Alicudi'nin sarp kayalıklarında gezinme konusunda usta olan hayvanlar, insan sakinleriyle birlikte uyum içinde yaşadılar ve sönmüş yanardağ kadar turistik bir cazibe merkezi haline geldiler.
Ancak son yıllarda sayıları o kadar hızlı arttı ki, adanın tepesindeki olağan meskenlerinden yerleşim alanına doğru yönelmeye başladılar.
Yemyeşil bitki örtüsüne zarar verdiler, bahçelerde ve arazilerde hasara neden oldular, taş duvarların bir kısmını yıktılar ve hatta İnsanların evlerine girmeye başladılar.
Alicudi Belediye Başkanı Riccardo Gullo, beş kilometrekarelik adadaki keçi sayısının, adanın yıl boyunca 100 olan nüfusunun altı katı olduğunu tahmin ettikten sonra yeni bir teklifte bulundu.
Gullo, "Kesinlikle hayvanları itlaf etmeyi düşünmek bile istemiyoruz, bu yüzden onları dağıtma fikrini teşvik ediyoruz. Herkes keçi talebinde bulunabilir, çiftçi olmasına gerek yoktur ve sayı konusunda da herhangi bir kısıtlama yoktur. Riccota peyniri ürettiği için birkaç keçi almak isteyen bir çift başvurdu bile" dedi.
İnsanların talepte bulunmak için 10 Nisan'a kadar süreleri var.
Keçilerin Alicudi'ye ilk kez 20 yıl önce hayvanları yetiştirmeyi amaçlayan biri tarafından getirildiği sanılıyor. Ancak plan suya düştü ve keçiler kendi hallerine bırakıldı.
