Peygamber Efendimiz’in (sav) dünyaya teşriflerinin yıl dönümünü bu yıl buruk ve hüzünlü kutluyoruz. O’nu (sav) anlatacak kelimeler ve cümleler daha yazılmış değil. Ben de denedim ama olmadı…

O’nu (sav), en güzel Allah’ın (cc) cümleleri anlatıyor…

(Rasûlüm!) Biz Sen’i ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ: 107)

“Onlar bilmiyorlar mı ki, kim Allâh’a ve Rasûlü’ne karşı koymaya kalkarsa, ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır! İşte büyük rezillik budur.” 

(Tevbe: 63)

(Rasûlüm!) De ki: Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allâh da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allâh son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân: 31)

“De ki: Allâh’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allâh kâfirleri sevmez.” (Âl-i İmrân: 32)

BATI’DA İSLAM DÜŞMANLIĞI ARTIK DEVLETLER ELİYLE YAPILIYOR

İslam’a ve Peygamberimize (sav) karşı içlerindeki kin ve nefreti artık saklamıyorlar. Pervasızca, ahlaksızca ve kutsallarımıza saldırıyorlar…

Daha öncede bu tür alçakça saldırılar oldu. Müslümanların sessizliğini, tepkisizliğini, korkaklığını fırsat bilip istedikleri zaman dinimiz İslam’a saldırıyor, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakıyor, Peygamber Efendimiz’e (sav) hakaret ediyorlar…

1.5 milyar Müslüman, başlarındaki diktatör, Batı uşağı, emperyalist maşası idarecilerden kurtulmadıkça da bu saldırılara devam edecekler. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Türkiye’nin son zamanlarda gösterdiği tepkinin kendilerini yakacağının farkındalar.

Bundan dolayı Cumhurbaşkanımız ve Türkiye’ye saldırıyorlar. Ama kurtuluşları yok, “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Ama kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.”

SİYONİST UŞAĞI MACRON’UN AKIBETİ DE EBU LEHEB’DEN FARKSIZ OLMAYACAK

Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç ve Danimarka’da sık sık İslam’a, Kur’an’a, Peygamber Efendimiz’e, camilere saldırılar oluyor. Bu saldırılara hak ettikleri cevapları vermediğimiz için artık devlet temsilcileri, devlet kurumlarından bu saldırılar yapılıyor.

Batı ülkelerinde yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı üzerinden siyaset yapan muhalefet partilerine artık iktidardaki partiler eşlik ediyor. Yani İslam düşmanlığı artık resmi devlet politikası olmuştur.

Bu politikanın arkasında sadece Hristiyan dünyası yok. Bu saldırıların en büyük akıl hocası, destekçisi ve finansörü Siyonist Yahudilerdir.

1967’de Yahudiler Mescid-i Aksa’yı ateşe verdiklerinde İsrail Başbakan’ı korkudan gece boyunca uyumadığını, tüm İslam ülkelerinin kendilerine saldıracağını ama bunun olmadığını; “O zaman anladım ki Müslümanlar uyuyor ve biz de istediğimiz her şeyi yapabilirdik” diyor.

BATI’YA KARŞI DİRENİŞ VE ZAFER İÇİN TÜRKİYE MEŞALEYİ YAKTI

Aradan geçen 53 yıldır kâfir cephesinde değişen bir şey yok. İslam dünyasında ise bir tarafta Türkiye’nin şanlı direnişi, diğer tarafta Arap diktatörlerinin Batı uşaklığının inanılmaz bir seviyeye ulaşması var…

Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkıp, topraklarını paylaşıp, Anadolu’da da istedikleri adamlara iktidarda bırakıp gittikleri günden beri Müslümanlara zulmediyorlar. İslam coğrafyasında nehirler katlettikleri Müslümanların kanıyla kırmızı akıyor…

Artık buna dur demenin zamanı geldi. Türkiye ve Erdoğan bu direnişin bayraktarı ve lideridir. Bundan dolayı hepsi birden Türkiye ve Erdoğan’a saldırıyor…

Ama dışardakileri de içerideki işbirlikçilerini de yeneceğiz. Yeneceğiz. Yeneceğiz…