmalar oldu ve CHP her zaman siyaseti seçilmiş iradeyi sınırlandıracak bir enstrüman olarak kullandı. Bundan dolayı Milletimiz yeni sistemi başkanlık sistemini tercih etti. Bu da bürokrasinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.

Biz CHP'nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Bay Kemal'in heves ettiği o günler geride kaldı. Boş heves bu.

Diğer yandan Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu bay Kemal'e hatırlatıyorum. Burası bir kabile devleti değildir. Bay Kemal'in oyun oynadığı bir alan hiç değildir.

Herkes görevini doğru yapmakla mükelleftir. Aynı şey muhalefet unsurları için de geçerlidir. Bu siyasi garabeti bir tarafa bıraktım bu aynı zamanda açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin.

Bu kişinin milletimizi ilk tehdidi bu değildir. Kendi aklınca yargıyı, polisi herkesi tehdit ediyor. Çiftçiyi, esnafı her kesimi tehdit ediyor. Pazartesi'den itibaren memurların vay haline bu ülkede diyor. Hadi bakalım göreceğiz. Ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal bu alan boş değil. Bu ülkede memurunun hakiminin polisinin öğretmeninin haklarını savunan bir iktidar var.

MB'nin bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası başkanı sana randevu verdi. Bağımsız olmamış olsaydı sana bu rendevuyu vermemiş olabilirdi. Ve yalan yanlış açıklamalarla da ziyaretten çıktıktan sonra hala medyayı kandırmaya kalkıyorsun. Halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yanlış. utanmadan sıkılmadan böyle bir ziyareti gerçekleştirdiğini ifade ediyorsun.

Bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız ama her şeyden önce biz bu dönemleri gömeli çok oldu. Tabi o zamanlar Kılıçdaroğlu siyaseti bilmiyordu. Yeni yeni alışacak ama bu da zaman alacak ve herhalde ondan sonra da elveda siyaset diyecek.

Bu zatın FETÖ'cülerin, PKK'nın ve kendilerini desteklediklerini beyan eden kimi ülkelerin gazıyla kendini ortaya atmasından doğrusu üzüntü duyuyorum. Koronavirüse bile çare bulma noktasına gelen TIP ilminin bu zatın acınası haline bir çözüm geliştireceğini umud ediyorum.

Türkiye'nin yıkım değil eser ve hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımı da partilerinin düşürüldüğü bu acıklı durumdan çıkması için harekete geçmeye davet ediyorum.

Dostlarıyla söylem birliği ve rol paylaşımı yapmışlar. MB ziyareti ise gerçekleri görmesi bakımından umarım kendisi için yine de faydası olmuştur. Ancak ziyaret sonrası açıklamalarından görülüyor ki kim hangi bilgiyi verirse versin bunları anlamamışlardır.

"ANKET MANİPÜLASYONLARINDAN BIKTIK"

Değerli arkadaşlar özellikle son dönemde ortaya atılan anketlerin kimler tarafından ne amaçla yapıldığı ortadadır. Bu tür anketlerde manipülasyondan ciddi manada bıktık. Ama gerçekçi anketler bunların manipülasyonlarını tamamıyla ayaklar altına alacak anketlerdir. Anketle millete psikolojik operasyon çabaları her zaman olmuştur. Ama biz bunlara alışığız. Kamuoyu araştırma şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha öne de açıklamıştık.

Son seçimlerde sonuçları bırakın bileni, yakın tahminde bulunan bile çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bunu açıkça gördük. Çalıştıkları partinin beklentilerine göre sonuç çıkarıyorlar.

Eserleri yatırımları milletimiz görmüyor mu sanıyorsunuz? Sandık bu işlerin aynasıdır. Milletin gönlünde şaşmaz yer alan AK Parti inşaAllah Haziran'da da yola devam diyecektir. Ben Milletimizin bu balon anketlere gereken cevabı vereceğine inanıyorum.

F-35 ve F-16 ALIMLARI

Arkadaşlar bu konu tabi malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. Bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. Bu ödemeler karşısında ABD'nin böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım dedik. Bugünün devamlılığı için de özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. F-16'ların modernizasyonundan tutun yenilerini almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. Bu F-35 programı kapsamında ödemesini almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz.

TÜRKOVAC'TA SONA DOĞRU

Az gelişmiş toplumlar ne yazık ki kaderine terk edildi. Biz Türkiye olarak buna böyle bakamayız. Solunum cihazlarına kadar ne gerekiyorsa elimizden geldiğince yardım elimizi uzatıyoruz.

En yakın zamanda işe TürkoVac çıkıyor. Bununla birlikte kimseye engel uygulama yoluna gitmeden gönüllülük sürecini aştıktan sonra da dünyaya elimizden gelen desteği inşallah her yere vermeye çalışacağız. Zaten biz bu dönemde 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa yardımda bulunduk.

Dezavantajlı kitlelerin az gelişmiş ülkelerin aşı, tanı tedavi ve koruma araçlarına erişiminin evrensel sağlık hakkı olduğunu biliyor buna inanıyoruz.

Editör: TE Bilisim