Kişisel gelişim okumalarımda yüzlerce kitap içerisinde en derinlikli içeriğe sahip olan Stephen Covey’in klasikleşmiş “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabıdır diyebilirim.

Covey’in düşüncesinin temelinde Paradigma değişimi olmadan yapılan değişim çabaları yüzeysel kalacak ve kalıcı bir etki oluşturmayacağı düşüncesi vardır. Paradigma değişimi terimini ilk kez Thomas Kuhn kullanmıştır. Ona göre bilimsel alandaki her önemli atılım öncelikle gelenekler ve eski paradigmalardan kurtularak başarılmıştır. Kişilik etiğiyle haftalarca, aylarca ve yıllarca uğraşıp tutum ve davranışlarımızı değiştirmeye çalışsak bile, her şeyi farklı bir biçimde gördüğümüz zaman kendiliğinden olan o değişiklik olgusuna yaklaşamayabiliriz.

Covey’e göre hayatımızda önemli değişiklikler yapmak istiyorsak, o zaman temel paradigmalarımız üzerinde çalışmalıyız. Paradigma kişinin hayata bakış açısını belirler, paradigmalarımız hayatımızı yönetir, ilişkilerimizde belirleyici ve yönlendirici güç oluşturur. Bunlar tıpkı fiziksel boyuttaki yerçekimi yasası kadar gerçek, var olan doğal yasalardır. Amaca doğru ilerlerken doğal süreçlerden geçmeden çalışmadan, bedelini ödemeden elde edilenler yüzeysel aldatmacalardır. Sorunları çözmek için temelinde etkili insanın ve etkileşim alanını doğru biçimde tanımlayan ilkeler bulunan bir paradigmaya ihtiyaç vardır. “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” da bu yeni düşünce düzeyi üzerinedir.

Karakterimiz temelde alışkanlıklarımızdan oluşur. Burada alışkanlığı bilgi, beceri ve arzunun kesişmesi olarak tanımlayabiliriz. Bilgi kuramsal paradigmadır – ne yapmalı, neden. Beceri – nasıl yapmalı. Arzu ise dürtüdür – yapma isteği. Bir şeyi alışkanlık haline getirmek istiyorsak, bu üçüne de sahip olmalıyız.

Bu yedi alışkanlık “etkili olma” alışkanlıklarıdır. Bunlar ayrıca insanı etkili kılan alışkanlıklardır, çünkü doğal bir yasayla uyum içinde olan bir etkililik paradigmasına dayanırlar. Bu kısaca Ü/ÜY dengesi diye tanımlanabilir. Yani gerçek etki, iki şeyin işlevidir: Üretilen şey ve Üretim Yeteneği. Etkili olmak dengeli olmaya bağlıdır.

1.Alışkanlık: Kişisel Vizyon İlkeleri

İnsanlarda “özbilinç” bulunur. Bu, kendi zihinsel sürecini düşünebilme yeteneğidir. İnsanların dünyadaki her şeye egemen olmalarının, kuşaktan kuşağa önemli gelişmeler göstermelerinin nedeni budur. Özbilincimiz, dışarıdan bakıp kendimizi nasıl gördüğümüzü, yani, etkili olmanın en temel paradigması olan kendi paradigmamızı incelememizi sağlar. Aslında kendimizi nasıl gördüğümüzü hesaba katmadıkça, diğerlerinin kendilerini ve dünyalarını nasıl gördüklerini, bu konuda neler hissettiklerini anlayamayız.

2.Alışkanlık: Kişisel Liderlik İlkeleri

“Sonunu düşünerek işe başlama” nın en temel uygulaması; bugüne, yaşamın sonunun bir hayali sahnesi ya da paradigmasıyla başlamaktır. Bunu, başka her şeyin tartıldığı bir ölçüt ya da değer yargıları haline sokmaktır. Böylece yaşamın her günü, bir bütün olarak yaşantıyla ilgili uzak görüşe (vizyona) anlamlı bir katkıda bulunur. Önemli şeyler hakkında yapacaklarımızın gerçekten etkili olması için, sonunu düşünüp işe öyle başlamalıyız.

3.Alışkanlık: Kişisel Yönetim İlkeleri

Alışkanlık, 1. ve 2. Alışkanlıkların kişisel meyvesi, pratikte gerçekleşmesidir. 1. ve 2. Alışkanlıkların gerçekleşmesi, harekete geçmesi ve doğal olarak ortaya çıkmasıdır. Özgür iradenin, merkeze ilkelerin yerleştirilmesi için kullanılmasıdır. Bunu gece gündüz, her an yapmaktır. Özgür irade, etkili özyönetimi tam anlamıyla olası kılar. Bu; karar verme, seçim yapma ve bunlara uygun davranabilmektir.

4.Alışkanlık: Kişiler Arası Liderlik İlkeleri

İnsan Etkileşimiyle İlgili Altı Paradigma: Kazan/kazan bir teknik değildir. Bu, insanlar arasındaki etkileşimle ilgili bütüncül bir felsefedir. Aslında insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin altı paradigmasından biridir. Diğer paradigmalar şunlardır: Kazan/Kaybet, Kaybet/Kazan, Kaybet/Kaybet, Kazan, Kazan/Kazan ya da Anlaşma Yok.

5.Alışkanlık: Empatik İletişim İlkeleri

İnsanlar arası iletişim alışkanlığında gerçekten etkili olmak istiyorsanız, bunu sadece teknikle başaramazsınız. Açık yüreklilik ve güven sağlayan bir karakter temeli üzerine, empatiyle dinleme becerisini yerleştirmelisiniz. Yürekler arası alışverişi sağlamak için de duygusal banka hesapları oluşturmalısınız.

6Alışkanlık: Sinerjik İşbirliği İlkeleri

Sinerji, ilke merkezli liderliğin özüdür. Bir katalizör görevi yapar birleştirir ve insanların içindeki en büyük güçleri açığa çıkarır. Sinerji en basit tanımıyla, bir bütünün parçalarının toplamından daha büyük olması demektir. Parçaların birbiriyle olan ilişkisinin, kendiliğinden ve kendi başına bütünün bir parçası olması demektir. Sinerjinin özü farklılıklara değer vermektir. Onlara saygı göstermek, güçlü yanları üzerine inşa etmek ve zayıf yanlarını telafi etmektir

7.Alışkanlık: Dengeli Bir Biçimde Kendini Yenileme İlkeleri

7.Alışkanlık, kişisel ÜY’dir. Bu en değerli varlığınızı yani kendinizi korumak ve geliştirmektir. Doğanızın dört boyutunu –fiziksel, ruhsal, zihinsel, sosyal/duygusal- yenilemektir.