Muhammed Şimşek / Özel Haber - Hükümetin üretimin ve kalkınmanın önünde durmadan engel çıkartan yüksek faizi aşağıya çekme çabaları küresel faiz lobilerini yine rahatsız etti. Türkiye’de ekonomin çarklarının bağımsız politikalara hizmet etmesini istemeyen baronlar, dolar silahını yine ülkemize doğrulttu. Türk Lirası'na karşı başlatılan manipülasyon sonrası kurda ortaya çıkan dalgalanmaları değerlendiren Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks sosyal medyadan yaptığı paylaşımda bu durumu deşifre etti.

Paylaşımında Rahip Brunson olayından sonra TL'ye karşı başlatılan kur savaşına değinen Brooks, o dönemde de TL'nin adil değerinden daha fazla gösterildiğini vurguladı. Brooks'un paylaşımı yaptığında dolar karşısında TL 12.50 lirasında seyrederken, Brooks, TL'nin adil değerinin 9.50 civarında olduğunu ifade etti, TL'ye karşı yapılan manipülasyonu açık bir şekilde ortaya koydu.

IMF REÇETESİ HAZIR

Türkiye'deki dolar kurundaki spekülatif artış, dünya kamuoyunun dikkatini çekerken özellikle Türkiye piyasasını yakından takip eden İngiliz ekonomistlerin gözü kulağı döviz kurlarındaki hareketlikteydi. Art arda yaşanan döviz kurlarındaki hareketlilik sonrası İngiliz ekonomist Timothy Ash ise, Merkez Bankası'na dolar satma önerisinde bulunurken Türkiye'nin IMF'e neden borçlanmadığını sorguladı. Aynı zamanda Londra merkezli uluslararası yatırım kuruluşu Bluebay'in yöneticisi olan Timothy Ash, Türk Lirası'nın değerinin kritik bir noktada olduğunu öne sürerek Merkez Bankası'nın dolar satarak duruma müdahale seçeneğinin yanına yaşanan duruma çözüm olarak IMF'den borç alınmasını da koydu. Ash’in sözlerinde kendini gösteren Batı aklı, Türkiye’nin borç vererek ülkeleri boyunduruk altına alan IMF defterini 2013 mayıs ayında kapattığını görmezden gelirken kendi ayakları üzerinde durmak isteyen Türkiye’nin ekonomisinin maniple edilerek cezalandırılmasına hem seyirci kalıyor hem bu tür açıklamalarla çözüm olarak tasmayı işaret ediyor.

TÜRKİYE DÜŞMANLARI DEVREDE

Son 8 yıldır açıktan operasyonlara maruz kalan Türkiye ekonomisine yönelik yeni saldırıyı fırsat bilen sicili bozuk gruplar ise kurdaki artışı sokak eylemlerine dönüştürmeye çalışıyor. Özellikle TKP ve TİP'in başını çektiği bir grup Ankara, İstanbul ve İzmir'de sokağa çıkarak halkı galeyana getirmeye çalıştı. Ardından devreye giren muhalefet yanlısı medyanın 'Halk Sokağa İndi' şeklinde başlıklarla kaos ve panik ortamını köpürtmek istemesi gözlerden kaçmadı. Sistematik olarak birbirini destekleyen adımlara, sosyal medyadaki terör örgütü FETÖ ve PKK destekçisi birçok hesaptan etrafa saçılan yalanlar da eklendi. Sokağı ateşe vermeye çalışanlar bir kez daha Gezi olaylarına benzer bir hava estirmenin hevesiyle çıktı sahneye.

PKK VE LGBT SLOGANLARI

Dolar kurunun önceki gün görülen ani yükselişini protesto etmek için sokağa çıkan gruplar arasında PKK ve LGBT propagandası yapanlar da yer aldı. Doların yükselişini bahane eden bazı gruplar "Siyasi tutsaklara özgürlük, Kürt halkına özgürlük, LGBT'ye özgürlük," sloganları atması protestoların kimin işine yaradığını bir kez daha gözler önüne serdi.

***

‘Yaptırım yapılırken neredeydiniz?’

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, katıldığı canlı yayında, dolardaki artışın dış etkenlerden meydana gelmediğini, Türkiye'nin hiçbir zaman tehdit altında olmadığını ve olmayacağını savundu. Tekin konuşmasında, "Bu ülke hiçbir zaman bir tehdit altında olmaz, olamaz da. Bu konuda muhalefet olarak kuruşumuza kadar neyimiz varsa satmazsak adiyiz" ifadelerini kullandı. Tekin'in sözlerine tepki gösteren AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Ömer Arvas, "Bu ülke hiçbir zaman tehdit altında olmamış. Olsaymış varlıklarını bile satarlarmış. Türkiye’yi çökertmek için onca yaptırım yapılırken neredeydiniz? Madem bu kadar cömertsiniz benzin istasyonlarınızdan ve partinizin çöreklendiği bankadan vazgeçin” dedi.

***

‘Bu kriz siyasi krize evrilmeli!’

MIT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada casusluk ve silahlı terör örgütüne yardım suçlarından hüküm giyen FETÖ firarisi Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, döviz kurundaki artışa ilişkin sosyal medya üzerinden kriz tellallığı yaptı. Dövizdeki kur artışından medet uman Dündar, "Şimdi beklenen, bu iktisadi krizin bir siyasi krize evrilmesi ve seçimi kaçınılmaz hale getirmesidir." ifadelerini kullandı.

***

Çelik hükümeti hedef aldı

TÜRKIYE ekonomisine yönelik operasyona rağmen AK Partili eski bakan Hüseyin Çelik de hükümeti indirmeye çalışanların safında yer aldı. Çelik, yaşanan tabloyu dış güçlere bağlamanın doğru olmadığını savunarak "Başımıza taş düşse dış güçlere havale edip, kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Bir ülkede demokrasi ve can güvenliği yoksa kimse yatırım yapmaz” şeklindeki skandal ifadeleri kullandı.

***

Rahip Brunson olayını örnek gösterdi

ULUSLARARASI Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks sosyal medyadan yaptığı paylaşımındaki grafikte 2018'in verileri de yer aldı. 2018'de dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın Rahip Brunson olayından sonra başlattığı kur saldırısına dikkat çekildi. 2018 yılında dolar 7,20 liraya kadar çıkarken, adil değerinin 5 lira 50 kuruş olduğu aktarıldı. Brooks paylaşımında, o dönem de yüzde 30'un üzerinde bir değerlendirmeden söz etti. Brooks, TL'nin adil piyasa değerinin çok çok üstünde olduğunu vurguladı.

***

Demirtaş fırsatçılık peşinde

HDP’nin tutuklu eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kur kriziyle birlikte köpürtülen tepkileri fırsat bilerek muhalefete ortak miting çağrısı yaptı. Muhalefeti yedi bölgede yedi ortak miting yapmaya çağıran Demirtaş, partilerin genel başkanlarına "Hiç değilse Meclis'te temsil edilen muhalefet partilerinin genel başkanlarının, ortak bir basın toplantısıyla hükümeti istifaya çağırmalarının ve yedi bölgede yedi ortak miting yaparak halkla birlikte derhal seçim istemelerinin önünde bir engel mi var? Bugün değilse ne zaman?" çıkışını yaptı.

Editör: TE Bilisim