Her bayram, küsleri barıştırmak, akraba, eş dost ve aile büyüklerini ziyaret etmek gündemimize gelir. Bunlar gerçekten de ibadetlerimize ilâveten bayramı bayram yapan en önemli hususlardandır. Fakat galiba es geçtiğimiz ve farkında olmadığımız mühim bir husus var, insanın kendisiyle barışması. Daha çocukluk yıllarımızda kendimizin iyi olmadığımıza, anne babamızı memnun edemediğimiz, hiçbir işi düzgün bir şekilde yapamadığımız, sanki bu dünyaya beceriksizlik yapmak için gelmişiz gibi muamele göre göre, buna inandırıldık ve kendimizle ilgili algımız bozuldu. Kendimizden memnun olmayarak bir çocukluk ve gençlik geçirdik ve bu duygular içindeyken evlendik. Üstelik bu süreç içinde de bu bizim kendimizle aramızı açan sözler devam etti. Bu senaryo bazen baba evindeyken iyi idi fakat evlendikten sonra kötüleşti.  

Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklendiyse…

Bir dilin değişmesi; yanlışını ve onun etkisini görmenin sonucunda, insanın ciddi bir gayretle başarabileceği bir şeydir. Beyin söz ve fiil olarak alıştığını tekrar eder. Dilin yapılanması, belki binlerce tekrarla oluştuğu için, çok köklü bir yapılanma vardır ve kullandıkça da pekişir ve giderek otomatikleşir. Eğer biz zihnimize yeni bilgileri, yeni anlayışları ve değişmenin insan kalabilmek için şart olduğunu yerleştirebilmişsek; bundan sonrası, her an yenilenen ve değişen atmosfer gibi normalleşir ve değişimin kendisi vazgeçilmez olur. İşte o zaman, baktık ki düğmeleri yanlış iliklemeye başlamışız, hemen hepsini yeniden açar ve doğru bir şekilde iliklemeye başlarız. Çünkü yanlış yaptığımızı anlamak bize nasip olmuştur. Artık bize düşen, yanlışımızı görebilmiş olmanın hamdi ile onu düzeltmektir. İnsan için değişebilmenin ve yaptığı yanlışı telâfi edebilmenin yaşı ve zamanı yoktur, her yaş ve her zaman değişimin en uygun zamanıdır.

Bugün bayram

Kendime de dışarıdan bakarak şöyle söyleyebilirim ki; içimizde Allah’ın (c.c) ruhunu taşıdığımız bir bedenin içindeyiz. Kendimize inanmak ve sevmek ihtiyacı içinde olduğumuzu bilmeyen anne babalarımız ya da eşimiz bize zarar verecek şekilde davranmış olabilirler. Onlar bilmiyorlardı, iyi olalım diye öyle davrandılar. Onları da anlayıp hoş görerek kendi algımızı yeniden düzenleyelim. Biz bilelim ki, bizler iyiyiz. İçimizdeki kendimizle ilgili bozulmuş algı, bize söylenmiş sözlerin sonucudur. Biz de bu sözlere inandık. BİZ, BİZİ ZANNETTİKLERİNDEN ÇOK DAHA İYİSİ VE FAZLASIYIZ. Yapıp ettiklerimizi, başardıklarımızı, daha iyisini yapma gayretimizi görelim. Kendimizi, zihnimizdeki bozuk algıdan ibaret sanmayalım. Kendi içimizdeki kendimizle savaşımızı bitirip bugün sulh ilân edelim, kendimizle barışalım. İnsan olan herkesin bu barışa yani kendi içinde kendisiyle barışmanın bayramını yaşamaya ihtiyacı var. Yaptığımız yanlış günah ne varsa, tövbemizi edip, özrümüzü dileyip, onları gömelim. İnsan olanın şaşma, yanılma payını her zaman aklımızda tutalım. Rabbimizin (c.c) severek yarattığı kendimizi sevelim. Sevgi ve güvenimizin önündeki engelleri bir bir kaldıralım. Kendimize yaklaşalım ki aradaki mesafeyi kapatalım. Kendimizi severek bayramı yaşayalım ki başkalarının bayramlarını yaşamalarına da katkımız olsun. Var olma nimetiyle yeniden coşku ile dolalım, kendimize gülümseyelim. Bayramımız mübarek olsun.