Özbekistan’ın başkenti Semerkant’ta 11 Kasım’da gerçekleştirilen 9. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi, birbiri ardına sıralanan çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir zaman koridorunda, Kıbrıs'ın gözlemci ülke sıfatını kazanmasından ötürü uluslararası gündemde ön plana çıktığı gibi, birliğin bundan sonraki hamlelerinin yeniden yapılanan küresel sistem açısından çok daha önemli olacağının işaretini vermiş oldu.

Temelleri, Sovyetlerin dağılmasından sonra bölgede aktif rol oynamak isteyen Türkiye'nin 1992'de Ankara’da ilkini düzenlediği "Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi" ile atılan; 2006'da Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in Sovyetlerin bıraktığı boşlukta hızla yükselen Çin tehlikesini görüp soydaşlarımızın geleceğini korumak adına harekete geçmesi ve bu inisiyatifin teşkilat haline getirilmesini önermesi sonrası Ekim 2009'da Nahçıvan Anlaşması ile konseyleşen; son olarak da Kasım 2021 tarihinde düzenlenen 8. Türk Devletleri Teşkilatı İstanbul Zirvesi sırasında üye ülkeler Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından “Türk Devletleri Teşkilatı” şeklinde isimlendirilen birlik, geçen haftaki zirvesinde Türkmenistan’ın tam üye olacağını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de gözlemci üye sıfatı ile teşkilata katılacağını açıklayınca gelişmeler dünya basınında ciddi yankı buldu.

11 Kasım’da Türk Dünyası’nın manevi başkenti Semerkant şehrinde "Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” teması ile düzenlenen zirvede Çin'in Bir Kuşak Bir Yol Projesi'nin etkileriyle Asya eksenine kayan dünya ekonomisi açısından projede Orta Koridor olarak tanımlanan Türk Koridoru'nun önemi ele alındı.

300 milyon nüfuslu ve 1,5 trilyon dolarlık milli gelirli Türk Dünyası'nın yeni konjonktürde ne denli büyük bir potansiyele sahip olduğunun irdelenerek ele geçirilen bu büyük fırsatın ekonomik ve diplomatik açıdan en yüksek verimle değerlendirilmesi hususu toplantının ana gündemiydi.

Bu bağlamda üye ülkeler arasında ticaret hacminin genişletilebilmesi için gümrük ve lojistik işlemlerinin kolaylaştırılması, sınır geçişlerinin kolaylaştırılması, kotaların kaldırılması, Türkistan’da özel ekonomik bölge kurulması (TURANSEZ), dijital ekonomiye geçilmesi, yük taşımacılığı anlaşması ve kara, deniz, hava ve demir yolu ağının güçlendirilmesi meseleleri kapsamlıca ele alındı ve "TDT Üye Ülkeleri Arasında Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması" imzalandığı gibi güzergahın tam verimle çalışabilmesi için ihtiyaç duyulan "Bakü-Tiflis-Kars" demir yolunun kapasitesinin artırılması,  "Özbekistan-Kırgızistan-Çin" ve "Tirmiz-Mezar-ı Şerif-Kabil-Peşaver" demir yolunun inşası konuları tek tek ele alındı.

Tüm bu yatırım ve girişimler kapsamında birliğin en önemli organlarından olması planlanan ve önceki zirvede kurulma kararı alınan ortak yatırım fonunun faaliyete geçmesi kararı da zirvenin önemli başlıklarındandı.

Tabi ki, tüm bu faaliyetlerin entegrasyonunda ve soydaşlarımızla ortak kültürümüzün canlandırılması hususunda en önemli aktör olarak kabul edilen alfabe meselesi ile beraber ortak kültürel faaliyetlerin yürütülmesi, turizm faaliyetlerinin artırılması meseleleri de zirvenin gündemindeydi.

Batı'nın can çekiştiği, Çin' in yeni üretim ve etkileşim sahalarına ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Kuşak Yol Projesi ile dünyanın en önemli güzergahlarından biri haline gelen kadim Türk Coğrafyası açısından müthiş önemli ve aydınlık günlere ilerliyoruz. Bu süreçte birliğin ağabeyi durumundaki Türkiye'nin sıkışmış Rusya'dan boşalan alanda yine Rusya ile stratejik ortaklık yürüterek Çin'in önüne yumuşak güç unsurları ile teşkilatlandırdığı soydaşları ile çıkması ve dünyanın bugün için bir anda 5. Büyük Gücü haline gelmiş, potansiyeli müthiş yüksek bir birliğe liderlik ederek tüm dengeleri değiştirmesi, Çin'i de bölgede fırsatını tamamen kaybeden ABD'yi de, Kıbrıs'ı bu gücün şemsiyesi altına aldığımız için AB'yi de delirtiyor.

Taksim'de yaşanan ve yüreklerimizi parçalayan hain saldırıyı ben işte tam olarak bu pencereden okuyorum...

Başımız sağ, devletimiz var olsun. Şehit yakınlarımız için sabır, yaralılarımız için acil şifa bulmaları hususunda dua ediyorum.

Rabbim, bozguncularca hayattan koparılan tüm mazlumlarımızı, tüm şehitlerimizi, tüm gazilerimizi ahiret yurdunda Efendimizin (sav) komşularından eylesin.