Daha fazla görünür olmak, daha ön planda olmak, daha iyisine sahip görünmek, daha şık olmak, daha yetenekli ve başarılı olmak, daha pahalısını ve lüksünü elde etmek. Daha… daha…. Daha… İşte materyalizm çağının tuzağı. Bu tuzak çarkının dişlileri arasında ezilip giden insanoğlu. Biz de bu durumu merak ettik ve evlilikte materyalizm ve gösteriş algısını inceledik. Birinci olarak “Aileniz için pahalı şeylere sahip olmak önemli midir? sorusunu sorduk. Bu soruya katılımcıların %7’si evet, %84’ü hayır, %9’u kararsızım cevabını verdi. İkinci soruda “Maddi açıdan zor durumda olsanız da lüks ortamlarda bulunmak ailemiz için önemli midir? diye sorduk. Bu soruya katılımcıların %5’i evet, %90’ı hayır, %12’si kararsızım cevabını verdi. Son olarak “Aile üyeleriniz birbirlerine pahalı hediye almayı önemser mi?” diye sorduk. Bu soruya katılımcıların %5’i evet, %89’u hayır, %6’sı kararsızım cevabını verdi. Yorumlar siz de. Biraz tefekkür gerekiyor hepimize bizce bu noktada.

Bir teori: Dunning Kruger Sendromu

Bazı insanların bilmedikleri konularda nasıl bu kadar rahat ve iddialı görüşler öne sürdüklerine, bazı insanların nasıl bu kadar merhametsiz olabildiklerine veya bazı insanların gerçek kanıtlar ortada olmasına rağmen nasıl bu kadar doğruları inkar edebildiklerine hepimiz şaşırırız. Her şeyde olduğu gibi bu durumun da bir psikodinamiği yani psikolojik bir alt yapısı var dostlar. Cahil cesareti de denilen bu durumu inceleyen ünlü iki psikolog Justin Kruger ve David Dunning yaptıkları araştırmalar sonucunda şu temel sonuçlara ulaşmıştır;

1. Yetkin olmayan yani bilgisiz, cahil veya duygusal olgunluğa sahip olmayan insanlar becerilerini ve kendilerini aşırı önemser.

2. Bu tür insanlar kendilerini abartmakla kalmayıp aynı zamanda diğer insanları da zamanla beceriksiz ve yetersiz görerek kendilerini rahatlatır.

Daha da önemlisi eğer insan bir kez kendini gerçekçi biçimde değerlendirebilme, eleştirebilme ve eksiklikleri ile yüzleşip bunları kabullenme ve kendilerini bu noktada eğitme gibi bir kaygı yaşamazlarsa, insanların kendileriyle ilgili eleştirilerini dikkate almazsa durum ciddileşiyor. Artık bunu yapabilmeleri zaman geçtikçe imkânsızlaşıyor, her geçen gün daha harika, bilgili ve becerikli olduklarına inanmaya başlıyorlar. Belli bir süre sonra da gerçekte oldukları gibi değil kendilerini görmek istedikleri gibi görmeye başlıyorlar. Kendi ütopik ve fantazilerle dolu ama gerçeklikten uzak küçük dünyalarında yaşamaya başlıyorlar.

Günümüzde sosyal medyada olup bitenlere bir de bu gözle bakarsanız aslında bu iki psikoloğun iddialarının hiç de yabana atılacak iddialar olmadığına ikna olacaksınız. İki güzel insandan iki güzel sözle teoriyi berraklaştıralım:

Cahillerle girdiğim her tartışmayı kaybetmişimdir. (Ebu Hanife)

Bilgi cesaret verir, cehalet küstahlık. (Terry Eagleton)

Selametle…