Kendime kaç defa söz verdim öznesi kadın olan yazı mümkün olduğunca yazmayacağım diye. Gelin görün ki tüketimin, reklamın, cinselliğin, bozulan düzenin vb. neredeyse hayatın tek öznesi durumuna getirilmiş olan kadını yazmamak pek mümkün olmuyor.

Ajanslara düşen bir haber; kadınların nezaketten, zarafetten, hayâdan, fıtrattan ne kadar uzaklaşırsa o kadar canavarlaşabileceğini bir kez daha gösterdi. Ben görüntüleri izlerken utandım.

Olay İstanbul’da metrobüs yolculuğu sırasında geçiyor. Arkasındaki kadın yolcunun çantasından rahatsız olan genç bir yolcunun bunu dile getirmesiyle ortalık karışıyor. Genç adamın rahatsızlığını dile getirmesine oldukça sinirlenen kadının, genç adama bağırarak hakaretler yağdırması, hızını alamayarakadama vurmaya başlaması karşısında küçük dilimi yutacaktım.

Adama bir kez de vurmuyor, birkaç defa var gücüyle vuruyor. Adam ise her şeye rağmen nezaketini koruyarak vurmaması konusunda ikaz ediyor. Ama karşısındaki kadın, bunu anlayabilecek durumda değil, kendini kaybetmiş. Dille saldırıyor, yetmiyor elle saldırıyor, o anda imkânı olsa adamın derisini canlı canlı yüzecek.

Bir kadın nasıl olur da bu kadar edepsizleşebilir, insanlıktan çıkabilir; kendisini güçlü kılan nezaketini, zarafetini terk edip çirkefleşip çirkinleşebilir?

Bu kadın; şimdi bu ahlaksız, edepsiz, şirret tavrı üzerine bir de beni taciz etti diye şikâyetçi olsa adamı sorgusuz sualsiz içeri tıkarlar!.. Adam karşılık verse “kadınaşiddet” diye höykürür feministler ve feminen ruhlu erkeğimsiler!..

Kadına şiddet, erkek şiddeti, kadının beyanı esastır, kadına pozitif ayrıcalık vb. diye diye kadınların önemli bir kısmını canavarlaştırdı sistem.

Şiddeti insanlık sorunu olarak almayıp kadına şiddet diye kategorize ederseniz; erkeği canavar, psikopat, vahşi hayvan gibi lanse ederseniz toplumun köküne dinamit koymuş olursunuz ve ne zaman, nerede patlayacağını da bilemezsiniz!..

Şiddet sorununu, hiçbir bilimsel veri olmadan “erkeğin kadına uyguladığı şiddet” diye ağzınızdan salya akıta akıta TV’lerde, sosyal medyada köpürtürseniz; kadını erkeğe, erkeği kadına düşman hâle getirirsiniz.

Ülkedeki şiddet oranı nedir? Şiddetin ne kadarı erkeğe, ne kadarı kadına karşı uygulanıyor? Şiddetin temelinde yatan sebepler nelerdir?

Şundan kesinlikle eminiz ki kadına şiddet, toplam şiddet vakaları içinde çok az bir yer tutuyor.

Kadınların erkeklere oranla daha az şiddete başvuruyor olması, kadınların fiziken güçsüz olmasından kaynaklanıyor. Fırsatını bulunca erkekten farkı kalmadığını, hatta erkeği mumla arattığını yaşanan vakalardan anlıyoruz.

Doğurduğu çocuğu çöpe atanlar, öldürüp sağa sola bırakanlar; sevgilisiyle bir olup kocasını katleden kadınlar, kocasını fırında yakanlar vb. vakalar, kadınların da fırsatını bulunca neler yapabileceğini ortaya koyuyor.

Allah sonumuzu hayretsin!..

Not:Metrobüsteki genç adamın sabrına, efendiliğine hayran kaldım. Genel Müdürümüz Orhan Pekçetin Bey ve Genel Yayın Yönetmenimiz Erem Şentürk Bey’e teklifimdir: Gazete olarak bu genç adama törenle “yılın en sabırlı adamı”plaketi verelim ve bunu her yıl geleneksel hâle getirelim.