Aralık ayı, tartışmalar ve beklentiler eşliğinde sona eriyor. 2022 yılı pandemi ve Rusya- Ukrayna savaşının olumsuz etkilerinin devam ettiği bir yıl oldu. Tüm ekonomik reçetelere rağmen market terörü hız kesmeden bütçelere saldırılarını sürdürüyor. Devletin KDV indirimleri dahil tüm destekler, vatandaşa ulaşmadan market ve toptancı çetesinin süzgecine takılıyor.

Vatandaş zor durumda, fiyat artışlarının en büyük müsebbibi olan dolar kuru bir yıldır 18.60’ta sabitken ve petrol fiyatları yüzde 30’a yakın düşmüşken açgözlü, muhteris ve narsist paragöz çeteler doymuyor ve sürekli zam üstüne zam yapıyor.

Artık “vatandaşın cebindeki paraya göz dikenlere göz açtırmayacağız, kontroller sıklaşacak” sözlerinin sahada karşılığı yok. Bu sözler keşke söylenmese artık...

Hâl böyleyken asgari ücrete yapılan yüzde 54,5’lik zam daha gelmeden gitmiş oluyor. Açık söylemek gerekirse sahanın beklentisinin üzerinde bir zam yapıldı ve asgari ücret 8.506 TL oldu.

Bu artış, elbette çok yerinde bir artış olmuştur. Fakat özellikle hizmet sektöründe çalışan binlerce işçi ve az daireli apartmanlarda çalışan apartman görevlileri işlerini kaybetmeye başladılar. Zira SGK pirimi ve diğer vergilerle birlikte asgari ücretin maliyeti yaklaşık 12 bin TL oldu.

Üretim kısmındaki çalışanlarda belki sıkıntı olmaz ama özel öğretim kurumlarında ve diğer hizmet sektörü işletmelerde aynı işi daha az personel ile yapma yolu denenecek sonrası maalesef personel olarak küçülmeye gitme yani işten çıkarma olacak.

Memurlara ne kadar zam yapılacak?

Asgari ücretteki artışın ardından memur ve memur emeklilerinin zam oranları merakla beklenmeye başlandı. Temmuz 2022 döneminde asgari ücret 5.500 TL iken 25 yıllık ve eşi çalışmayan bir öğretmenin maaşı 11 bin liraydı. Yeni asgari ücret 8.500 lira olduğuna göre aynı öğretmenin maaşının da 17 bin TL olması gerekmektedir.

Hayat gerçekten çok zor, şartlar çetin. Geçim derdi şu anda zihinleri en fazla meşgul eden konu. Tüm uğraş, aile bütçesini denkleştirebilme düşüncesi fakat işler hiç de kolay gözükmüyor.

Kamu çalışanları mutlaka uygun ücret artışları ile rahatlatılmalıdır. Artık yeni atanan kamu görevlileri, öğrencilerde olduğu gibi birlikte ev kiralamak zorunda kalıyorlar. Eşi çalışmayan, 2-3 çocuğu okuyan ve kirada ikamet eden bir memurun, öğretmenin, ek iş yapmadan idare etmesi mümkün değil.

Genel beklenti mutlaka asgari ücretteki artış oranının kamu çalışanlarına da yapılması, vergi diliminin yüzde 15’te sabit tutulması, banka promosyonlarının bazı bakanlıklarda olduğu gibi en az 25 bin TL olmak kaydıyla ortak anlaşmalar yapılması şeklindedir.

Fakat iş yine başa dönüyor ve piyasanın sakinleşmesi, devletin market ve ücret artışı çetesine karşı etkili tedbirler alması, alım gücünün zayıflamaması gerekiyor. Ücretlere istediğiniz kadar zam yapın, bu artışlar vatandaşa değil para ağlarına yapılmış oluyor.