İki yaşında bir kız çocuğu olan Allie Birchall’in, Türkiye’deki tatilinden İngiltere’deki evine döndükten sonra E. coli enfeksiyonu nedeniyle yaşamını kaybettiğine dair haberler bu hafta yabancı basında yer aldı.

Bu üzücü olayın ayrıntılarına baktığımızda, küçük kız ailesiyle Antalya’da lüks bir otelde yaptığı tatilden ülkesine döndükten birkaç gün sonra mide krampları, ishal, iştahsızlık ve uyuşukluk gibi şikâyetlerle hastaneye kaldırılmış. Ardından hastalık tablosu hızla şiddetlenmiş ve ölümcül Hemolitik Üremik Sendromun şekillenmiş. Allie’nin 1 Ağustos’ta komaya girmesi neticesinde ağır beyin hasarı oluşmuş ve sonrasında yaşam desteğinin sonlandırılmak zorunda kalınmış.

Hastanede yapılan testlerde ölüme neden olan etkenin halk arasında koli basili olarak bilinen E. coli’nin Şiga Toksin oluşturan tipi olduğu ortaya konmuş durumda. Bu üzücü olay sonrasında doğal olarak ailenin ve İngiltere Halk Sağlığı Kurumu’nun sorumlular hakkında hukuki süreci başlattığı ve otel ile de temasa geçtiği ifade ediliyor.

Yapılacaklar elbette zoonotik (hayvanlardan insanlara, insanlardan hayvanlara geçen) etkenler nedeniyle hayatını kaybeden insanları geri getiremeyecek ancak yeni kayıpların en aza indirilmesi açısından önem taşıyacaktır. Peki bu vakalardan bir ders çıkarıldı mı?

Ayrıca bu ülkemiz ile ilişkilendirilen ilk zehirlenme vakası değil. Daha öncede Türkiye tatili sonrasında turistlerden E. coli, Salmonella ve Listeria dahil çeşitli hastalık etkenlerinin tespit edildiği rapor edilmişti.

Şiga Toksijenik E. coli, gıda kaynaklı bir bakteri olup yakalananlarda mide krampları, ishal (kanlı olabilir) ve kusma meydana getirebilen, hastaların %5-10’unda ise hayatı tehlike oluşturan Hemolitik Üremik Sendrom’a neden olabilen bir bakteridir. Bakterinin insanlara bulaşmasında yiyecek, içecek ve su tüketimi ile hayvanlara veya dışkı ile bulaşık yüzeylere temas önemli rol oynamaktadır. Hastalık belirtileri etkenin alınmasını takiben 1 ila 10 gün içinde ortaya çıkabilmektedir.

Bu etkenlerin insanlara bulaşmasındaki başlıca neden hijyen eksikliğidir. Özellikle otellerde havuz suyu, yiyecek, içecek, tesis, havalandırma ve kişisel temizlik hastalık etkenlerinin insanlara geçmesindeki başlıca kaynaklardır. Bu konuda hem işletmelere hem de sorumlu resmî kurumlara önemli sorumluluklar düşmektedir. Halk sağlığının korunması ve ülke turizminin salgınların neden olduğu olumsuz haberler ile tazminatlara maruz kalmaması için işletmelerin hijyen standartlarını yükseltmesi, bu standartların da etkin bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir.