Persler Hazreti Ömer’den dolayı Araplar’dan, Yavuz Sultan Selim’den dolayı da Türkler’den nefret ederler öncelikli amaçları da bu iki milletten intikam almaktır.

İngiliz ve Yahudi ailelerden oluşan küresel güçler devletlerini ele geçirdikleri Müslümanlar’ı yüzyıldır, bir yandan fakirleştirdiler diğer yandan da gerekli eğitimden mahrum ederek cahil bırakma yoluna gittiler. Yakın bir gelecekte halifemiz olacak Fetullah gülen aracılığıyla meşrulaştıracakları Batılı yaşam tarzını da muasır medeniyet diye sunarak değişimimizin altyapısını hazırladır.

Bu şekilde bizi asimile edip sıfırdan bir millet meydana getirmiş ve düşmanlarını ebediyen yok etmiş olacaklardı ama Tayyip Erdoğan belki farkında bile olmadan dahil olduğu bu oyunu bozdu. Son gelişmeler bugün çok daha vahşi bir plan yapılmış olduğuna  işaret ediyor. Bu yazı da onların bu planlarını bozmak için atılan bir taştır, inşallah menziline varır ve bu oyun bozulur.

Küresel güçlerin büyük köpeği ABD Ortadoğu’yu her biri farklı zihniyette ama aynı amaca hizmet eden terör örgütleriyle dolduruyor. DAEŞ Şiiler’i, Haşdi Şabi de Sünniler’i öldürdü ama birbirlerine engel olmadılar. İkisi de yaptıkları vahşeti görüntüledi ve görüntüleri servis etti. PKK’nın DAEŞ’le Suriye’nin kuzeyinde oynadığı savaşçılık oyununun amacı ise Türkiye’nin Müslüman Araplarla fiili bağını kesmek için aralarına bir PKK devleti kurmaktı, Fırat kalkanı operasyonuyla şimdilik bunu önledik ama plan hala bozulabilmiş değil.

Bakın lafı dolandırmayacağım, yazabildiğim kadar açık ve basit yazmaya çalışacağım. Küresel güçlerin amacı asimile edemedikleri Müslümanlar’ı büyük bir Şii Sünni savaşıyla katletmektir. Bugün yaşadığımız acı olayların hepsi de bu büyük savaşın ön hazırlığıdır. Bu oyunun yönetmen koltuğunda ABD, başrolünde ise İran devleti var. Fark ettiyseniz Şiiler demiyorum İran devleti diyorum. İran için Pers kimliği Müslümanlıktan da Şiilik’ten ötedir ve Şiilikleri Hz. Ali sevgisi üzerine değil sahabe düşmanlığı üzerine inşa edilmiştir.

Persler Hazreti Ömer’den dolayı Araplar’dan, Yavuz Sultan Selim’den dolayı da Türkler’den nefret ederler öncelikli amaçları da bu iki milletten intikam almaktır. Bunu bilen küresel güçler özellikle son birkaç yılda İran’ın Arap ülkeleri üzerindeki etkisini artırdı. Irak’ta devletin, Lübnan’da ve Bahreyn’de de halkın üzerinde büyük etkisi olan İran, Yemen gibi ülkelerde de silahlı milislerini güçlendiriyor. Bunu Şii kimliğiyle yaparak da Şiilerin en büyük devleti haline geliyor.

Persler Müslüman değildir, Nusayriler Müslüman değildir, DAEŞ Müslüman değildir. Bunların, mezhep kimlikleriyle çocuklara bile işkence yapıp görüntülerini servis etmelerinin sebebi Sünniler’le Şiilerin birbirlerine olan nefretini kızıştırmaktır. Bu şekilde hem Şii halkları İran’ın kucağına itip İran’ı güçlendiriyorlar hem de yakın gelecekte planladıkları büyük Müslüman katliamına zemin hazırlıyorlar.

Mezhep tartışmalarını en azından şimdilik ulemaya bırakıp bu oyunu bozmazsak çok da uzak olmayan bir gelecekte fitne ateşlenecek ve Müslümanlar Müslümanlar’ı katletmeye başlayacaklar. İslam ideoloji değildir, bir an önce dini aidiyet hisseden şuursuz bireyler olmaktan vazgeçip bilinçli Müslümanlar haline gelin yoksa yine kaybedeceğiz. Selam ve dua ile…