MİT eski müsteşarlarından Şenkal Atasagun, 2000’li yıllarda çok yaygın olan Televole tarzı programların meydana getirdiği huzursuzluk ve doğuracağı sosyal tepkiler bakımından ciddi bir endişe mevzuu olduğunu “Bu Televoleler adamı Komünist yapar” sözleriyle dile getirmişti.

Müsteşar olmasam da Gezi Parkı Olayları Davasının son duruşmasında mahkemenin, 1’i tutuklu 6’sı firari 16 sanık hakkında verdiği berat kararına bakarak diyorum ki, bu karar adamı komünist yapar.

Bir başka iddiam daha var; Bu karara en çok PKK üzülmüştür!

Neden mi?

Şöyle ki, PKK elebaşlarından Cemil Bayık, 2013’de BBC Türkçe’ye vermiş olduğu bir mülakatta, PKK’nın Gezi Pakı Eylemlerine katılmama kararını eleştirerek “Demokratik siyasetin önünü açan bir eylemdir. Dolayısıyla bu, çözüm sürecine de hizmet eden bir eylemdir. Ona katılmama, tereddütler yaşama yanlıştır. Bu iki anlayış da yanlıştır. Bunun kesinlikle yanlış olduğunu söylüyorum” demişti.

Hatırlarsanız, PKK’nın Gezi Parkı Olaylarında, “Katılırsak Önder Apo’nun başlattığı süreç zarar görebilir” düşüncesiyle katılmama veyahut zayıf katılma gibi tereddütler yaşanmış ve eylemlere fiili destek sağlanmamıştı.

Görünen o ki, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar en fazla Bayık’ı haklı çıkarmıştır.

PKK militanları dün Gezi Parkı Eylemlerine katılmış olsalardı bugün beraat etmiş olacaklardı.

Yani aklanacaklardı, tertemiz, pirüpak olacaklardı.

Bir resim vardı o eylemlerde, Atatürk Kültür Merkezi, ne kadar sol, irili ufaklı ne kadar marjinal terör örgüt varsa, onların astıkları afişlerler ve pankartlarla görünmez hale getirilmişti.

Neler neler, ne örgütler vardı;

DHKP/C, TİKKO, MLKP, ESP, HKP, SYKP, TLM GD, TÖPG, Halk Cephesi, Devrimci Duruş, Mücadele Birliği, Özgürlükçü Gençlik Derneği, Devrimci Gençlik, Çarşı, Alınteri, Partizan, Sosyalist Dayanışma, Öğrenci Kolektifleri…

Neler neler, ne yazılar yazmışlardı;

‘Kes sesini Tayyip!’, ‘Yaşasın Devrim ve Sosyalizm’, ‘Boyun Eğme!’, ‘Gençlik Devrim İstiyor’, ‘Şimdi Anarşizm Zamanı’, ‘Genel Grev, Genel Direniş’, ‘Üniversite Ayakta Tayip İstifa’, ‘Ya Adalet Ya Kıyamet’…

Şimdi bu örgütler ve bu suç teşkil eden yazılar aklanmış, beraat etmiş oldular.

Bu karar emsal teşkil ederse, bundan sonra hiçbir kimseyi ve hiçbir örgütü bu ve buna benzer eylemlerden dolayı suçlayamaz, yargılayamaz ve cezalandıramazsınız.

Habur’da PKK militanlarının aklandığını iddia ederek Çözüm Sürecini ve dolayısıyla AK Parti’yi yerden vuranlar, İşte buyurun Habur gibi aklama kararı;

Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, mala zarar verme, nitelik yağma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi, kasten yaralama, ağırlaştırılmış yaralama ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçların işlendiğine dair mahkûmiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığından sanıkların beraatine…”

Diyorum ki, bu karar adamı komünist yapar.

İddia ediyorum; Bu karara en fazla PKK üzülmüştür!

Bir aklanma, sicil temizleme fırsatını kaçırmış oldular…