Batılı sosyal medya şirketlerinin en büyük rakibi dünya çapında 1 milyardan fazla aktif kullanıcıya sahip olan TikTok ve bu platformu kendileri için büyük tehlike olarak görüyorlar. Bu duruma ticari rekabetin ötesinde anlam yükleyenler ve devletlerin gücünü arkalarına almaya çalışanlar görüyoruz.

Buna bir örnek, ABD’de düzenlenen Vox Media Code konferansında yaşandı. 30'un üzerinde ülkede 150'den fazla gazete ve dergi yayımlayan Almanya merkezli Axel Springer'in CEO'su Mathias Döpfner, TikTok’un yasaklanmasını istedi.

Çin menşeli sosyal medya platformunun demokrasiye tehdit olduğunu savunan Döpfner, "TikTok her ülkede yasaklanmalı. Kişisel verileri Çin hükümetine teslim ediyoruz. Tabii ki bu bir casusluk aracı” diyor.

TikTok’a izin veren Batılı hükümetleri saf olarak nitelendiren Döpfner, “Facebook ile, Google ile, Amazon ile, diğer platformlarla (Çin’e) giremiyoruz, neden onların serbest piyasa ekonomimizde bu kadar baskın bir rol oynamalarına izin verelim?" görüşünü savunuyor.

Bu platformun elde ettiği kişisel verileri Çin Komünist Partisi ve hükümetle paylaştığını savunan Döpfner’a göre, tüm veriler, yüz tanıma teknikleri geliştirmek ve izlemeyi daha iyi hale getirmek için kullanılıyor.

Tüm eleştirilerine rağmen Döpfner TikTok’tan vazgeçmiş değil. “TikTok ile iş birliği yapmayan tek büyük yayıncılık şirketiyiz. Bunu ne kadar sürdürebileceğimizi garanti edemem” diyen Döpfner, genç kitleyi bir şekilde kazanmak gerektiği görüşünde.

Geçtiğimiz aylarda, ABD Federal İletişim Kurulu komisyon üyesi Brendan Carr da Google ve Apple’a mektup yazarak, TikTok’un ‘ulusal güvenlik’ gerekçesiyle Google App Store ve Apple App Store’dan çıkarılmasını talep etmişti.

Şirketin ABD’li kullanıcıların verilerine erişebildiğini belirten Carr, TikTok’un çatı şirketi ByteDance’ın Çin Komünist Partisi ile ilişkiler içinde olduğunu hatırlatıp, Çin’in gözetim amaçlı taleplerine karşılık vermek zorunda olduğunu savunmuştu.

Carr’ın TikTok’u yasaklama talebi kabul görmedi. Ancak ByteDance başka bir adım attı, bu tepkiyi yatıştırmak için. ABD’li kullanıcıların verilerini tuttuğu sunucuları yine ABD’li bir şirket olan Oracle firmasına taşıdı.

Benzer endişeleri ben de paylaşıyorum. Ancak kendilerini demokrasi ve haberleşme özgürlüğünün savunucusu olarak lanse eden batılıların, rekabet edemedikleri bir şirketin somut delil olmadan tüm ülkelerde engellenmesini isteyecek kadar tutarsız olabileceklerini de size göstermek istiyorum.

Batılıların TikTok’a bu denli tepki göstermesinin nedeni aslında, bugüne kadar kendilerinin kullanıcı verilerini elde ederek yaptığı istihbarî faaliyetlerin ‘düşman’ bir ülke tarafından da yapılabiliyor hâle gelmesi.

Huawei şirketinin telekom ekipmanlarının yasaklanmasının altında da benzer bir zihniyet yatıyor. Batılılar, kendi şirketlerinin ürettiği telekom ekipmanlarını hedef ülkelerde istihbarî faaliyetlerde kullandıkları için, aynı şeyin Çin tarafından yapılabileceği ya da yapılabildiği kaygısıyla bu kadar gergin.