DP Dış Haberler / Analiz - Nazarbayev döneminde başlayan Rus etkisinden kurtulma projesi Tokayev döneminde de devam etti. Rusça'yı resmi dil olmaktan çıkaran Kazakistan, tabelalarda Rusça kullanımını yasakladı. Bunun yanı sıra, Türk Konseyi'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na dönüşmesi ve İstanbul'da düzenlenen zirvede teşkilata üye ülkelerin siyasi konular, dış politika ve güvenlik konularında işbirliği kararı alması, Türkiye'den Doğu Türkistan'a giden yolun Karabağ Zaferi'nin ardından açılması, Rusya ve Çin arasındaki bağın kopmasına neden oldu.

RUSYA FIRSAT KOLLADI

Türk Devletleri Teşkilatı'nın zamanla küresel güç haline dönme ihtimali bölgedeki güçler için endişeye sebep oldu. Kazak halkının haklı taleplerle sokağa çıkması, Kazakistan'daki muhalifl er ve Rus yanlılarının yanı sıra, yeniden Sovyetler Birliği hayali kuran Rusya için fırsata dönüştü. Protestocuların taleplerini kabul etse de gösterilerin devam etmesi üzerine çıkmaza giren Tokayev, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nden yardım isteyerek Rusya'ya aradığı fırsatı verdi.

İŞGAL GİRİŞİMİ Mİ?

Rusya ve Belarus, yardım çağrısına cevap vererek Kazakistan'a asker göndermek için hazırlıklara başladı. Rusya'nın söz konusu adımı bazı uzmanlar tarafından "işgal girişimi" olarak değerlendirilse de "yardım talebi" Kazakistan'dan geldiği için uluslararası anlamda işgal olarak değerlendirilmeyecek.

‘Rus toprakları’ vurgusu!
RUS Ortodoks Kilisesi Patriği Krill’in “Çok yakınımız Kazakistan’da kan dökülüyor. Tarihi Rus topraklarında olanlara kayıtsız kalamayız” şeklindeki açıklaması dikkat çekti. Rusya’nın sözde “Barış gücü” kapsamında Kazakistan’a gönderdiği, Rus Generali Andrei Serdyukov’un sicili de Rusya’nın Kazakistan üzerindeki hesaplarını adeta gözler önüne serdi. Sedyukov, 2014 yılında Kırım işgalinde yer aldı, 2019 yılında Suriye'de Rus birliklerini komuta etti, daha önce de Rus-Çecen Savaşına katılmıştı.

BATI DA KAZANÇLI!

Öte yandan Kazakistan'daki olaylar, Rusya'nın Belarus üzerinden AB ülkelerine nüfuz etme çabaları, Kırım'ı işgali ve Ukrayna'yı işgal girişimi için hazırlık yapmasından rahatsızlık duyan Batı ülkeleri için de kazanım oldu. Bu kazanım; protestoların örgütlülüğü, stratejik noktalara baskınlar düzenlenmesi yaşanan kaosun arkasında karanlık bir el arayan gözleri de Batı’ya çevirdi. Protestoların uzun süredir planlanan bir kaos sürecinin plansız bir patlaması olduğu yorumları da yapılıyor. Hatta bu erken patlamada halen ülkede önemli bir bürokrasi ağı olan Rusya’nın parmağının olabileceği değerlendiriliyor.

TÜRK HİLALİ TEHDİT EDİYOR

Rusya'nın Türk Hilali'nin önüne geçmek için kendi bölgesine yoğunlaşacağını hesap eden Batı Bloku'nun hesabının ise şimdilik tuttuğu görünüyor. Fakat Rusya'nın etnik bağlar üzerinden Sırbistan, Bosna-Hersek'teki Sırp ayrılıkçılar, Belarus ve Ukrayna üzerinden Avrupa üzerindeki baskısını arttırmayı sürdüreceği de düşünülüyor. Bu sebeple Batı için Kazakistan’daki kaos, Rusya’nın dikkatini dağıtmak için yeterli değil. Dolayısıyla Rusya'nın Avrupa'ya yayılmasının engellenmesi için Orta Asya'da çok daha büyük olayların çıkarılma gereksinimi olduğu bir gerçek.

TÜRK BAHARI HESAPLARI!

