Festivaller sinemanın taşıyıcı ayaklarından biri. Festivaller yoksa bağımsız sinemanın varlığından da söz etmek mümkün değil. Festivaller o denli önemlidir ki, en önemli Hollywood sinemacıları bile büyük festivallerde jüri olarak boy göstermek, bağımsız filmlerde rol almak için can atar.

Ülkemizde de durum farklı değil. Ticari sinema gişede mevcudiyetini bir şekilde sağlıyor. Diziler, sektörü ayakta tutuyor. Festivaller ve bağımsız sinema ise bu iki unsurdan sıra geldikçe kendini var edebiliyor.

Salgın sürecinden en çok etkilenen sektörlerden birinin sinema olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bu durum festivalleri de doğrudan etkiliyor. Son olarak Adana Altın Koza Film Festivali büyük oranda çevrimiçi düzenlendi. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin nasıl tamamlanacağı net değil. Boğaziçi Film Festivali de yaklaşıyor ve ortama göre düzenleme değişebilir. İstanbul Film Festivali bir ay kadar önce organizasyonunu çevrimiçi taraflarıyla birlikte tamamladı.

Kısa film festivalleri bir şekilde mecra bulabiliyor kendine fekat uzun metraj yarışmaların ülkemizde gittikçe azalmasına ve verilen önemin kaybolmasına anlam veremiyorum.

Malatya Film Festivali 2 sene önce çok iyi bir duruma gelmişti. Geçtiğimiz sene uluslararası bölüm ve forum kısmı kaldırıldı. Bu sene ise yapılıp yapılmayacağı belli değil. Zaten festivalin destekçisi yerel yönetimin bu hususta bir heyecanı olmadığı da aşikâr.

Benzer şekilde yerel yönetim desteğini kaybeden Kayseri Altın Çınar Film Festivali de uzun metraj kısmını kaldırmak zorunda kaldı.

Kimi festivaller çaresizlikten küçülüyor, kimi ise himaye edenlerin yaklaşımı sebebiyle…

Hal böyleyken hala sinemanın ne kadar önemli olduğundan dem vuruluyor.

Sinema demek sadece gişe manasına gelmiyor. Sinema sanatının yaşam alanı festivallerdir. Ticari kaygılara mahpus kalmadan sanat üretimi yapılabilmesi için bu organizasyonlar şart. Pandemi ortamında dahi devam etmesi gerekiyor. Sinema salonunda ya da açıkhava sinemasında gösterim imkânları sonuna kadar zorlanmalı. Mümkün olmazsa çevrimiçi olarak festivaller devam etmeli.

Festivallerin çoğalması, üretilen filmlerin daha fazla kürsü bulması gerekirken, ülkemizde sayıları azalıyor, kapsamları daraltılıyor.

Pandemi ortamının imkân olarak çevrimiçi uygulamalarla bereketlenmesi gerekirken, birçok mecra bunu bahane ederek organizasyonları yapmama peşinde.

Olması gereken…

Şu ortamda da festivallerin çoğalmasıdır. Çevrimiçi uygulamaların masrafı da gerçeği kadar yüksek olmadığına göre…

Neden yapılmadığını hakikaten merak ediyorum…