HDP’nin, PKK ile olan bağlarından dolayı kapatılması gündemde. Nitekim HDP’nin aldığı hazine yardımına bloke konulmasından sonra HDP’nin kapatılacağına dair işaretler çoğaldı.

Bu süreçte Ali Babacan, HDP seçmenine yönelik olarak sıcak mesajlar vermeye başladı. İddialara göre HDP kapatılırsa, HDP adayları DEVA partisi listelerinden seçimlere girecekler.

Ali Babacan en son durup dururken, yani ortada herhangi bir tartışma yokken BAYKAR firmasını hedef aldı. Babacan, önce devletin bütün imkânlarının tek bir firmaya, yani BAYKAR’A aktarıldığını iddia etti, daha sonrasında da “SİHA’lar kutsal değil dokunacağız” açıklamasını yaptı.

Peki Babacan, ortada fol yok yumurta yokken neden böyle bir açıklama yaptı.

Her şeyden önce şunu belirtmek lazım ki SİHAlardan en fazla rahatsız olanlar Türkiye’de PKK, yurt dışında ise Türkiye’nin düşmanları.

Zira SİHA’lar devreye girdikten sonra Türkiye’nin terörle mücadelesi ve yurt dışı askerî operasyonları âdeta çağ atladı.

PKK kırsal alandan neredeyse tamamen temizlendi, onun da ötesinde Suriye ve Kuzey Irak’ta büyük darbe yedi.

PKK artık eskisi gibi karakol basma ve büyük çaplı sızmalar yapma kapasitesini SİHAların etkinliği yüzünden kaybetti.

Neredeyse her hafta MİT ve TSK, sınır ötesinde PKK lider kadrosundan bir ismi, SİHA’ları kullanarak etkisizleştiriyor.

Dolayısıyla SİHA’lar PKK’nın belini kırdı ve PKK ve onu kullanan dış güçler bu gelişmeden çok rahatsız.

SİHA’ların İdlib operasyonu ve Karabağ’ın özgürleştirilmesinde başarılı bir şekilde kullanılması ile birlikte Türkiye SİHA’ları konvansiyonel savaşta ilk defa kullanan bir ülke oldu.

Ali Babacan’ın BAYKAR’ı hedef alarak içeride HDP, dışarıda ise bu çevrelere şirin gözükmeye çalıştığı açık.

Babacan’ın iddiaları ve söylemlerinin altı ise tamamen boş. Zira Babacan tüm kaynakların tek bir şirkete aktarıldığını iddia ediyor.

Hâlbuki güvenlik kuvvetlerimizin hizmetinde BAYKARın ürettiği Bayraktar ve Akıncı gibi SİHAların yanı sıra TUSAŞ üretimi Anka ve Aksungur gibi SİHAlar da mevcut. Bunun dışında Asisguard firması tarafından üretilen Songar silahlı drone, STM tarafından üretilen Kargu kamikaze drone gibi birçok ürün de hizmete alınmış durumda.

2022 yılında, Türkiye’deki savunma sanayii alanında faaliyet gösteren firma sayısı 2 bini aşmış durumda. Bugün savunma sanayii alanında değeri 60 milyar doları bulan 750 proje, bu firmaların katkılarıyla hayata geçiriliyor.

İnsansız Hava Araçları, İnsansız Kara Araçları, İnsansız Deniz Araçları, Hava Savunma Sistemleri, Radarlar, Altay Tank Projesi, Hürjet, Hürkuş, Milli Muharip Uçak, Gökbey Helikopteri ve çeşitli zırhlı araçlar bu projelerden sadece bir kısmı.

Bütün bu resme bakınca nasıl kapsamlı ve büyük bir mücadele verildiği anlaşılıyor.  

BAYKAR firması, ürettiği ürünlerle bu mücadeleye katkı veren ve ürünleri başarılı olduğu için de 27 ülkeye ihraç edebilmiş olan bir firma.

Babacan’ın iddia ettiği gibi devlet desteği ve koruması ile bu ihracat başarısının gelmesi mümkün değil. BAYKARın ürünleri Babacan’ın söylediği gibi kalitesiz ya da rekabetçi olmasa bu kadar ülke almak için sıraya girmezdi.

Babacan, bu çıkışları ile, herkesin korktuğu bir gerçeği teyit etmiş oluyor.  O korku da muhalefetin iktidara gelmesi durumunda savunma sanayii alanındaki atılımların sekteye uğratılarak Türkiye’yi yeniden yurt dışıma bağımlı hâle getiren hazır alım ithalat politikalarına geri dönülmesi.