Günlerden On Beş Temmuz İki Bin On Altı idi,
Milletin doyurduğu hainlerden haber geldi,
Canavarca saldırıyorlardı günahsızlara,
Kurşunlar, bombalar atıyorlardı insanlara…

Uçaklar ve helikopterler kan kusuyordu,
Tanklar önüne geleni hunharca eziyordu,
Onlar nasıl da vatana ihanet ediyordu,
Alınan hain emri yerine getiriyordu.

Bir çağrı gelmişti; “durmayın, koşun meydanlara”,
Düşmeliydi bu millet vatanı için yollara,
Hemen kulak vermeliydi okunan salâlara,
Coşkun sular misâli, akmalıydı deryalara…

Ne bilsinler çıkacağını Halisdemirlerin,
Gözünü kurşundan esirgemeyen yiğitlerin,
Şehadet arzusuyla kıvranan cesur erlerin,
Sevdası iman ve vatan olan o kimselerin…

Unutulmaz bir destan yazdı milletim bu gece,
İlmik ilmik dokudu, hem işledi ince ince,
Dâvâsı Hak idi hepsinin, yoktu hiçbir hile,
Sığar mı bu mânâ bilmem ki, binlerce dile…

Saflar sıklaştı, gönüller de yakın oldu o gün,
Ne olduğunu şaşırdı zalimler artık bugün,
Tahmin edemediler böyle bir zevâli asla,
Dönmüşlerdi zindanlara hepsi de, binbir yasla.

Şehadetti iştiyâkı nice kahramanların,
On binlerce yaşlı, genç, erkek ve kadınların,
Nene Hatunlar gibi cesurca atılmışlardı,
Bir anda zalimleri, kanlarında boğmuşlardı.

Gördük ki yürekler iman dolu, diller zikirde,
Birleşmişti koskoca bir millet, aynı fikirde,
Tanklar, uçaklar, toplar onları sindiremezdi,
Kalplerde yanan imanı, asla söndüremezdi!

Bir idik, diri idik, imanla doluyduk o gün,
Hamd ile senâmız yükseliyor göklere bugün,
Bırakmadık Cennet Vatanı birkaç çapulcuya,
Aldırmadık o an alınan binlerce yaraya…

Şehadet coşkusuyla uğurladık şehitleri,
Gözünü kırpmadan Cennete koşan yiğitleri,
Bu bir iman zaferidir, küffar çok iyi bilsin,
Nice yiğidimizin hazır olduğunu görsün.

Bir seçkin Peygamberin ümmetidir ki bu millet,
Hatemü’l-Enbiyâ’dır, rahmet elçisi Muhammed!
Bekliyor ümmetini şimdi kutlu Cennetinde,
Hazırdır beratı, tutuyor mübarek elinde.

Hainlerin cezası çetindir iyi bilsinler,
“Allah’tan başka galip yoktur,” hem görsünler,
“Hüküm sadece Allah’a aittir,” anlasınlar,
Kula kul olanlar, ebediyen mahvolacaklar…

Duâsı vardı bu millete topyekûn ümmetin,
Zulme uğrayan mazlumlarla nice gariplerin,
Ulaşmıştı göklere bir anda binlerce duâ,
Kabul olmuştu Yüce Rabbimizin huzurunda…

Ey bu dâvâ uğruna can veren vatan evlâdı,
Unutmadın, bu toprakları bırakan ecdâdı!
Sanadır Fatihalarımız, hakkın helâl eyle,
Allah izin verirse bizlere şefaat eyle!

Yiğidim korkma, haydi yürü; senindir bu vatan,
Düşme ye’se, koştur hele, bilesin Haktır dâvân!
Bunun için yetiştirdi seni ananla atan,
Kul ol Rabbine, unutma, budur hakîkî dâvân!