Kazakistan'da başlayan gösterilerin daha da büyümesi ve diğer Türk devletlerine yayılması beklenen bir gelişme. Kimi uzmanlar bölgede bir Batı menşeli ve Orta Asya’da büyük bir örgütlenmesi bulunan FETÖ gibi gladyo tipi yapılar üzerinden "Türk Baharı" hesaplarının yapıldığını belirtiyor. Zira Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığını kazanan söz konusu ülkeler uzun yıllar otoriter yönetimler altında kaldı. Devasa, doğalgaz ve petrol rezervelerine sahip olan Türk cumhuriyetlerinde refahın toplumun geneline yayılmaması, diğer Türk devletlerinde benzer isyanların çıkarılabileceği ihtimalini beraberinde getiriyor.

LE FİGARO TÜRKİYE ETKİSİNE DİKKAT ÇEKTİ

Fransız Le Monde gazetesinin yer alan haberde de Kazakistan’da yaşanan olayların zamanlamasına dikkat çekildi. Kazakistan’ın Türkiye ile yakın ilişkide olduğuna dikkat çeken gazete, "Kazakistan, 2021'de bir NATO ülkesi olan Türkiye'den insansız hava araçları ve silah satın aldı" diyerek iki ülkenin stratejik, ekonomik ve siyasi işbirliğini derinleştirdiğine vurdu yaptı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın da kapsamını genişletmesiyle diğer Türk devletleri ile de stratejik ilişkilerin gelişeceğine dikkat çeken Fransız gazetesinde, TDT ile Orta Asya ve Kafkaslar'da 5 ülkenin yeniden bir araya getirildiğine vurgu yapıldı.

NEO-SSCB HAYALİ KURUYORLAR

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağılsa da bağımsızlığını kazanan ülkeler üzerindeki etkisini kaybetmeyen Rusya, Eylül ayında, Belarus’la “Birlik” anlaşması imzalamıştı. Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Rusya ve Belarus vatandaşları, iki ülkenin entegrasyonu sayesinde, Birlik Devleti kapsamında ekonomik ve sosyal alanlarda eşit haklar ve imkânlar alacak” açıklaması dikkat çekmişti. İki ülkenin bu hamlesi Neo-SSCB’nin ilk adımı olarak değerlendirilmişti. Rusya’nın Belarus’la birlikte Kazakistan’a asker göndermesi ve ülkede çıkan karışıklıktan faydalanarak bölgeye asker yığması “İşgal” ihtimalini de beraberinde getirdi.

SPUTNİK GYY’SİNDEN İŞGAL TALEPLERİ

Rusya Kazakistan’a askeri destek konusunda devlet olarak herhangi bir görünür talepte bulunmazken, devlet destekli medya kuruluşları Sputnik ve RussiaToday (RT) Genel Yayın Yönetmeni MargaritaSimonyan’ın “Yardım” için orta sürdüğü şartlar dikkat çekti. "Kazakistan'a tabii ki yardım edebiliriz ancak bazı koşullar olmak zorunda" diyen Simonyan’ın “Kırım'ın Rusya'nın toprağı olduğunu kabul edin”, “Rusçanın Kazakistan'ın 2. dili olarak kalmasına izin verin”, “Kiril Alfabesine dönüş yapın”, “Rus okullarına serbestlik sağlayın” şeklindeki talepleri “işgal girişimi” olarak değerlendirildi.

Federasyon ihtimali gündemde
İNSAMER’DEN yapılan açıklamada da KGAÖ askerlerinin Kazakistan’a konuşlanmasının tehlikeli olduğuna dikkat çekildi. İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi İNSAMER Kaskafya uzmanı Muhammed Akhiyadov yaptığı açıklamada bu tehdide dikkat çekti. Kazakistan’da etnik çeşitliliğin fazla olduğuna dikkat çekilen açıklamada, ülkedeki en büyük grubunun Kazaklardan sonra Ruslar olduğuna vurgu yapıldı. Rusya’nın yardım karşılığın Ruslar için “özel statü” isteyebileceğine dikkat çekilen açıklamada, “Kazakistan’da bir Rus Federasyonu oluşması” ihtimaline vurgu yapıldı. Nitekim dün birbiri ardına yapılan açıklamalar da bunun işareti olarak değerlendirildi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in halka Rusça seslenmesi ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür etmesi eleştirilere konu oldu.
Editör: TE Bilisim