Boşanma davalarında, müşterek çocuğun velayeti ve çocukla şahsi münasebet tesisi önemli bir yere sahiptir. Boşanma davasına bakan hakim, dosya kapsamı ve sosyal inceleme raporlarını da dikkate alarak bu konularda bir düzenleme yapacaktır.

Şahsi münasebet tesisi, çocuğun anne baba sevgi ve şefkatinden mahrum kalmaması ve sağlıklı bir birey olarak yetişmesi açısından çok önemli bir haktır.

ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNDE HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMI VE UYGULAMADAKİ DURUM

Uygulamada, çocukla görüşme hakkını kullanan ebeveynlerin, bu hakkı kötüye kullanarak, çocuğun ruhen ve bedenen zarar görmesine sebep olduğunu, hatta güvenliğini tehlikeye attığını üzülerek gözlemliyoruz.

Peki, boşanma kararı verildikten ve bu davada çocukla kişisel ilişki düzenlendikten sonra bu kararın değiştirilmesi, şahsi münasebet tesisinin kaldırılması ve sınırlandırılması için yeniden dava açmak mümkün müdür?

Bu sorunun cevabı, özellikle boşanma davasında verilen kararın istinaf ve temyiz aşamalarında olduğu yani henüz şekli anlamda kesinleşmediği, özellikle de çocuğun güvenliği ve sağlıklı gelişimi açısından aciliyet arz eden durumlarda önem kazanmaktadır.

Bu tür durumlarda, mahkemeler tarafından çoğu zaman, boşanma davasında verilen karar ve özellikle de kararın henüz kesinleşmemiş olduğu gerekçe gösterilerek, açılan davalar esasa girilmeden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmekteydi.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNDENEMSAL KARAR

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi 15.11.2019 tarihinde 2019/1068 E ve 2019/1731 K sayılı kararı ile bu konuda emsal bir karara imza atmıştır. Dilerseniz henüz oldukça yeni olan bu emsal karar ışığında ve mevzuatımız çerçevesinde konuyu kısaca değerlendirelim.

Kararda, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair kararların kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile çocuğun üstün yararının gerektirdiği her hal ve koşulda dava açılabileceğini, açılmış olan davalarda daha sonra koşulların değişmesi halinde yeni olguların incelenmesi gerektiğini, boşanma kararından sonra da kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebini haklı kılacak durumların oluşması halinde, mahkemelerin ihtilaf çözme görevlerinden kaçınamayacaklarını bu anlamda kişisel ilişki tesisine dair önceki kararların kesin hüküm oluşturmayacağına hükmedilmiştir.

Sonuç olarak, çocuğun üstün yararına göre sonradan değişen durum ve koşulların oluşması halinde şahsi münasebet tesisi kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve sınırlandırılması amacı ile dava açmak mümkün olacaktır.

DAVADA NELER TALEP EDİLEBİLİR?

Çerçevesi özellikle TMK 182, 183 ve Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa Konseyi Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa sözleşmesi ile çizilmiş olan çocukla kişisel ilişki tesisi kararından sonra, çocuğun üstün yararı ve esenliğinin gerekli kıldığı durumlarda, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması, kişisel ilişki tarihlerinin değiştirilmesi talep edilebileceği gibi uzman gözetiminde kişisel ilişkinin kurulması da talep edilebilecektir. Aslında burada da ana esas yine çocuğun üstün yararıdır.

Tüm çocukların huzur, güven ve sevgiyle yaşayacağı bir dünya dileğiyle…