Durim Abazi / Analiz - Yorum

BALKANLAR, Sırp lider Milorad Dodik’in ayrılıkçı söylemleri sebebiyle gergin günler yaşıyor. Dodik’in Bosna-Hersek Federasyonu’nu oluşturan iki etnititeden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan edeceği ve kendi ordusunu kuracağını açıklaması Sırpların “ savaş isteyen” tutumunu gözler önüne serdi.

KRAJİSNİK ANTLAŞMAYI REDDETTİ

Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte, Yugoslavya’nın da Batı’nın zorlamasıyla parçalanması ile Sırbistan, Hırvatistan, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ ve Slovenya bağımsızlıklarını ilan etti. Bosna-Hersek Federasyonu içinde kendilerine ait bir parlamento kurduklarını açıklayan Sırplar, 1992’de savaşın fitilini ateşlemiş ve on binlerce insanın ölümüne sebep olmuştu. Bugün Dodik’in ayrılıkçı söylemleri ile yaşanan savaş tehdidi, Dayton Antlaşması’nın gündeme geldiği 1995’te hala canlılığını koruyordu. Savaşın tarafl arından biri olan Sırp Cumhuriyeti siyasi temsilcileri Nikola Koljeviç ve özellikle Momcilo Krajisnik, 26 yıl önce Dayton görüşmelerinden rahatsızlılarını her seferde dile getirdi. Sırp temsilciler, anlaşma ile gündeme getirilen çözüm teklifl erini reddederek anlaşmaya imza atmayacaklarını duyurdu.

HANGİ SEBEPLE İMZALANMADI

Krajisnik her şeyden önce Saraybosna için pişman oldu ve onu Bosna Hersek Federasyonu’na bırakmak istemedi. Saraybosna ile Gorazde arasında bir kara bağlantısı olduğu gerçeğinden de endişe duyuyordu. 26 yıl önce oluşturulan raporlar ve belgeler, Bosnalı Sırp siyasi temsilcilerinin uzlaşmayı şiddetle reddettiğini ve bu nedenle müzakereler sırasında Slobodan Miloseviç ile sık sık “çatışma içinde olduklarını” doğruluyor. Hatta raporlar Bosnalı Sırp temsilcilerin savaşa devam etmeye hazır olduğunu belirtiyor. Dayton’un imzalanmasından sadece bir gün sonra Dusan Stojanoviç Associated Press’e (AP), antlaşmanın nihai taslağı tartışılırken Miloseviç’i terslediğini yazdı.

SIRP HEYETİNDE ÇATLAKLAR

Çocuk katili Miloseviç antlaşmayı tarihi olarak nitelendirdi ve savaşın sonu anlamına geldiğini ifade etti. Ancak antlaşmanın imzalanmasından birkaç dakika sonra Krajisnik, “haritaların kötü ve itaatkâr olduğunu” savunmuştu. Krajisnik, daha sonra yaptığı açıklamada “ Cumhurbaşkanı Miloseviç’i kimsenin böyle bir planı imzalamaya hakkı olmadığı konusunda uyardık. “Heyetimiz planı kabul etmedi ve bu konuda hemfikirdik” ifadelerini kullanmıştı. Yaşananlar Sırpların Dayton’a gönderdiği heyette derin görüş ayrılıkları yaşandığının göstergesi olarak kabul edildi.

NATO’NUN BASKISI PES DEDİRTTİ

Yaşananlar, nihai anlaşmayı fazla etkilemedi. Miloseviç ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin (FRY) antlaşmayı imzalayacağı konusunda anlaşmaya varılmıştı. Dayton Antlaşması Krajisnik yerine Sırp Cumhuriyeti adına dönemin Yugoslavya Dışişleri Bakanı Milan Milutinoviç tarafından imzalandı. 14 Aralık’ta Dayton Antlaşmasını, NATO ve Sırbistan’ın baskısı altında Krajisnik belgeleri imzaladı.

“ORDU KURMAK ANAYASAL HAK!”

Krajisnik’in halefi Bosna-Hersek Devlet Konseyi Sırp üyesi Dodik, geçtiğimiz günlerde BBC’ye verdiği bir röportajda, Bosna devletinin anayasa uyarınca Silahlı Kuvvetleri olmadığını ve Dayton Barış Antlaşması’nın toplumların kendi ordularına sahip olmalarına izin verdiğini savundu. “Bu Sırp Cumhuriyeti’nin ordusu kurulacağı anlamına mı geliyor?” sorusuna Dodik, bunun anayasal hakkı olduğunu ve hiçbir zaman yürürlükten kaldırılmadığını iddia etmişti.

“BOSNA’NIN PARÇASI OLACAĞIZ”

Barış, istikrar ve anayasal meşruiyet için çabaladığını ve Sırp Cumhuriyeti’nin anayasa kapsamında sahip olduğu yetkilerle Bosna’nın bir parçası olarak kalacağını söyledi. Dodik, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Söylenen bazı şeyler gerçeği yansıtmaz. Sırp Cumhuriyeti topraklarında Bosna ordusu yok, çoğunluğu Sırp olan var. Sırp Cumhuriyeti’ndeki Bosna Silahlı Kuvvetleri’nin üyelerinin yüzde 90’ı Sırp iken kışlaları kapatmaya gerek yok.”

‘TEK ÇÖZÜM BARIŞ’

ABD’li Gabriel Escobar ile görüşmesine rağmen geri adım atmayan Dodik, “Tehdit etmenin hiçbir sorunu çözemeyecek.” açıklamasını yapmıştı. Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada görüşmede barışın bir alternatifi olmadığı ve tehdit ve güç kullanımı yoluyla hiçbir problemin çözüme kavuşturulamayacağının ifade edildiğini söyledi. Erdoğan’ın Bosna Hersek’teki durumdan haberdar olduğunu ve Ankara’daki toplantıda kendisinden siyasi sürece ilişkin anlayış talep ettiğini söyleyen Dodik, “Bosna Hersek ve bölgenin tamamında barışa ihtiyaç var, bunda şüphe yok. Fakat yerel faktörlerin mevcut meselelere ilişkin diyalogunu mümkün kılacak doğal bir durumun ortaya çıkması için mümkün olan her şeyin yapılması gerekiyor” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim