Katar’da 20 Kasım tarihinde başlayan Dünya Kupası finallerinde ilk etapta 32 ülke büyük bir mücadele verirken, artık son 16’ya kalan ülkeler belli oldu. Ne yazık ki Türkiye, futbolun bu en büyük organizasyonuna tarihinde sadece 2 kez katılabildi ve en önemli başarısını da Şenol Güneş yönetiminde 2002 yılında Güney Kore’de Dünya Üçüncüsü olarak elde etti. Ama o tarihten itibaren de bir kez olsun bu dev organizasyonda yer alamadı.

Oysa futbolla Türkiye’den uzun yıllar sonra tanışan ve nüfusları itibarıyla çok daha düşük yoğunluktaki ülkeler dahi Dünya Kupası Finallerinde boy gösteriyor. Bir de Türkiye’deki genç nüfusun yoğunluğu dikkate alındığında, futbol dahil, birçok alanda nasıl da bilinçsiz bir yatırım politikası izlendiği gözler önüne serilmiş oluyor. Katar’da devam eden Dünya Kupası Finallerindeki 32 ülke arasında sadece 4 ülkenin nüfusunun Türkiye’den fazla olması dikkat çekiyor. Bir ülkenin nüfusunun ise ülkemizle eşit seviyede olduğu dikkat çekiyor.

Görüldüğü gibi, Dünya Futbolunun en önde gelen ve her şampiyonada yer alan, çoğunlukla da final ya da yarı final oynayan, hatta birçok kez şampiyonluklar kazanan ülkelerin nüfusları bile Türkiye’nin çok altında yer alıyor. Futbolla neredeyse yeni tanışan ve daha çok Amerikan Futbolu, Basketbol, Beyzbol, Çim Hokeyi, Tenis ve Golf gibi sporlara büyük önem veren ABD’nin nüfusu ise 331 milyon 900 bin ile kupaya katılan en kalabalık ülke durumunda. Türkiye’nin bu tablo içinde Dünya Kupasına katılamaması ve hep uzaktan izlemesi, “Bu tabloyu oluşturanlar utanmalı” artık..