Suriye iç savaşının başladığı yıllarda Esed rejiminin saldırılarında önce Hama ilinde eşini kaybeden yaşlı kadın, saldırıların yoğunlaşması üzerine 5 oğluyla Halep ilçe merkezindeki akrabalarının yanına göç etti.

Esed rejiminin 2015`teki saldırılarında art arda 4 çocuğunu kaybeden Sabır, hayatta kalan tek oğluyla Halep`ten Bab bölgesine geçti.

Esad'ın saldırılarında eşini ve 5 çocuğunu kaybetti

Bab`ın Tedif beldesinde, 2018`de yardımseverlerin verdiği evde, hayatta kalan tek oğlu Bekri ile yaşayan Hamalı kadın, Esed rejiminin silahlı saldırısında onu da kaybetti.

Yaklaşık 3 yıldır yalnız başına cephe hattındaki Tedif`de kalan Ayşe Sabır, kapısı ve penceresi olmayan 2 odalı evde yaşam mücadelesi veriyor.

Şarapnellerle kaplı evinde geceleri içeri girip kendisini korkutan köpekleri engelleyecek bir kapı isteyen Ayşe anne, yaşlı ve hasta haliyle Tedif beldesinde yalnızlığını ve acısını dindirmek için son öldürülen oğlunun mezarında teselli arıyor. Yaşlı kadın, ramazanda hayırseverlerin uzatacağı yardım elini bekliyor.

"Beşşar Esed çocuklarımı katletti"

Rejim saldırılarında yuvası yıkılan Ayşe Sabır, hikayesini ve ramazanda karşılaştığı zorlukları anlattı. Sabır, "Beşşar Esed çocuklarımı katletti. 85 yaşındayım. Hamalıyım. Saldırılar sonrası Hama`dan Halep`e göç ettik. Azez`e göç ettik. Oradaki hayırseverler bana ilaç getirdi. Bende şeker, tansiyon ve kolesterol var. Evin kapısı yok. Geçen içeriye bir köpek girdi. Çok korktum. Naylon çektik." dedi.


"Cesetlerinin nerede olduğunu bile bilmiyorum"

Yaşadıkları karşında ayakta durmaya çalışan Ayşe, "5 oğlum vardı. 22 yaşındaki oğlumu silahla taradılar. Rejim yaptı bunu. Diğer evlatlarımı da kaybettim. Cesetlerinin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Sadece oğlum Bekri`nin mezarını biliyorum." diye konuştu.


"Kapı lazım ama kimse yardımcı olmuyor"

Yaşlı kadın, evine komşularından birinin aydınlatması için lamba ve hat çektiğini belirterek "Evde tek başıma çok korkuyorum. Kapım yok. Köpek girdi içeri. Kapı lazım ama kimse yardımcı olmuyor." ifadelerini kullandı.

Ayşe Sabır, ailesinden kimsenin kalmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: "Gidecek bir yerim de yok. Oruç tutuyorum. Birileri yardım ederse orucumu yemekle açıyorum, çoğu zaman zor bulduğum su ile orucumu açıyorum."

KAYNAK:AA

Editör: TE Bilisim