Özkan Erusta / Özel Haber - Enver Hoca’nın komünist diktatörlüğünden sonra Arnavutluk’ta dini ve eğitim alanlarındaki boşluktan faydalanmak isteyen Fetullahçı Terör Örgütü ülkeyi taşeronluğunu yaptığı Batı’ya peşkeş çekiyor. Arnavutluk’a 2 üniversite, 5 kolej, 5 medrese ve 2 dil kursu olmak üzere toplamda 14 kurum ile kök salan FETÖ, ülkenin kaynaklarını sömürüp kasasını doldururken sızdığı devlet kurumlarıyla otorite üzerinde terör estiriyor.
İKİNCİ Dünya Savaşı'nın (1939- 1945) ardından Arnavutluk’ta başlayan komünist lider Enver Hoca dönemi, yaklaşık yarım asır boyunca siyasi ve özellikle dini nedenlerle on binlerce vatandaşın zulme maruz kalmasına sebep oldu. Komünist rejimin ülke genelinde 23 hapishane ve 48 toplu sürgün kampları bulunuyordu. Ülkedeki resmi kurumların verilerine göre, komünist rejim döneminde 60 bin yakın insan kamplara sürgün edildi. Bu insanlardan 14 bin 33’ü öldürülürken, 6 bine yakınının ise ne olduğu bilinmiyor.
EĞİTİM KANALIYLA ÜLKEYE GİRDİ
Enver Hoca’nın Arnavutluk oluşturduğu din ve eğitim alanındaki boşluğu fırsata çevirmek için harekete geçen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), 1990 başında ülkedeki faaliyetlerine başladı. Bu boşluktan faydalanan FETÖ, Arnavutluk’ta filizlenip kök saldı. Bölge halkının Türkiye’ye ve Türklere olan sevgisi de FETÖ’nün açtığı okullara olan rağbeti artırıyordu. Onlar FETÖ hayranı olduklarından değil, Türkiye’ye olan güvenlerinden o okullara gidiyorlardı. Fakat FETÖ’nün 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi sonrası, örgütün gerçek yüzlerini gören Arnavutlar hemen tepki gösterdi. Birçok aile bu okullardan ayrıldı. Hatta Arnavutluk Hükümeti, Türkiye için düşman kimse, bizim için de düşman odur mesajını verdi. Fakat FETÖ kurumları eskisi kadar rağbet görmese de halen aktif olarak çalışmaya devam ediyor.
FETÖ EĞİTİME KANCA ATTI
Ülkeye 1993 yılında kurdukları Gülistan Vakfı ile birlikte giriş yapan FETÖ’cüler, başkent Tiran’da aynı yıl Mehmet Akif Koleji’ni, 1997’de yine Tiran ve Draç şehirlerinde Turgut Özal Koleji’ni, 2001 yılında ise İşkodra şehrinde Hasan Rıza Paşa Koleji’ni açarak Arnavutluk’un eğitim alanına kanca attı. Daha sonra zengin çevrenin çocuklarını himayesine katmak üzere 2001’de Memorial Internacional School Tirane (MİST) açan FETÖ’cüler, ülkenin önde gelen iş, siyaset ve ekonomi çevrelerini etkisi altına almayı başardı. FETÖ elebaşlarından Türkiye ve Balkanlar kripto yöneticisi Mustafa Özcan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Nöman Gülen bu örgüt yuvalarının yöneticileri arasındaydı.
FETÖ DİNİ KURUMLARA SIZDI
Arnavutluk’ta 1994 yılında Sema Vakfı’nı kuran FETÖ’cüler, ülkenin din eğitimi veren kurumlara da el attı. Türkiye’de kafasını yıkadığı Arnavutluk uyruklu öğrencileri ülkedeki Arnavutluk İslam Birliği’ne (KMSH) yerleştiren FETÖ’cüler, bu ülkede faaliyet göstermeye başladıklarından itibaren bu yapıyı yönetimine kattı. FETÖ, KMSH’ye ait Kavaja, Korça, Berat, Elbasan ve Tiran şehirlerindeki medreseleri Sema Vakfı bünyesinde özelleştirip idaresi altına aldı. Bağış adı altında velilerden topladığı paralarla kendine yeni bir gelir kapısı açtı. KMSH’de giderek etkinleşen FETÖ, iç seçimlerinde ilahiyatçı olmayan bir kişinin bile başkan olarak seçilmesini sağladı.
