Kalbimiz, bir yumruk büyüklüğünde olmasına rağmen insan vücudunun en çalışkan organlarından biri. Günde yaklaşık 7.500 litre kanı pompalar, oksijen ve besinleri tüm hücrelere ulaştırır, atıkları uzaklaştırır ve vücut ısısını dengeler. Ancak bu hayati organ, modern yaşamın etkileriyle her zamankinden daha fazla risk altında.
Dünya genelinde ölümlerin üçte birinden sorumlu olan kalp-damar hastalıkları, özellikle Afrika ve Güney Afrika’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Yalnızca Güney Afrika’da her gün ortalama 215 kişi kalp-damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor.
Peki, bu tabloyu değiştirmek mümkün mü? Uzmanlara göre yanıt evet. Çözümün merkezinde ise “biokinetik” adı verilen bilim dalı var. Biokinetik, hareket biliminden faydalanarak kişiye özel egzersiz programları oluşturuyor ve hem rehabilitasyon hem de önleyici sağlık alanında önemli bir rol oynuyor.
Biokinetik uzmanları, “egzersiz bir ilaçtır” diyerek hastaların kalp sağlığını korumak, riskleri azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak için kişiselleştirilmiş hareket planları sunuyor. Düzenli egzersiz; tansiyonu düşürüyor, kolesterolü dengeliyor, kan şekerini kontrol altında tutuyor ve kalbin daha verimli çalışmasına yardımcı oluyor.
KALBİNİZİ KORUMAK İÇİN 4 ÖNERİ
- Planlı egzersizi alışkanlık haline getirin: Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş, bisiklet veya dans gibi aktiviteler kalp dostu etkiler sağlar.
- Sağlığınızı takip edin: Özellikle 35 yaş üstü bireyler, yılda en az bir kez tansiyon, kolesterol ve kan şekeri ölçümü yaptırmalı.
- Oturma döngüsünü kırın: Uzun süre hareketsiz kalmayın, düzenli esneme ve kuvvet egzersizleriyle kas-iskelet sisteminizi destekleyin.
- Stresi hareketle azaltın: Egzersiz, mutluluk hormonu endorfin salgılayarak kaygıyı azaltır, uyku düzenini iyileştirir ve ruhsal dayanıklılığı artırır.
