İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın savaş sonrası Gazze’yi kimin yöneteceğine dair açıklaması Netanyahu başkanlığındaki hükûmet içindeki görüş ayrılığını ortaya döktü.

Gazze’de askerî yönetim kurulmasını kabul etmeyeceğini açıklayan Gallant, hükûmetin savaş sonrasını planlamada başarısız olduğunu söyledi.

Bunun üzerine Netanyahu sosyal medya üzerinden Gallant’a cevap vererek “Hamasistan’ı Fetihistan’la değiştirmeye hazır değiliz.” dedi.

İsrail hükûmetindeki isimlerin hepsi savaş sonrası Gazze Şeridi’ni Hamas’ın yönetmesine karşı.

Anlaşamadıkları nokta ise kimin yöneteceğiyle ilgili.

Gallant, İsrail’in Gazze Şeridi’ni yönetmek istemesinin işgalcilere pahalıya mal olacağını ve sürekli kan kaybettireceğini savunuyor; savaş sonrası için Filistinlilerden oluşan bir yönetimin şimdiden belirlenmesini ve kamuoyuna ilan edilmesini istiyor.

Netanyahu ise çeşitli sebeplerle buna karşı çıkıyor.

Birincisi, Mahmud Abbas başkanlığındaki yönetimi güvenilir bulmuyor.

Gallant’a verdiği cevapta Batı Şeria sakinlerinin yüzde 80’inin Hamas’ın gerçekleştirdiği 7 Ekim eylemini desteklediğine işaret ederek Abbas’ın “İsrail’e karşı direniş düşüncesiyle mücadelede” başarısız olduğunu, dolayısıyla Gazze’de de başarılı olamayacağını ima ediyor.

Batı Şeria’yla birlikte Gazze Şeridi’nin tek bir yönetim altında olmasının şiddetle karşı çıktığı iki devletli çözüme zemin hazırlayacağını düşünüyor.

Netanyahu, Abbas başkanlığındaki yönetimin savaş sonrası Gazze’yi yönetmesine kesinlikle izin vermeyeceğini daha önce de dile getirmişti.

İkinci olarak Hamas’ın askerî gücü çökertilmeden Filistinlilerden oluşturulacak bir sivil yönetimin Gazze Şeridi’nde kontrolü sağlayamayacağına ve etkisiz kalacağına inanıyor.

İsrail Başbakanı bu görüşlerinde yalnız değil.

Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi fanatik bakanlar da Gallant’a karşı Netanyahu’dan yana.

İsrail toplumunda derin görüş ayrılıkları olduğu doğru ve Netanyahu hükûmetindeki çatlak gerçek.

Ateşkes ve esir takası anlaşmasının bir an önce imzalanmasını isteyen İsrailliler günlerdir gösteri düzenliyorlar.

Ancak bunlara bel bağlamak doğru bir yaklaşım değil.

Savaş sonrasına dair planlar konusunda Netanyahu’yla ters düşen Gallant, Refah’ta devam eden kara operasyonu için Gazze Şeridi’ne daha çok asker göndereceklerini söylüyor.

Ayrıca ABD’nin de Gazze Şeridi’ndeki savaşa doğrudan müdahil olduğu ve savaştan sonra bölgeyi Hamas’ın yönetmemesi gerektiği görüşünü paylaştığı unutulmamalı.

Amerikan ordusunun Gazze sahilinde inşa ettiği ve nasıl kullanılacağı henüz bilinmeyen yüzer liman tamamlanarak kullanıma hazır hâle geldi.

ABD’deki başkanlık seçimlerini Donald Trump kazanırsa bunun Filistinliler lehine bir gelişme olacağını söylemek zor.

Netanyahu’nun bir amacı da zaten savaşı kasım ayına kadar uzatmak.

Hepsinden öte Filistinliler arasında -ne yazık ki- görüş birliği yok.

Arap Birliği Zirvesi önceki gün Bahreyn’in başkenti Manama’da toplandı.

Zirvede konuşan Mahmud Abbas, Hamas’ı suçladı ve hareketin tek başına aldığı kararla gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu’nun İsrail’e Gazze Şeridi’ne saldırıp yakıp yıkmak için bahane verdiğini söyledi.

Filistinliler arasındaki bu çatlak ve derin görüş ayrılığı da işgalcilerin işine yarıyor.