Nusret Odabaş / Röportaj - 3 dünya şampiyonluğu, 4 Avrupa şampiyonluğu. Takım şampiyonlukları, balkan şampiyonlukları. Birçok kez de bronz ve gümüş madalya. Kimden mi bahsediyoruz? Adını söylemesek hiç bilemeyeceğiniz bir şampiyondan. Haldun Alagaş’tan bahsediyoruz. 2000’li yılların başına damga vuran şampiyon ülkemizde gerekli değeri göremeyen bir efsane. Halen karatenin içinde olup hizmetlerini sürdüren Haldun Alagaş adına spor salonu olan, adı caddeye verilen ve büstü yapılan bir spor dehası. İzmit’te yaşayan karate üstadıyla karatenin dünü ve bugününü konuştuk. Alagaş, Diriliş Postası’ndan Nusret Odabaş’a samimi açıklamalarda bulunurken bir de müjde verdi.

BATTAL GAZİ VE BRUCE LE’YE ÖZENDİM

“Babamın görevinden dolayı birkaç il gezdim. Çocukluğumda İstanbul’daki dönemde ilkokuldayken Cüneyt Arkın çocukları için okula geliyordu. O dönemde hayran hayran bakıyordum, Battal Gazi filmlerinden dolayı. Ardından bir gün babam beni sinemaya götürdü. Bruce Le’yi izledikten sonra bende karateye ilgi duydum. Ardından İzmit’e döndüğümüzde 11 yaşında karateye yazıldım ve başladım” ifadelerini kullanan Haldun Alagaş sözlerini şöyle sürdürdü: “En genç yaşta şampiyon oldum büyükler kategorisinde. Başka özelliği var kendi branşımda büyükler kategorisinde dünya şampiyonluğu, dünya kupası şampiyonluğu, Avrupa şampiyonluğu, Akdeniz Oyunları şampiyonluğu ve hem Avrupa kulüpler, hem Avrupa bölgeler ve dünya kulüplerde birinciliği ilk defa yaşayan kişiyim. Sadece olimpiyat yok. O da bizim zamanımızda olimpiyat oyunlarında yoktuk. Aslında önümüzdeki dönem için olimpiyatlara alınması kararı alındı ama pandemiden dolayı olmadı. Ardından yine olimpiyatlardan çıkartıldı. Brenkdansı almışlar karateyi dışlamışlar”

Altın ayaklı adam
“BAZEN yerli Van Damme diyorlar geçmişteki muhabbetimizden ötürü” ifadelerini kullanan Alagaş, “Şampiyon diyen var. Karateci diyen var. Bir Fransız dergisi röportaj yapmıştı Le jump de Or yazmıştı. Yani altın ayaklı adam diye. Ayağımla aldığım puanlardan dolayı. Altın çocuk diyen var. Şimdi artık yaşımızda ilerlediğinden dolayı hocam diye hitap ediyorlar” diye konuştu.

DİREK FİLM TEKLİFİ ALMADIM AMA BASIN YAZDI

Şampiyonluğundan sonra film teklifl erinin geldiği yönünde dedikodu mahiyetinde duyumlar aldığını fakat teklif almadığını söyleyen Alagaş, “İşte Van Damme’nin yerine düşünülüyormuşum, o tarz filmler için teklif gelecekmiş gibi. Yazılıp çizildikten sonra İstanbul’un olimpiyat adaylığı da söz konusuydu. Van Damme ile de gösteri maçı yaptım. Benim için farklı bir deneyim, farklı bir maç oldu. Orada olmasa bile ülkemde böyle bir şey olabilirdi, olmadı. İster miydin diye soracak olursan eğer evet isterdim” dedi.

KARATE HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRMÜYOR

Türkiye’de karatenin gerekli değeri görmediğini vurgulayan Alagaş, “Baktığında bir şekilde çocukluğunda herkes bu spora özenmiştir, yapmıştır veya hayranı olmuştur. Eskiden bu yana olimpiyat vizesi olmadığından dolayı hep kıyıda köşede kalan bir spor branşı olarak yerini almıştır. Ancak ülkemizde bakıldığında madalya sıralamasında hep ön sıralarda yer almıştır. Son şampiyonada madalya umudu olduk ve katıldığımız 8 branşta 4 madalya aldık” diye konuştu.

“Yetenekli çok gencimiz var”
TÜRKİYE’de karatenin çok iyi durumda olduğuna dikkati çeken Alagaş, “Daha önce de söylediğim gibi altyapımız çok iyi. Yetenekli çok gencimiz var. Katıldığımız her organizasyondan madalya alıyoruz ve alacağız. Biz karateyi başarılarımızla hem gündemde tutarsak gerisi hem ekonomik olarak hem de ilgi alaka olarak gelecektir. Merakı olan uygunluğu olan herkese karateyi tavsiye ederim. Kısacası sporu tavsiye ederim” dedi.

