1071’den beri Müslümanlara ve Türk milletine vatan olan Anadolu için bedel ödüyoruz.

Bu cennet vatanda halkımızın ve Müslümanların özgürce yaşaması için kıyamete kadar da ödemeye devam edeceğiz!

İstiklal Marşımızın her mısrası, her kıtası, her dörtlüğü geçmişten günümüze bu mücadeleyi anlatıyor…

Her mısrası çok kıymetli ama bugünkü yazımın konusuyla ilgili olan bir dörtlüğü sizinle paylaşmak istiyorum…

“Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı;

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.”

CUMHURİYET TARİHİNİN EN “ALÇAK” KATLİAMI

ABD’nin taşeronu terör örgütü Türkiye’de onlarca katliam yaptı. On binlerce Müslüman kardeşimizi şehit etti.

Terör örgütünün yaptığı tüm katliamlar yüreğimizi dağlamıştır. Ancak Başbağlar katliamı diğerlerinden farklıdır.

Bize yaşattığı acının diğerlerinden bir farkı olmadı. Ama terör örgütü Başbağlar katliamıyla sadece yüreğimizi dağlamak istemedi.

Terör örgütü daha önce de yüzlerce kez toplu katliamlarla kadınları, çocukları ve yaşlıları şehid etmişti.

Ama Başbağlar katliamı bunlardan bir yönüyle farklıydı. Terör örgütü o köyü ve o köyde yaşayan insanları “özel olarak” hedef almıştı…

Terör örgütü 3 Temmuz’daki Madımak Oteli yangınında ölenlerin intikamını almak için 5 Temmuz 1993’de 33 masum Müslümanı kurban olarak seçmişti…

Erzincan’ın Başbağlar köyünde kadın, yaşlı, çocuk ve genç cami önünde kurşuna dizildi. Köy tamamen yakıldı.

Terör örgütünün katlettiği kişiler “samimi” Müslümanlardı. Vatanına bağlı, milletini seven insanlardı. Oşehitlerden biri olan Ali Taşdelen ile İslam Mecmuası’ında birlikte çalışmıştım…

Başbağlar ve diğer tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ve Akif’in dediği gibi onlara söz veriyoruz…

“Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli:

Değmesin ma’bedimin göğsüne namahrem eli!”

Biz sadece Başbağlar katliamını yapan terör örgütünü değil; onun siyasi ayağı olan partileri, o partilerle iş birliği yapan partileri, o partilerle “ittifak yapan” partileri ve onlara destek veren siyasetçileri asla unutmayacağız!

Milletimiz kıyamete kadar şehitlerimizi dua ile onları da “lanetle” anacak…

ÖNEMLİ NOT: GEÇEN HAFTAKİ YAZIMA DAİR BİR AÇIKLAMA

Geçen haftaki yazımda, “Said-i Nursi gibi âlimlerin mirası üzerine inşa edilen birçok “sözde” cemaat, “siyasal İslamcı” diye yaftaladıkları MNP çizgisine oy vermedikleri gibi bu misyonu devam ettiren partilere karşı mücadele yürüttüler” şeklinde bir paragraf vardı…

Burada kimi ve hangi “sözde” cemaati kastettiğimi merak eden okuyucularım olmuş!

Benim yazımda kastettiğim FETÖ’nün kurucusu Fetullah Gülen’in “sözde” cemaati Fetullahçılar ve Yeni Asyacılardır…

Bediüzzaman Said-i Nursi’nin bıraktığı Risaleler üzerinden Müslümanlara “samimiyetle” hizmet eden kişi ve “cemaatleri” eleştirmedim…İlgililerin bilgisine sunarım!