Seçimler yaklaştıkça toplumun fay hatlarına saldırıların da giderek şiddetlendiğini müşahede ediyoruz…

Belki de buradaki en büyük artımız, geride bıraktığımız acı tecrübelerdir; acıyla yanan yüreklerin ödediği bedel pahasına…

Önceki yıllarda AA’ya verdiğim bir mülakatta “Dünya darbeler fayı”nı değerlendirmiş ve o fayın içinde Türkiye’nin de olduğunu ifade etmiştim…

Evet, Türkiye sadece depremler üreten fayların üzerindeki bir ülke değil, aynı zamanda darbeler üreten dinamik bir siyasal faylar tarihine de sahip ne yazık ki…

Fakat kim ne derse desin bu fayların darbe üretme kapasitesini, enerjisini aldığı vesayet odaklarını ortadan kaldırarak engelleyen de AK Parti iktidarı ve Sayın Erdoğan’ın iradeli liderliği olmuştur…

Bugün “diktatör, tek-adam” diyerek yaftalanmaya çalışılan bir liderin, böyle de bir inkârı mümkün olmayan başarısı var; bütün iddiaları ironik hale getiren…

Peki, bütün bu din, mezhep, etnik köken vs. üzerinden yapılan saldırıların başarısı ya da etkisi hâlâ var mı?

Bana göre yön değiştirmiş bir zeminde ve hâlâ çok etkili sonuçlar üretebiliyor…

Ve ürettiği sonuçların da AK Parti’yi besler bir zeminde tesir ürettiği kanaatindeyim…

Bu saldıranların en büyük haksızlığı Kılıçdaroğlu’na yaptığı kanaatindeyim…

Bunu da onun, “helalleşeceğiz” diyerek silmeye çalıştığı “tek parti zihniyetinin hâlâ ne kadar diri olduğunu hatırlatarak yapıyorlar…

“Acaba bu CHP değişiyor mu?” diyerek penceresini ona azıcık aralamaya çalışanların korkularını yeniden derinleştirip, pencerelerini daha da sıkı kapatmalarına sebep oluyor…

Kısacası geçmişe ve değerlere saldıran dili bu millet çok iyi biliyor ve tanımakta da zorlanmıyor…

Sağ-muhafazakâr seçmen, seçim hattında üretilen uzlaşma dilinin aslında bir “takiye” olduğunu bu sayede çok daha net olarak görmüş oldu…

Bu dil, yirmi yıldır CHP’ye kaybettiren dil…

Öyle görünüyor ki 2023’ü de CHP açısından ve tabii 6’lı masa için yine bu dil kaybettirecek…

Bu milleti sadece “para isteyen dilenci” gibi görenler, onun değerlerine çarpınca bir kez daha yıkılacaklar diye inanıyorum…

Bu dile devem etsinler, bakalım fayın hangi tarafını daha dirençli yapacaklar…

Bekleyip göreceğiz…