Tüm çabalara rağmen, Türkiye’yi fiber internet liginde iyi bir noktaya ulaştırmak mümkün olamıyor. Çünkü her şirket ayrı kulvardan ilerliyor.

Ülkemizde telekom altyapısının büyük bölümü, devlet şirketi olan ve köklü geçmişi bulunan Türk Telekom’a ait. Türk Telekom, sektöründe birçok ilki başaran, birçok teknolojiyle bizi tanıştıran ve iletişim ağıyla uzakları yakın eden bir şirket.

Türkiye’de fiber altyapının büyük çoğunluğu bu şirkete ait. Büyük yatırımlarla, büyük emeklerle bu altyapıyı geliştirmek ve fiber internet teknolojisini ülke geneline yaymak için çalışıyor Türk Telekom. Bu çabaların şahidiyiz.

Diğer yandan farklı şirketler de kendi altyapılarını olabildiğince geliştirme çabası içinde. Ancak tüm bu çabalara rağmen, Türkiye’yi fiber internet liginde iyi bir noktaya ulaştırmak mümkün olamıyor. Çünkü her şirket ayrı kulvardan ilerliyor.

Avrupa Eve Kadar Fiber İnternet Konseyi (FTTH Council) mayıs raporuna göre, Türkiye 39 Avrupa ülkesi içerisinde fibere erişimde 21. sırada. Bu rapor, ülkemizin Avrupa ortalamasının gerisinde kaldığını bir kez daha yüzümüze vuruyor.

Birçok rapor da bu tabloyu doğruluyor. İnternet kullanıcılarının aldığı hizmetin ortalama hızlarını ortaya koyan raporlarda ülkemizi iyi bir noktada göremiyoruz. Bunda sunulan hizmetin niteliği kadar, halkın ekonomik nedenlerle düşük fiyatlı paketleri seçmesi de etken tabii.

Peki bu sorunu nasıl aşacağız? Ortak akıl, her şirketin aynı noktaya ayrı ayrı fiber hat çekerek kaynakları israf etmesi yerine, ortak bir altyapı kullanımını öngörüyor. Avrupa’da bu yöntem, Avrupa Eve Kadar Fiber İnternet Konseyi tarafından destekleniyor.

“Türkiye’de fiber için ortak altyapı nasıl hayata geçirilebilir?” sorusuna net bir cevap alabilmiş değildim bugüne kadar. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan’dan dinlediğim yapı, beni ikna eden ve aklıma yatan ilk çözüm önerisi oldu.

Erkan, “Her operatör, elindeki fiber altyapısını ortak altyapı şirketine devreder ve altyapısı oranında hissedar olur. Bu yeni şirket, asla son tüketiciye gitmez. Her operatör eşit koşullarla hizmeti bu şirketten alır.” diyor. Bence çok mantıklı bir öneri.

Böyle bir şirketin yatırımcı bulmasının kolay olacağına ve hızlı bir şekilde yol alabileceğine inanıyor Erkan ve ekliyor: “Bütün Avrupa ülkeleri ortak altyapı yapmış. Aklın yolu da bir. Hızlı hareket edelim, birbirimizle kavga etmeyelim demişler.”

Geldiğimiz nokta, konuya şirketler arası rekabet olarak bakılmayıp, ülke menfaatinin öncelenmesini gerektiriyor. Aksi takdirde Türkiye’nin fiber internet liginde bulunduğu alt sıralara bakıp iç geçirmekle geçecek yıllarımız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Haziran 2022’de TÜRKSAT 5B uydusunun hizmete alınması törenindeki konuşmasını hatırlamakta yarar var; “Bu konuda yavaş gittiğimizin farkındayız. Gerekirse kırsala ve nüfus yoğunluğu düşük yerlere fiber altyapı götürecek ortak bir yapının kurulmasını da destekleyeceğiz.”

Fiberde ortak altyapı, ancak siyasi iradenin yönlendirmesiyle gerçekleşebilir. Bu konunun takibi ilgili bakanlıklar ve kurumlara düşüyor. Şimdi harekete geçmenin tam zamanı, konuşmanın değil.