Bütün dünyayı kasıp kavuran Kovid-19’dan daha yeni kurtulmuş durumdayız. Henüz tam olarak kurtulamamış olsak da, nihayete ermesinin yakın olduğu izlenimi belirmiştir. Bu hastalık sebebiyle, bütün dünyada bir ekonomik kriz baş gösterdi. Avrupa’nın yanı başındaki savaş da ekleninceekonomik kriz, katmerli hale geldi. Tüm dünyada olduğu gibi,maalesef ülkemiz de olumsuzluklar yaşıyor.

Ekonomik olarak büyük zorluklar yaşadığımız bu süreç sebebiyle, fakir-fukaramız arttı. Onlara bir şekilde yardımcı olmak gerektiğinin bilincinde olan bir toplumuz. Ramazan-ı Şerif’in manevi atmosferini de göz önünde bulundurursak, “Zekat hırsızları”nıniştahı bir hayli kabardı. FETÖ benzeri paralel veya neo-paralel yapılar, fakir fukaranın hakkı olan zekata göz dikmiş durumda.

“Zekat”, Kur'an-ı Kerim’le emredilmiştir. Kur'an-ı Kerim’de zekatın kimlere verilebileceğiyle ilgili emir deaçık bir şekilde beyan edilmiş, herhangi bir tevile muhtaç bırakılmamıştır.

Bu emri hatırlayacak olursak:

“Farz ve vâcib olan (sadakalar,) zekât ve fıtır sadakaları, (ancak ve ancak)

1-Fakru zarûret içinde perîşân olup malı olmayan (fukaraya);

2- Ve sâhib olduğu malları, kendisini zillet ve meskenetten kurtarmaya kifâyet etmeyen (miskinlere);

3- Ve Kur'an'a dayalı devlet tarafından zekâtın ahâlîden toplanması, muhâfaza edilmesi ve dağıtılmasına me'mûr edilen (âmillere);

4-Ve kalblerinin İslâm'a ısındırılması istenilen (müellefe-i kulûblara);

5- Ve hürriyyetlerine kavuşturmak için, bir mal mukàbiliâzâd edilmek üzere efendisiyle anlaşma yapan (mükâteb kölelere);

6- Ve helâl yol ile borçlanıp, malı borcuna ve masraflarına kâfî gelmeyen (borçlulara);

7- Ve Kur'ân'ı ve ahkâm-ı İslâmiyyeyi hâkim kılmak için (cihâd eden asâkirîn-i İslâmiyyeye);

8- Ve vatanlarından uzak düşüp elleri mallarına ulaşamadığı için yolda kalmış olan (yolculara) verilir.

Bu farz ve vâcib olan sadakalar, (Allah tarafından bir fariza olarak) yalnız zikredilen bu sekiz sınıfa mahsustur ve onların malıdır. Bunlardan gayrısına asla verilemez. Bu taksimat, hiçbir kimsenin müdahalesi olmadan doğrudan doğruya Allah tarafından takdir buyrulmuştur. Binâenaleyh, herkesin bu taksime riayet etmesi vaciptir. Zira, (Allah-u Teâlâ her şeyi) bildiği gibi, zekâtın nerelere verileceğini dahi (bilir.) Hem O Zât-ı Akdes, (hikmet sâhibidir.) Her şeyi hikmetle yapıp, hikmetinin muktezasınca hükmettiği gibi, zekâtın kimlere verileceği hususunda da hikmetinin muktezasınca hükmetmiştir.” (Tevbe Suresi-60)

Yukarıda sayılan sekiz taifenin haricinde, her hangi bir vakıfa veya derneğe zekat düşmez. Zaten bu dernek ve vakıflar parayı kanuni zorunluluktan ötürü “bankalarda” muhafaza etmektedirler. Banka ise muhafaza edilen bu paraları, faizle fakir ve fukaraya tekrar satmaktadır. Bu arada zekatlar, cami ve medrese yapımında da kullanılmaz.

ZEKAT KİMLERE FARZDIR?

Zekat, nisap miktarı nemalanan malı olup bu malın üzerinden Hicri bir yıl geçen her âkil ve baliğe farzdır. Bu nisap miktarı ise;Eğer malı yalnızca altın ise 80 gramdır. Eğer altın yok veya altınla beraber para veya gümüş veya ticaret malı varsa o zaman da 561 gram gümüş değeridir. Bu da günümüzde "6 bin 103” Türk Lirası’nı geçen her Müslümana farzdır.Kaynak: (Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı (Abdurahman Ceziri) 2.Cilts.859).

Not:6 bin 103TL (30 Nisan 2022 itibariyle) 561 gram gümüşün ederidir.