Ortak aklın işletilmesi, alınan kararların kalitesini artırmaktadır. İstişare ortamının oluşturulması ve istişare müessesesinin işletilmesi alınan kararların meşruiyetini ve sürecin sahiplenilmesini sağlar.

Eleştiri, alınan kararların karşı cepheden nasıl algılandığını ortaya koyan bir ölçüm aracıdır. Yapılan her eleştiriyi kötü niyetli safsatalar olarak kabul etmek doğru bir yaklaşım değildir. Ama şunu da ifade etmek gerekir ki bürokratlar ve siyasiler olarak eleştiriden hazzetmeyen bir yanımız var.

Kamu hizmeti yürüten tüm makam sahipleri verdikleri hükmün sorumluluğunu her iki cihanda da yükleneceklerinin bilincinde olmalıdır. Kamu hizmeti verenlerin de alanların da farklı hassasiyetleri ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda kurumların muhatapları ve paydaşları yürütülen hizmetlerde dairenin dışında tutulmamalıdır.

Millî Eğitim Bakanlığının son yıllarda almış olduğu çok önemli kararlar bulunmaktadır. Özellikle Öğretmenlik Meslek Kanunu tüm öğretmenlerin kanaat belirttikleri bir kanun halinde tartışılmaya devam etmektedir.

Kariyer basamakları uygulaması ile 650 bin öğretmen mutlu olacak ve ek gelir elde edecekti. Yıllardır beklenen bir uygulamaydı ve yasalaşması ile MEB ve hükümet yetkilileri güzel bir iş çıkarmanın keyfini süreceklerdi.

Fakat bırakın keyif sürmeyi neredeyse çıkartılan kanun MEB’in ve hükûmetin en çok eleştirildiği alan haline geldi. Her gün Twitter’da yarım milyondan fazla öğretmen, serzenişlerini dile getiriyor, çözüm önerileri ileri sürüyor ve Kariyer Basamakları Sınavının yapılamaması yönündeki beklentilerini diri tutmaya çalışıyor.

Tüm bu olumsuzlukların yaşanacağı neden öngörülmedi? Öğretmenlik Meslek Kanunu kamuoyuyla paylaşılmadan önce Eğitim Bir Sen önerilerini Bakanlıkla paylaştı. Türk Eğitim Sen ve diğer sendikalar kendi hassasiyetleri bakımından eleştirilerini ve önerilerini hem kamuoyuyla hem de Milli Eğitim Bakanlı ile paylaştı.

Hatta Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın heyet halinde TBMM sürecinde Mecliste çeşitli görüşmeler yaptı. Sendikalar, eğitim kamuoyunun zerreden kürreye her görüşün tartışıldığı STK’lerdir. Millî Eğitim Bakanlığı tüm eleştiri ve önerileri yok saydı. Yapılan devrim niteliğindeki bir düzenleme Bakanlığın ve hükûmetin en büyük eleştiri sahasına dönüştü.

Milli Eğitim camiası 1 milyon  200 binlere ulaşan sayısı ile dev bir camia. Şu anda tüm eğitim camiasının beklentisi banka promosyonlarının güncellenmesi veya sözleşmelerin iptal edilmesi. Konu yine Memur Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın tarafında ilgili tüm Bakanlara ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi.

Çözüm odaklı gidilmesi beklentisi çok yüksek. Artık kamuoyu daha fazla yorulmadan ve art niyetli insanlara fırsat verilmeden talepler karşılanmalı. Banka promosyonları, eğitim öğretime hazırlık ödeneği, Kariyer Basamakları Sınavı gibi sorunlar artık çözülmeli.

Son günlerde Milî Eğitim Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarda liyakat ölçüleri tartışmaya açılacak şekilde 76. Maddeden şartları tutmasa da Bakan imzasıyla atamalar yapılmaktadır. 3-5 kişiyi memnun eden fakat binlerce kişinin adalet duygusunu zedeleyen bu tür davranışlardan uzak durulması önerisinde bulunmak isterim.

Yeni eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum.