Kendini aldatma olgusunu tanımlayan birçok davranış örneklemesi mevcuttur. İnsanoğlunun kendini aldattığını gösteren temel özelliklerden bazıları aşağıda sıralanmıştır:

-İnsanoğlu kendini normal konumundan daha iyi bir konumda algılama eğilimindedir.

-İnsanoğlu benliğiyle ilgili olumsuz geri-dönütlere savunmacı bir tutumla karşılık verir.

-İnsanoğlu çoğunlukla kendine yönelik eleştirileri görmezden gelmeye çalışır.

-İnsanoğlu verdiği kararların mutlak doğru olduğuna inanma eğilimindedir.

-İnsanoğlu yaşamının kontrolünün sadece kendisinde olduğuna inanır.

-İnsanoğlu toplumsal anlamda kabul görmeyen davranışları sergilediğine veya böyle bir olasılığın bulunduğuna inanmak istemez.

-İnsanoğlu kendine ve diğerlerine karşı her zaman dürüst davrandığına inanır.

-İnsanoğlu son derece mantıklı ve tutarlı bir benlik yapısına ve bakış açısına sahip olduğuna inanır.

-İnsanoğlu önyargılara sahip olabileceğini kabul etmez ve tamamen objektif olduğuna inanır.

-İnsanoğlu diğer bireylere yönelik ilk izlenimlerinin doğru olduğuna ve bu noktada kesinlikle yanılmayacağına inanır.

-İnsanoğlu plan ve eylemlerinde haklı ve gerçekçi olduğunu düşünür.

-İnsanoğlunun yaşamının merkezinde kendi lehine olan düşünce ve tutumlar yer almaktadır.

-İnsanoğlu kendinin ve önemli diğerlerinin sağlıklı ve olumlu kişiler-arası ilişkiler geliştirebileceğine, başkalarının ise böyle bir şansa sahip olamayacağına inanır.

-İnsanoğlu evlilik ve diğer yakın ilişkilerinin, diğer insanların evlilik ve yakın ilişkilerine göre daima daha doyum sağlayıcı olacağına inanır.

-İnsanoğlu gelecekte mutlu bir hayat yaşama olasılığının her koşulda diğerlerine göre daha yüksek olacağına inanır.

-İnsanoğlu akademik ve sosyal anlamda başarılı olma ihtimalini gerçekte olduğundan daha yüksek algılar.

Bu özellikler sağlıklı bireyde bulunması gereken ve bireyi yaşama bağlayan unsurlar olarak görülebilir. Burada anahtar kelime süreklilik ve derinliktir. Bireyin hayatının önemli bir bölümünü yoğun bir biçimde yukarıda sayılan özellikler ekseninde yaşama eğiliminde olması patolojik bir boyut içerebilir.

Bununla birlikte her bireyin arzu doyurucu bazı düşünce ve davranışlara sahip olması onun psikolojik sağlığı açısından yararlı görülebilir. Aksi takdirde birey sürekli biçimde salt gerçekle ve hayatın acı verici yönleriyle yüzleşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve sonuçta karamsar bir psikolojik yapıya sahip olacaktır. Ancak bireyin gerçek benliği yani mevcut konumu ile ideal benliği yani olmayı arzuladığı konum arasındaki bağ zayıfladıkça uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır.

Selametle…