İç Anadolu Bölgesi’nin parlayan yıldızlarından biri olan Niğde’de geçtiğimiz günlerde Marka Kent Niğde projesi kapsamında çeşitli lansmanlar yapılırken, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörlüğü de bu lansmanlara katkı olarak bölgenin en büyük mutfaklarından birini hem şehre hem de üniversite bünyesine kazandırdı. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Bölümü’nde yer alan Uygulama Mutfağı geçtiğimiz günlerde açılışını gerçekleştirerek yerel ve ulusal medya da büyük ses getirmiştir.

Uygulama mutfağının sadece aşçılık öğrencilerine yönelik olmadığını, şehirdeki halka da açık olarak eğitimler verecek olması bu mutfağın şehre artı değer katacağına işaret ederken şehrin ekonomik ve gastronomi turizmi olarak da kalkınmasına öncülük edecektir.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Muhsin Kar üniversitenin gelişimine ve değişime öncülük ederek öğrencilerin ve akademisyenlerin isteklerine cevapsız kalmamış bu denli büyük mutfağı üniversite bünyesine kazandırmıştır. Lakin bu mutfağın sadece üniversite ile sınırlı kalmayacağını şu sözlerle dile getirmiştir; “Bu uygulama mutfağında geleceğin aşçılarını yetiştirmenin yanından Sürekli Eğitim Merkezimizle de şehirdeki halka yemek ve pasta kursları düzenlenecektir.” Yakın tarihte Niğde’de düzenlenecek olan Gastronomi Festivali’ne de ev sahipliği yapması beklenen bu mutfak şehrin kendine has tatlarının tanıtılmasında öncülük edecektir.

Valiliğiyle, belediyesiyle ve üniversitesiyle kabuğundan sıyırılan Niğde, kendine ait tatlarıyla birlikte artık diğer şehirlerle yarışacak seviyeye gelmiştir. Kendine ait tatları derken şunu kastetmekteyim; yıllardır Niğde’nin sembolü olan patatesi sebze yemeklerinde görüyorduk ama bugüne geldiğimizde ise Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Aşçılık Bölümü hocalarının patatese değer katmasıyla birlikte artık patatesi tatlılar içinde görmekteyiz. Farkındayım böyle bir şey nasıl olur der gibisiniz. Lakin patates lokumu ve patates cezeryesini tatmadığınız için bu şaşkınlığınızı anlayabilirim. Şahsımda ilk başta bu tepkiyi vermişti ta ki bu tatları tadana kadar. Patatese değer katarak onu tatlı malzemesi haline getirip harikalar oluşturan aşçılık hocalarına ve onlara bu imkânı sunan üniversite Rektörümüz Sayın Muhsin Kar Hocamıza şahsım ve okurlarım adına teşekkür ederim.

Öyle görülüyor ki Niğde artık ne gazozuyla ne de salt patatesiyle anılmayacak. Nasıl ki Konya’dan geçerken Mevlana şekeri, Malatya’dan geçerken kayısı tatlıları alıyorsanız Niğde’den geçerken de patates lokumu ve patates cezeryesi alıp hediye götüreceksiniz. Bunu da ilk ben yazmış ve söylemiş olayım. Sağlıcakla kalın.