14 örgüt yuvası faaliyette
Günümüzde Arnavutluk’ta FETÖ bağlantılı olarak faaliyet gösteren 2 üniversite (Beder Üniversitesi, EPOKA Üniversitesi), 5 kolej (okul öncesinden üniversite öncesine eğitim), 5 medrese (imam hatip lisesi) ve 2 dil kursu olmak üzere toplamda 14 örgüt kurumu bulunuyor. Buralarda 2 bini yükseköğrenimde olmak üzere, toplamda 7 bin civarında FETÖ güdümünde yetişen öğrenci bulunuyor.
FETÖ’nün, Arnavutluk’ta faaliyet yürüttüğü bazı şirket ve kurumlar şöyle:
1.Sivil toplum kuruluşları
a) Horizontet e Reja (Yeni Ufuklar Derneği): FETÖ’cüler 2005 yılında açtıkları bu dernekle kendi yetiştirdikleri öğrencilerin, fişlenmesi, örgütlendirilmesi, iş hayatına girmelerine yardımcı olunması, evlendirilmesi ve hayatlarına dair bilgi sahibi olunması için kullanılıyor.
b) ACITAD: FETÖ’cülerin sözde ‘ticaret odası’ olarak hayata geçirdiği bu kurum daha önce Türkiye’den Arnavutluk’a iş yapmaya gelen bir çok firmadan adeta haraç alıyordu. 15 Temmuz’dan sonra yeni arayışlara giren ACİTAD, Arnavutların yaşadığı bölge ülkeleriyle işbirliği, Arnavut gençlere yatırım desteği gibi FETÖ’ya güvenen yerli yatırımcıları kandırarak örgütün finansına destek sağlıyor.
c) Vakıflar: Arnavutluk’ta faaliyet yürüten bir diğer önemli FETÖ oluşumu olan Sema Vakfı, örgüt medreselerini ve Beder Üniversitesi’ni finanse edip yönetiyor. Gülistan Eğitim Vakfı ise diğer okulların çatı kuruluşu hükmünde olup, bunları finanse eder.
2. Özel sektör
Turgut Özal SHA: Arnavutluk'taki FETÖ okullarının çatı kuruluşlarında olan bu şirket bünyesinde, Epoka Üniversitesi, Turgut Özal Tiran Koleji, Turgut Özal Durres Koleji ve Memorial International School'u barındırıyor. Spitali Amerikan (Amerikan Hastanesi): FETÖ’nün hastanesi olarak hizmet vuran bu kurumun genel müdürlüğünü yine örgütün Mehmet Akif Koleji’nin mezunlarından Dr. Klodian Allajbeu yapıyor. Arnavutluk’un en büyük özel hastanesi olan bu yapı, örgüte ciddi finansal destek sağlıyor. Diğer: Arnavutluk’ta öne çıkan bu 2 şirketin yanı sıra, örgüte finansman sağlayan/örgüt finansmanıyla kurulan çok sayıda şirket/işyeri yer alıyor.
3. Medya
Her yer olduğu gibi medyada da sızan FETÖ’cüler önemli konumlara yerleştirdikleri yandaşları ile ülke medyasını kontrol altında tutmaya çalışıyor. Ülkenin en eski çevrimiçi haber platformu ‘albeu.com’ örgüt güdümünde faaliyet yürütüyor. Öte yandan FETÖ, Arnavutluk medyasından satın aldığı kalemlere istediği içerikte haber yazdırıyor. Tiran Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nü kontrol eden FETÖ’cüler, devlet üniversitelerindeki en etkili isimlerini kendi üniversitelerinde çalıştırarak medyaya hâkim oldu.
4. Kitap ve yayınlar
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’e ait kitapları, buradaki okullara gereken ders kitapları ve örgüt propagandasına kullanmak üzere Prizmi yayın evi Arnavutluk’ta çok faal bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Ülkedeki her konuda kendini hissettiren FETO’ya ait bir Arnavutça sitesi de bulunuyor. Bu sitelerde terörist elebaşının yazılarını tercümesinin yanı sıra haftalık konuşmaları da yer alıyor.
