Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın dayattığı yeni gizlilik sözleşmesi kullanıcılar tarafından haklarının ihlali olarak değerlendirilince alternatif uygulamalara kaçış başladı.

Türkiye’de ve diğer başka ülkelerde milyonlarca kişi WhatsApp’ı telefonlarından silerek Telegram, Signal ve BİP gibi uygulamalara yöneldi.

Bu uygulamalar içinde BİP’e “yerli ve milli” sloganıyla ayrı bir ilgi gösterildi.

Arap ülkelerinden kullanıcıların da WhatsApp’tan vazgeçerek “Türkiye’ye ait olarak gördükleri” BİP uygulamasını indirdiklerine şahit oldum.

Bu bana daha önce Suudi Arabistan’da ikamet eden bir Türk tacirin söylediklerini hatırlattı.

Erdoğan’ın Davos’ta ünlü “one minute” çıkışını yaptıktan sonra Arap ülkelerinde Türk ürünlerine müthiş rağbet gösterilir olmuştu.

O günlerde görüştüğüm tacir fırsatçılıktan yakınmış ve olaya kısa vadeli bakıldığını söylemişti.

Anlattığına göre Türk ürünlerine gösterilen ilgi üzerine birileri “Nasıl olsa satılır” mantığıyla Türkiye’den kalitesiz ürünler gönderiyordu.

“Kutunun üzerinde net 1 kilogram yazıyor fakat içinden 850-900 gram ürün çıkıyor” demiş ve bu tür “uyanıklıkların” mevcut ilginin kalıcı olmasını engelleyeceğine dikkat çekmişti.

Arap ülkelerinde Türk ürünlerine hâlâ ilgi var.

Fakat bu ilgi biraz da o ürünlerin kaliteli ve muadillerine göre daha ucuz olmasından kaynaklanıyor.

Kimse sırf Türkiye’ye destek olmak için beş para etmez ürünleri satın almak zorunda değil.

Rekabette avantajlı konumda olmak istiyorsak bize duyulan güveni boşa çıkarmamamız ve kaliteli ürün sunmak için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor.

Bundan bir süre önce yine WhatsApp’tan BİP’e geçiş kampanyası düzenlenmiş ve tanıdığım birçok kişi telefonundan WhatsApp uygulamasını kaldırarak BİP uygulamasını yüklemişti.

Fakat daha sonra yine WhatsApp’a geri döndüler.

Bugünlerde esen rüzgâr BİP için büyük şans.

Türkiye’den ve hatta Arap ülkelerinden gördüğü yoğun ilgiyi kalıcı hale getirmek BİP’in kendi elinde.

Uygulamanın acilen kullanıcıların talepleri doğrultusunda iyileştirilmesi gerekiyor.

O iyileştirmeler yapılmaz ve kullanıcılar yeniden WhatsApp’a döner ya da başka uygulamalara kaçarsa kimseyi suçlamasınlar.

Sosyal paylaşım sitelerinden Facebook, uzun süredir Filistin’le ilgili her türlü paylaşıma sansür uyguluyor.

“Yayın ilkelerine aykırı paylaşımda bulundu” iddiasıyla Twitter tarafından askıya alınan veya tamamen kapatılan hesapların sayısı bilinmiyor.

O hesapların bazıları kapatılmayı gerçekten hak etse de bazılarının keyfi olarak cezalandırıldığı sır değil.

Şikâyetler arttıkça kullanıcılar alternatif arayışına giriyor.

Türkiye’nin son dönemde sağlık ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda Batı’yla rekabet edecek düzeye gelmesi ülkemize yönelik beklentileri artırdı.

“Bunu yaparsa ancak Türkiye yapar” düşüncesi hayli yaygın.

Tekelleri kıracak kapasitenin ülkemizde var olduğuna inanılıyor.

Milyonlarca kişi Türkiye’nin sunacağı alternatifi elinden geldiğince desteklemeye hazır.

Batılı şirketlerden kaçarken Rusya’ya ya da Çin’e mahkûm olmak istemiyorlar.

Fakat beklentileri boşa çıkarmamak ve Türkiye’ye bel bağlayan insanları hayal kırıklığına uğratmamak için rekabet gücü yüksek kaliteli ürünler ortaya koyabilmeliyiz.