Milli savunma sanayisi olmayan ülkelerin “tam bağımsızlıkları” her zaman tehdit altındadır...

Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Savunma sanayiinde bağımsız olamayan milletlerin, geleceğe güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını, çevremizde yaşanan hadiseler bize bir kez daha gösterdi…”

Demek ki neymiş?

Tam bağımsızlık ve geleceğe güvenle bakmak için devlet ve milletler “milli savunma sanayisine” sahip olmalılar!..

Gelelim Türkiye’deki duruma…

AK Parti iktidarından önce savunma sanayimiz %80 dışa bağımlıydı. AK Parti, 20 yılda dışa bağımlılığımızı %20’ye düşürdü!

Türkiye artık mermiden savaş gemilerine, füzelerden denizaltılara, insansız deniz-hava ve kara araçlarından tanklara kadar yüzlerce çeşit silahı kendisi geliştirip üretiyor…

Türkiye, “milli” savunma sanayiinde emperyalist ülkelerin tüm tehdit ve engellemelerine rağmen tam anlamıyla bir devrim yapmıştır!

SAVUNMA SANAYİİMİZE EMPERYALİST SALDIRILAR

Türkiye’nin özellikle ABD’den bağımsız geliştirdiği silah sistemleri, bu ülkeyi çılgına çevirmiş durumda.

Rusya’dan aldığımız S-400’leri bahane ederek bizi hem F-35 projesinden çıkardılar hem de bize “yaptırım” kararı aldılar. Üye ülkeleri korumayı taahhüt eden NATO üyesi ABD, NATO üyesi Türkiye’ye “yaptırım” uyguluyor.

Neden?

Çünkü Türkiye artık ABD ve AB ülkelerine tedavülden kaldırdıkları eski silahları için milyarca dolarlar ödemiyor. Türkiye, üzerinde ve çevresinde hayata geçirmek istedikleri tüm planları, kendi “milli” silahlarıyla yerle bir ediyor.

CIA’in Türkiye düşmanı ajanı Rubin artık açık açık söylüyor; “Türkiye’nin insansız hava aracı ihracatının yol açtığı istikrarsızlığı görmenin ve Türkiye’nin savunma sanayisini ‘yaptırıma’ uğratmanın vakti geldi…”

Beyaz Saray ve Kongre’ye bu çağrıyı yapan Rubin ile koordineli bir şekilde FETÖ’cüler ve muhalefet partilerinin de saldırıya geçmesi dikkat çekici.

MUHALEFET PARTİLERİ SAVUNMA SANAYİSİNİ NEDEN HEDEF ALIYOR?

Türkiye’de muhalefet partileri “yerli” ve “milli” değildir. Ya bir terör örgütünün siyasi ayağı ya da Türkiye düşmanı emperyalist bir ülkenin taşeronu olarak hareket ediyorlar.

ABD, Fransa, Yunanistan gibi Türkiye düşmanı ülkelerin savunma sanayisinde güçlenmemizden rahatsız olmasını anlıyoruz da bizim muhalefet partilerine ne oluyor?

“Savunma sanayii projelerimizi hedef alan her saldırının gerisinde sinsi ve alçak bir niyet vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı artık dışarıdan ve içeriden gelen hiçbir saldırı durduramaz. Türkiye, muhalefet partilerinin koro hâlinde savunma sanayimize yaptığı saldırıları yerle bir ederek yeni yüzyıla girecektir.

CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun iktidara geldikleri takdirde İHA/SİHA/TİHA/Kızılelma’nın mucidi Selçuk Bayraktar’ı yargılamakla tehdit etmesi de Ali Babacan’ın iktidara geldikleri takdirde bu silahları geliştiren BAYKAR’ı kapatma tehdidi de korkutamaz.

Dedeleri Nuri Demirağ, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş’un fabrikalarını kapattılar. Ancak bu millet ASELSAN’ı, ROKETSAN’ı, TUSAŞ’ı, BAYKAR’ı kapatmanıza izin vermeyecektir.

Milletimiz 2023 seçimlerinde Erdoğan’a vereceği oylarla bunu muhalefet partilerine ve patronlarına gösterecektir!