Arkadaşımın önerisiyle başladığım “Kurt Bakışı” isimli kitabın sonlarına yaklaşmıştım. Kitabı okuyanlar bilir; baştan sona Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının 12 Eylül sonrası Mamak’ta yaşadıklarını konu edinmiş bir kitaptır. Tabi insan genç yaşlarda bu tür kitaplar okuyunca kahramanlığa merak salıyor. Ama kahramanlık planlanan bir şey değil zamanla öğreniyor insan. Misal; Ömer Halisdemir ve ya Fethi Sekin kahramanlığı planlamış mıdır?

***

Çok samimi olduğum arkadaşımla bir plan yapmıştık. Kitap bittikten sonra yakın zamanda bir Ankara ziyaretimiz olacaktı. Bu programımızda merhum Yazıcıoğlu’nu da ziyaret edecektik. Arkadaşımın babası Çetin amca merhumun zamanında yanında bulunmuş dava arkadaşlarından birisiydi. Bize o referans olacak ve Yazıcıoğlu ile görüşecektik. Derdimiz siyaset falan değildi; sadece kitaptaki kahramanı yakından tanımak istiyorduk.

***

Yanlış hatırlamıyorsam ders bitmiş yurda dönmüştük. Arkadaşım Ömer, bir anda odadan içeriye girdi ve “Yunus, televizyon odasına gel çabuk” dedi. Koşarak gittim. Son dakika haber geçiyordu televizyonlar; Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer dört kişiyi taşıyan helikopter Kahramanmaraş’ta düştü. Helikopteri arama çalışmaları sürüyor. Arkadaşla göz göze geldik buz tuttu ortam. Günlerce sürdü o helikopteri arama çalışmaları! İğneyi bulan teknolojide buz tutmuştu adeta! Merhumun cenazesine katılamadım ama bir hafta sonra Başkentteki ziyaretimizden sonra mezarı başında dua ettim.

***

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ni kazanınca çok sevinmiştim. Malûm, Yazıcıoğlu Sivaslıydı. Mutlaka denk getirecek ve annesinin elini öpüp hayır duası alacaktım. Fakat Fidan anne Ankara’da ikamet ediyormuş. Sonradan öğrendim. 2013 yılı yazında yerel bir gazetede staj yaparken bir haber geldi. Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ün oğlunun düğünü varmış. Tabi bizde hemen düştük haber peşine. Salonda bir masa dikkatimi çekti. Gelen devlet büyükleri o masaya uğruyordu. Kalabalıktan tam seçilmiyordu. Öğrendim ki; Yazıcıoğlu’nun annesi ve ağabeyi o masada oturuyormuş. Kalabalığı yararak masaya ulaştım ve Fidan annenin elini öptüm. “Allah senden razı olsun Fidan anne yetiştirdiğin evlat için” dedim. Fidan anne 2015 yılında ebediyete yürüdü. Allah rahmet eylesin.

***

Yıllar geçtikçe merhumun ölümünün aslında kaza olmadığına dair onlarca ibare çıktı. Helikopterin başında bekleyen askerlerden bazıları daha sonra 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast için harekete geçen ekibin içinde yer almışlardı. Üstelik hâla kara kutu gizemi çözülebilmiş değil. İnsan, koronavirüsün gündem olduğu şu günlerde sormak istiyor; Yazıcıoğlu’nu hangi virüs öldürdü? Sanırım en doğru yorumu merhumun yakın bir arkadaşı yaptı; Yazıcıoğlu 15 Temmuz’a giden süreçte yol temizliği için şehit edildi. Çünkü biliniyordu ki; Muhsin Başkan halka namlusunu çeviren tanka selam durmaz. Velhasılıkelam bu dünyadan bir Muhsin Yazıcıoğlu geçti… 11 yıl önce bugün hayata veda eden Yazıcıoğlu merhuma ve diğer 4 kişinin ruhlarına El Fatiha..Kalın sağlıcakla..