İLK KEZ DİRİLİŞ POSTASI’NA SÖYLÜYORUM

Bazen neden başka bir sporu yapmamışım diye kendi kendime sorarken aklıma gelenlerden dolayı iyi ki de bu sporu yapmışım diyorum. Tabi bu her sporcuya nasip olmayan bir duygu. İnsanın huzurunu arttıran bir durum” diyen Alagaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Senin aracılığınla ilk kez paylaşmış oluyorum. Geçenlerde aşı olmaya gittiğimde eski bir arkadaşıma rastladım. Biraz muhabbet ettik ve ardından sosyal medyada arkadaşım bir yazı paylaşmış benimle ilgili. İşte birçok şampiyonlukları var İstanbul’da adı caddeye verilmiş, adına spor salonu var. İzmitli olan Haldun’la ilgili neden İzmit’te bir şey yok diye. Ardından Belediye Meclisi’nden bir karar çıkmış ve İzmit’te de adımı yaşatmaya yönelik. Bunu ilk defa söylüyorum. Ne yapılacak bilmiyorum. Bir yere ismim mi verilir yoksa bir salona adım mı verilir bilmiyorum. İyi ki de spor yapmışım, diyorum. Parayla ölçülemeyecek bir duygu bu. Eğer gerçekleşirse iki ilde adımın yaşatıldığı durum, bana özel bir durum olacak. İzmitli olarak beni sevindiriyor, mutlu ediyor”

MEŞHUR OLMAMAKTAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM

Meşhur olmamaktan şikayetçi olmadığına dikkati çeken Alagaş, “Politikacılara bakıyorum şimdi bir dönem varlar ardından isimleri unutulup gidiyor. İnanın bizi belki başarılı olduğumuzda sınırlı olarak yazıyor basın ama insanlar sokakta tanıyor. Belki herkes bu kadar TV, basın çeşitliliğini avantaj görüyor ama ben olaya o gözle bakmıyorum. Bizim zamanımızda TRT vardı ve insanlar bir şekilde TRT’yi izliyordu. Denk gelme durumu oluyordu mutlaka. Belli bir jenerasyon beni tanıyor” ifadelerini kullandı.

HALEP’E KADAR BİZE KORTEJ YAPTILAR

Hiç beklenmeyen yerlerde çok güzel ilginç şeylerle karşılaştığını söyleyen Alagaş, “Fransa’da bir kulüpler şampiyonasına gittik. Ekip olarak metroya binmek üzereyken beni bir polis çevirdi. Biz ne oluyor derken polis beni tanıdığını söyledi ve fotoğraf falan çektirdik. En ilginç olanı Suriye’ye Halep’e iç savaştan önce kulüpler şampiyonasına gittiğimizde oldu. Gümrükten tam çıkacaktık ki polis tanıdı beni. Ardından bir ilgi,bir alaka. Hemen karşı tarafa telefon ettiler, yardımcı oldular ve Halep’e kadar kortej eşliğinde bizi götürdüler” şeklinde konuştu.

Bebek arabasıyla koşan bir anne
Günümüzde insanların zaman olmadığından dolayı şikayet ederek spor yapmadıklarını dikkati çeken Alagaş, “Baktığında o şikayet edenler internet ortamında, telefonda saatlerce vakit geçiriyorlar. Fransa’da Montpeiller’de gördüğüm bir şeyi anlatayım. Bir arkadaşla beraber Avrupa Şampiyonasına gittim. Sabah 7-8 gibi falandı. Biz arabayla gidiyoruz sahilde. Bir koşan kadın gördüm. Önünde bebek arabası var ve içinde de bebek var. Spor yapıyor, geri kalmıyor. Tabi bu bir hayat biçimi” değerlendirmesinde bulundu.

KARATE NAZİK İNSANLARIN YAPTIĞI SPOR

Karate nazik insanların yaptığı bir spordur” ifadelerini kullanan Alagaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Neden diyoruz çünkü iş önce selamlamayla başlıyor. Nezaket kuralları müsabaka içinde önemli. Rakibe saygı, kendine saygı. Bence her insanın içinde bir ego vardır. Bunu gerçek anlamda yapan kişiler bunu minimalize edebiliyor. Büyüdükçe küçülme var ya, gerçek anlamda bu felsefeyi özümsersen sana en büyük katkısı o. Koordinasyon, beceri gerektiren bir spor, vücudunu tanıyorsun. Ben herkese bu sporu yapmasını öneririm. Hem mental olarak hem fiziksel olarak insanı güçlendiriyor. Kendi sınırlarını biliyorsun. Vücudunu kontrol edebiliyorsun. Reflekslerin gelişiyor. Bana karate araba kullanırken bir birçok özellik kazandırdı”

Editör: TE Bilisim