Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici katıldığı bir canlı yayında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Destici “HDP, Millet İttifakı'nın asli unsuru. Oradaki taktik şu, şimdi eğer HDP'yi o masayı oturtsaydı o zaman millet ne diyecekti. Bunlar PKK ile işbirliği yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

İşte Destici'nin açıklamalarından satır başları:

Biz tercihimizi aslında 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaptık. Bizim ittifakımızın darbecilere karşı kuruldu. Atılan tüm adımların takipçisi olduk ve içerisinde olduk. Anayasa değişikliği yapıldı biz bu referandumda da 'Evet' oyu kullandık. Biz 2017'de Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer aldık. İttifak iki türlü yapılıyordu, bir kendi adınızla, iki kendi MYK izinli olarak kaç arkadaşımız varsa başka partilerden aday olabiliyordunuz. 17 arkadaş ile birlikte AK Parti listelerinde seçime girdik. 

Biz sonrada yerel seçimler yaşandı, biz yerel seçimlerde de BBP olarak Cumhur İttifakı hassasiyetini gözettik. Eğer bir risk gördüysek aday çıkarmadık. 350 belediyede aday gösterdik. Burada Cumhur İttifakı adaylarını destekledik. Buna rağmen parti olarak yüzde 2 oy aldık. Daha da yüksek alabilirdik, daha fazla aday gösterseydik. Lakin biz orada oyu değil, Cumhur İttifakı'nı destekledik. Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz'daki ruhu devam ediyor. Hem Türkiye'nin dış politikadaki adımlarını yüzde yüz benimsiyoruz. Bu politikalar Türkiye'nin ana politikaları. 

“HDP, TABAN KAYBINA NEDEN OLACAK”

Biz masa etrafında buluşan 6 partinin başkanı eğer Türkiye'deki iktidar olursa, Libya'dan çekilecekler, Suriye'den çekilecekler. PYD'yi de tanıyacaklar. Avrupa Birliği'nin Doğu Akdeniz'deki tezlerini kabul edecekler. 

HDP, Millet İttifakı'nın asli unsuru. Oradaki taktik şu, şimdi eğer HDP'yi o masayı oturtsaydı o zaman millet ne diyecekti. Bunlar PKK ile işbirliği yapıyorlar. Bunun için dediler ki siz dışarıda durun. Milletin tepkisinden çekindikleri için HDP'yi masaya oturtamadılar. 

İYİ Parti'de homojen değil, içlerinde HDP ile görüşenler var diğer taraftan HDP ile bir araya geldiklerinde taban kaybedeceklerini biliyorlar. 

"HDP'YE KABİNE'DE KOLTUK VERİRLER"

Bütün saha ve anket çalışmaları, kendileri de açıklıyor ki ben onlara inanmıyorum. Ben anketlerin masa başı yapıldığını düşünüyorum. Burada yüzde 2 yanılma payı var diyor, bunları da hep kendilerine kullanıyorlar. Seçim diyelim ki kendi hesapları tuttu, ikinci tura kaldı. İkinci turda HDP ile aldığında, HDP'ye koltuk vermeyecekler mi? verecekler. Bu 6'lı toplantıda bakanlara kadar paylaşım yapılmış. İlkesel olarak bakan yardımcılıklarının da konuşulması ve dağıtılması bu toplantıda gündem olmuş. Bu kadar detaya kadar girilmişse HDP ile ilgili belki açıktan bir şey konuşulmamıştır ama HDP'nin desteği ile seçimi kazanırsa onlara da koltuk verecekler. Kesin kabineye girer, kabineye girmeden ikinci turda destek vermezler. Diyelim Meclis'e geldi iş, HDP ile elde edebilecekler. 

Selahattin Demirtaş diyor ki 'Biz Kürt sorununu bir statü sorunu olarak görüyoruz' diyor. Ben de Kemal beye, Temel beye, Meral hanıma, Ali beye, Ahmet beye soruyorum, siz de mi statü sorunu olarak görüyorsunuz?

"HDP LEGAL GÖRÜNÜMLÜ İLLEGAL BİR YAPIDIR"

Bizim oy verenle alanla bir sorunumuz yok. Biz demokratik anlamda bakıyoruz. Yasalarımız, anayasamız, uluslararası yasalar şimdi bütün bunlar ortadayken bir siyasi parti olduğunu iddia eden, bize göre legal görünümlü illegal bir yapı olan HDP, hala PKK terör örgütünün propagandasını yapıyorsa, şimdi bunu seyredemeyiz. Kaç oy aldığına bakılmaz, isterse 100 milyon oy alsın. Ya da yerine yenisi kurulmuş, kurulmaz efendim neden kurulsun. Bu bir siyasi parti kurulurken kurucularına bakılır. Yoksa herkes parti kurabilir. Kürt kardeşlerimize söylediğimiz şudur, biz kardeşiz bin yıldır bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Şimdi komşularımız var, akrabalarımız var Kürt kökenli. Hiçbirisini biz o gözle bakmıyoruz. 

Kürt kardeşlerimizin PKK'nın sözcülerine ihtiyaçları yok, bizim kapımızın sonuna kadar açık. Biz onların meselelerini çözeriz. 

"EKONOMİDEKİ KRİZ ÇÖZÜLEMEYECEK ŞEY DEĞİL"

Bugünden Haziran 2023'te yapılacak seçimlerin sonuçlarını değerlendirmek doğru olmaz. Fakat son seçimde 3 partinin aldığı oy oranı yüzde 54. Şimdi bu oy biraz aşağı doğru gelmiş gözüküyor. Ancak bu toparlanamayacak bir şey değildir. Bu oyların toparlanması için en büyük etken ekonomik krizin getirdiği hayat pahalılığı. Elektrik faturaları, gıda ürünlerindeki artış. Bütün bunlara baktığımızda bunlar çözülemeyecek şeyler değil. 

Zor bir süreçten geçiyoruz, bu sıkıntıları ben de yaşıyorum. Bizim imkanlarımız sınırlı. Biz bütün giderlerimiz, parti giderlerimiz de dahil, kendimizden gidiyor. Yola gidiyorum, bütün mazot masrafları kendimize ait. Bizi diğer partilerle karıştırıyorlar. Bizim uçak biletlerimiz kendimize ait, bütün giderlerimiz kendimize ait. Partimizin tüm giderleri üyelerimizin verdikleri aidatlarla ödeniyor. Biz bu hayatın getirdiği zorluğu tabiri caizse her anlamda hissediyoruz. Ben sürekli halkın içindeyim. Köyümle irtibatım devan ediyor. 

Çiftçinin durumunu biliyorum. Çözüm önerileri yapıyoruz. Halkımızın sesi soluğu olmaya çalışıyoruz. Biz hanımla pazara gidiyoruz, iki pazar arasında bile fiyat farkı var. 

Editör: TE Bilisim