Dünya bir sebepler silsilesine bağlı bir düzenle işler bence kâri. Yani olan her ne varsa bir sebebin sonucudur. Ve bu olanların hiçbirinde tesadüfe yer yoktur. Öyle boşuna ve başıboş bırakılmamıştır yaratılan hiçbir şey. Dini manada bakınca da şöyle demek lazım ki Allah hiçbir şeyi sebepsiz yaratmamıştır. İşin bir kader boyutu ve bazen kavrayamadığımız tarafı olsa dahi bunlar da dünya gözüyle bir nedenin ortaya çıkardığı sonuçlardır.

Eski ve gönlü güzel insanlar “Ayağına taş değse gönlünü yokla” demişler. Boşuna ve öylesine bir söz değil bu. Aslında ardında büyük bir felsefe var. Olan ne ise insanın daha evvel yaptığı bir şeyin sonunda ve sonucunda olmuştur yani. Başıma bu da geldi, bu bela da beni buldu diye hayıflanmanın bir manası yok yani. Hep bir yerlerde suçlu aramak belki de asıl faili görmeyi engelleyen bir perdedir.

Ben öyle zannediyorum.

Şimdi bunları yazarken aklımda aslıda onlarca olay var. Elbette böyle peşi sıra çok fazlasını da sayabilirim. Ama şöyle bir bakınca, bütün bir senedir yaşadıklarımız ve yaşamaya devam ettiklerimiz boşuna değildir diye düşünüyorum ben. İçinde zerrece inancı olanların bilmesi gereken de belki bu. Yani bu kadar sıkıntı, bu kadar dert ve bu kadar olanlar acaba neden diye sormak gerekir. Biz ne yaptık da bunları yaşıyoruz? Hangi taşı yerinden oynattık da bu duvar üzerimize yıkılıyor ve hangi düzeni bozduk da bir türlü düzen tutturamıyoruz?

Bunlar zor sorular ve toplum olarak sormanın yanında herkesin de kendi içinde ve kendine soracağı, kendini bir muhasebeye çekeceği sorular bunlar.

Hepimizin bildiği bir söz var ve bütün bu yazdıklarımın özeti bence;

“Kula bela gelmez Hak yazmadıkça

Hak bela yazmaz kul azmadıkça”

Kimseyi bilmem ama bana bu yaşadığımız süreci anlamak için çok manidar geliyor bu söz. Yani biz ne edersek edelim Allah “ol” demedikçe olacak bir şey yok. Doğru lakin bir de şu var ki hiçbirini de sebepsiz vermez Allah.

Şunu kabul edelim ki bize bir şeyler oldu. Garip bir şeyler hem de. Düz giden yoldan kenarlara yalpaladık ve yine de suçu yolda arıyoruz. Kendi kimliğimize, kendi geleneğimize, kendi inancımıza uymayan uymayacak onca şey yapıyor ama yine de en önde sloganlar atmayı kimseye bırakmıyoruz.

Bunca yaşadıklarımızda bizim hiç suçumuz yok mu yani?