Geçtiğimiz pazar günü “Dünya Gıda Güvenliği Günü” idi.7 Haziran’ın Dünya Gıda Güvenliği Günü olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından benimsenmesinin nedeni; gıda kaynaklı risklerin tespit edilmesi, önlenmesi ve yönetilmesi suretiyle gıda güvencesi, halk sağlığı, ekonomik refah, tarım, turizm ve sürdürülebilir kalkınma gibi konulara katkıda bulunmak, olarak belirtilmiştir. Bu kapsamda yapılan faaliyetler ile gıda güvenliğinin kamunun gündeminde yaygınlaştırılması ile küresel olarak gıda kaynaklı hastalıkların azaltılması çabalarına katkı sağlanmaya çalışılmaktadır.

Bu yıl içinde olduğumuz pandemi sürecinden dolayı aktiviteler ve seminerler internet üzerinden yapıldı.

Toplumların sağlıklı ve üretken bireylerden oluşabilmesi için sağlıklı, besleyici, güvenilir gıdaya yeteri kadar ulaşması şarttır. Bugün Dünya genelinde gıdaya belirtilen ölçüde ulaşamayan ülkeler geri kalmışlığın ve ekonomik sıkıntının getirdiği tüm olumsuzluklarla karşı karşıyadır. Bu nedenle gıda ve su stratejik bir konudur.

Gıdalar sağlıklı ve temizyetiştirilmiş hayvan ve bitkilerden elde edilmeli, daha sonrasında hijyenik koşullar altında işlenmeli ve uygun koşullarda muhafaza edilmelidir. Dünyada her yıl 10 kişiden biri gıda kaynaklı bir hastalıktan etkilenmekte ve iki milyondan fazla insan hayatını kaybetmektedir. Hayatını kaybedenlerin veya hastalığı ağır geçirenlerin büyük bir bölümü küçük çocuklar, yaşlılar ya da bağışıklık sistemleri baskılanmış kişilerdir.

Gıda güvenliğinin sağlanamaması gıdaların çabuk bozulması veya güvenilir olmaması nedeniyle gıda zincirinden çıkartılması nedeniyle kayıpları da arttırmaktadır.

Oluşturduğu hastalıklar ve ölümlere ilave olarak gıdakaynaklı hastalıklar tedavi masraflarını artırmakta, iş gücü kayıpları nedeniyle verimliliği azaltmakta hattaturizm ve ticareti olumsuz etkileyebilmektedir. Böylelikle ekonomiye de ciddi zararlar verebilmektedir.

Hâlbuki korunma tedaviden daha ucuz ve etkilidir. Hastalıklardan korunmak için ise güvenilir gıdalar ile dengeli beslenmek gerekmektedir. Yeterli, besleyici ve sağlıklı gıda üretimi, tedariki ve arzının sağlanması öncelikle hükümetlerin sorumluluğunda olmakla birlikte gıda güvenliği üreticiler, nakliyeciler, satıcılar ve tüketiciler arasında paylaşılan bir sorumluluktur. Bu nedenle sistem “çiftlikten sofraya gıda güvenliği” olarak adlandırılmakta olup bu herkesin işidir.

Tüketicilere de sorumluluklar düşmektedir. Alışveriş esnasında soğukta saklanması gereken gıdalar en sona bırakılmalı ve evde buzdolabına kaldırılmalıdır. Et ve yumurtanın, çiğ olarak tüketilenler ile hazır gıdalara teması önlenmelidir. Gıdalar önerilen süre ve şartlarda muhafaza edilmeli ve et yemekleri iyi piştikten sonra tüketilmelidir.