Malum masayla ilgili son gelişmeler, açıklamalar, çok daha belirgin bir şekilde belirsizlikleri netleştirmeye başladı…

CHP’nin açıkladığı vizyondan yoksun “vizyon bildirisi” de masadan bağımsız ama masanın bütün dinamiklerini kökünden sarsacak içeriklerle dolu…

Bütün bu zeminden bakıldığında masanın da masadakilerin kafasının da dağınık değil, darmadağınık olduğu çok açık olarak ortaya çıkıyor…

Elbette bu darmadağınıklığın yazımda durulması, netleşmesi beklenemez…

Fakat karşımızdakinin “karmakarışık” olduğunu tespit etmek bile korunmak adına oldukça önemlidir diye düşünüyorum…

Şöyle bir an bu darmadağınıklığın -Allah korusun- “iktidar” olduğunu hayal ettiğimde gerçekten ürperdiğimi ifade etmek isterim…

Düşünsenize, bir yanda 6+1’den fecaat bir Anayasa taslağı açıklaması geliyor ve anlıyoruz ki milletin faydasına değil, tamamen masadaki matematiksel konumlarını garanti altına almak için çalışmışlar…

12 Eylül darbecileri de kendilerini koruma altına alan bir anayasa yapmamış mıydı?

Hâlâ kurtulamadığımız ayak bağı da o değil mi?

Şimdikinin farkı, sivillerin çıkarlarını garanti altına alması mı?

Bir de bunu millete onaylatacaklar öyle mi?  

HDP’ye oldukça güçlü mesajlar vermekten, FETÖ’ye ümit tohumları ekmekten de çekinmemişler ayrıca…

İriliklerine, ufaklıklarına göre kim ne alacak ya da liderler poliarşik bir iktidar yapısında nerede duracak gibi daha pek çok şey…

Cumhurbaşkanının nasıl masanın güdümüne gireceğini bile “demokrasi” safsatasıyla soslamışlar…

Lakin belli ki bu sos, her koşulda masanın yanında duran birçok ismi dahi şaşırtacak kadar vesayet dolu…  

“Koalisyon gibi yöneteceğiz” demekten bile çekinmedikleri ortada; bütün dejavu etkisine rağmen…

Defteri dürülmüş, bedelleri ağır ödenmiş pek çok vahametle, milleti yeniden buluşturmanın altında yatan motivasyon, öyle zannediyorum ki seçmende olduğuna inanılan politik miyopluk ve genç seçmenin geçmişi yaşamamış olmasıdır…

Sürekli alay edercesine vurgulanan “demokrasi ve adalet” kavramları altında yapılmaya çalışılanı göremeyeceğimizi mi zannediyorlar?

Hayret oysa…

Bir taraftan sanki 6+1’in her biri kendi başlarına iktidar olacakmış gibi açıklama yapıyor bir taraftan da masayı işaret ediyorlar…

Mesela Kılıçdaroğlu’nun evlere şenlik vizyon açıklamaları masanın neresine düşüyor?

Ülkesinde hayata geçirilenlerden bîhaber olduğu da ayrıca acınasıdır; yenilenebilir enerji, sanayi 4+0, otomotiv, ağır sanayi gibi pek çok alanda yürüyenlere uzaydan bile bakamamışlar belli ki…

İçlerinden bir tane ekonomist bulamayıp ABD’lerden ithal etmişler; “güler misin ağlar mısın” demeyelim mi?

Kendisini öve öve bitiremeyen Babacan nereye düşüyor bu durumda?

Başka bir profesör çıkıyor -çok itibarlıymış- yine ABD’den bakarak bir tane bile örneğini veremediği ve tamamen bilimsellikten uzak, siyasi bir ağızla, ülke ekonomisin “yolsuzluklar” sebebiyle kötü olduğunu iddia ediyor…

Neresinden baksanız elinizde kalan şey, miyoplardan başkasını ikna edemeyecek bir sürü zaten bildiğimiz şey…

Yeni olan tek şey, dağınıklığın kazandığı aşama maalesef…

Yazının da dağınık olduğunun farkındayım; ama bunun sebebi de darmadağınık masa ve aktörlerinin kafasıdır…

Sadece meselenin sadra şifa olamayacak kadar dağınık olduğunu anlamayla yetineceğiz anlaşılan…

Bizim bile -işlerin içinde olanlar olarak- kafamız bu kadar karışık ise varın gerisini siz düşünün… 

Bu da bir şey değil mi?