“Aras’ı ayırdılar,

Kum ile doldurdular,

Ben senden ayrılmazdım,

Zor ile ayırdılar,

Ay Lâçin, can Lâçin,

Men sene kurban Lâçin”

Şiirin Bahtiyar Vahapzade’ye ait olup olmadığı kesin olmamakla beraber; ciddi bir kriz çıkardığı da malum…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’ın zafer gününde okuduğu şiir nedeniyle İran ayağa kalkmış durumda. Cumhurbaşkanı’na edilen hakaretlerin sınırı yok. Son iki gündür İran’da tüm gazeteler koro halinde Sayın Erdoğan’a demediklerini bırakmadılar. Siyasiler, siyasi nezaket kurallarının dışına savrulup işi hakaret boyutuna taşıdılar.

Oysa en zor zamanda İran’ın yanında olan yegane ülke Türkiye’ydi. Başkan Erdoğan İran için dünyayı karşısına almıştı. Okunan bir şiir bağlamından koparılıp, Türkiye ve Azerbaycan’ın, İran’dan toprak istediğine getirildi.

Türkiye tarih okumamakla suçlandı. Ermenistan’a neden yardım edilmedi, soruları gündeme getirildi. Hala da hakaretler devam ediyor. Bir gazete İran’da bulunan Türk büyükelçiliğine saldırı olabilir diye Elçiliği hedef gösterme densizliğinde bulundu. Sırf iç kamuoyunu tatmin edebilmek için işi savaş çıkaralım boyutunda tartışırlarsa artık şaşırmayacağız.

İranlılar; dünyada kimseye sesinini çıkaramayanlar; İslam coğrafyasının yangın yerine dönmesine yol açanlardı. Irak’ta, Yemen’de, Suriye’de, Afrika’nın bazı bölgelerinde ortalığın toz duman olmasına neden olan İran, Kasım Süleymani ölüdürüldüğünde borudan yapılma, patlamayan iki tenekeyi Irak içinde atıp, en üst düzeyde intikam aldık, demişti. Geçen öldürülen Atom mühendisleri için asarız, keseriz deyip; derin bir sessizikle işi kapatırken; Başkan Erdoğan’ın okuduğu şiire aslan kesildiler.

Oysa en önemli tedarik kapılarının Türkiye olduğunu unutmuşa benziyorlar. Kapılar kapatılıp, Türkiye mallarına boykot uygularlarsa dünyayı kazanacaklarını sanıyorlar. Ama sert bir tokat yemeleri gerekiyor. Zira şımartılmış alçaklık, ruhlarını okşuyor.

Aslında hata İran’ın ve yetkililerinin değil, bizim. Zor zamanda el uzatan biz olunca; bizi kendilerine mecbur sandılar.

Türkiye’de yapılan bazı sosyal medya anketlerinde İran’a karşı İsrail ile işbirliği ve müttefiklik vurgusu yapılıyor. Sahi Türkiye, İsrail ile bir anlaşma yaparsa İran bölgede istediği gibi at koşturma şansına sahip olabilir mi?

Türkiye ve İran arasında artık yeni bir dönem başlamış oldu. İran küstahlığının cezasını elbet çekecektir. Kimsenin İran’ın toprak bütünlüğüyle derdi yok ama bundan sonra idarecilerle herkesin derdi olacaktır.

İran makamlarının şiir okulamaları da artık onları kurtarmayacaktır. İki bin yıllık Pers İmparatorluğu geleneğinin aslında bir balon olduğu son bir yıl içindeki olaylarla kanıtlanıyordu. Şiir krizindeki tavırla artık bu işin sadece bir söylem olduğu gün gibi ortaya çıktı. Kaybeden İran olacaktır.

Vesselam…