Başkaları için yazarlardan bir şeyler öğrenebilirsin
Ama daha çok kendisi için yazanlardan öğrenirsin
Amaçsız yazanlardan ise ya keyif alırsın ya da yük

Vakit doldurmak için okumak iyidir
Düşünmek ağlamak susmak için okumak daha iyidir
Okuduklarından hayat devşirmek ise en iyisidir

Yazıya başladığında eli titreyen iyidir
Yazıya başladığında gözü ve gönlü titreyen daha iyidir
Yazdıklarıyla beyninizde depremler meydana getirenler en iyisidir

Okurken açık arayanlar kitap katilidir
Okuduklarından alıntılarla yaşayanlar gölgelerdir
Okuduklarından bir deri yapanlardır kitabı asil kılanlar

Yazdıklarıyla öfkelendiklerinize kızmayan
Yazdıklarıyla yalanlarınızı cilalayanları dost bellemeyin
Yazdıklarıyla inşirah bulduğunuz ve acaba dedikleriniz yazardır

Okuduğunuzda hayatta olduğunuza şükrediyorsanız
Okuduğunuzda daha bir insan olmanın ağırlığı çöküyorsa üzerinize
Okuduğunuzda ölüm az ötede dursun ben okuyayım diyorsanız okumak ibadettir

Yazarken inşa ettiğinizi iyi bir şey yaptığınızı bilmek iyidir
Yazarken öfke ve garezi satır aralarında rüzgâr gibi dolandırmamak daha iyidir
Yazarken kaleme and olsun ki yazı şifadır demek en iyisidir

Okumak dilini terbiye ediyorsa iyidir
Okumak yüreğini ve aklını terbiye ediyorsa daha iyidir
Okumak her halükarda en iyisidir.

Yazmak, susmak kadar aziz;
Okumak, dinlemek kadar mübarektir.

...

Kalbini ihmal ettiğinde...

Kendini öteleyip başkalaşmaya devam ettiğinde Hakk’ı da kaybedersin.

Rab, seninle neyi kast ettiyse onu bil, onu bul.

Senin kalbin başka, dünyanın kalbi başka. Sen kış isen kar yağar, yaz isen sıcak olur. Kalbi her ritimde farklı atandan hayır gelmez.

Kendini başkasıymış gibi düşündüğün için de acı çeker ve "kendinde olanı kaybedersin."

Kendini hatırla: ne haldeyken mutmain idin, ne haldeyken sen insandın, ne halde iken Hak’tan utandın ya da utanmadan yüzüne baktın hakikatin. 

Susuşların bile bir ırmak gibi aktığı zamanı hatırla...

Kalbine huzur/inşirah ve gönlüne barış gelmeden dünyaya barış gelmeyecek. Sen, kalbine dönen ve mağarasında sadece bir odası olanlardansın. Kalbine şirk gibi otobanlar döşeyenler kaybolup giderler içlerindeki mağarada, dışarıdaki panayırda. 

Yüzünde sükût suretinde olsun siretin. Vardı da... Hayat, bir unutuş ve hatırlayıştan öte değilmiş kalbine dönen için. 

Kalbini ihmal ettiğinde başlar ölümün ve özüne ihanetin.