Yedek parça üret. Otomobilin kapısını, geminin güvertesini, helikopterin pervanesini üret. Hatta savaş uçaklarının dahi tüm parçalarını üret. Fakat motor asla. Kalbinden uzak dur araçların. Neyine gerek? Ne lazımsa verir Batı’daki ağabeyler nasıl olsa.. Türkiye’ye biçilen rol buydu yıllarca.

Ülkemizin helikopterde kullanılacak ilk yerli motorunu üreten TUSAŞ’ın tam 47 yıl önce kurulduğunu biliyor muydunuz? Hedefi, Savunma Sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmakmış kurulduğunda. Tam yarım yüzyıl geçti bu hedefin üzerinden. ABD’den satın aldığımız savaş uçağı F-16’ların kısmi üretimlerinin yapılabilmesi için 1984’te ortaklaşa kurduğumuz şirkette ilk büyük değişiklik 2005’te gerçekleşmişti. AK Parti iktidarının ikinci yılında TAI’nin tüm yabancı hisseleri satın alınarak millileştirilmiş ve bu tarihten sonra hızlı bir teknolojik devrim gerçekleştirilmişti.

YERLİ MOTOR KİME BATTI?

O gün için hayal gibi görünen ilk yerli savaş helikopterimiz ATAK, insansız hava aracımız ANKA, gözlem ve keşif uydumuz GÖKTÜRK, TUSAŞ’ta imal edildi. Yüzlerce mühendisimizin de içinde yer aldığı 10 bin fedakar insanımız gece gündüz çalışarak, FETÖ’cü darbecilere demir yumruğu indirdiğimiz Ankara’nın Kahraman Kazan’ındaki bu tesiste şimdi ilk yerli motorumuz olan TEI-TS1400’ü ürettiler. Böylece makus talihimiz yenildi. İki yüz yıllık hayalimiz gerçekleşti.

Fakat bu büyük devrime dahi bütün bir toplum olarak sevinemedik. Keşke kötü talihimiz sadece sanayimizle alakalı olsaydı. Bizim en büyük talihsizliğimiz, ömrümüzün böylesi bir muhalefete denk gelmesiymiş meğer..

Tank palet fabrikasının işletmesini, bir süreliğine milyonlarca dolarlık yatırım yapacak olan Türk şirketine verilmesini “katar katar satılmak” olarak gösterenler, Avrupa’dan İBB için 20 milyar TL borç almayı başarı olarak anlatıyorlar kitlelerine.

Söyler misiniz, dünyada helikopter motoru üretebilen birkaç ülkeden birisi olmamızdan kim rahatsızlık duyabilir?

Yorulmayın, ben söyleyeyim: Bu motorların internetteki videoları izleyerek dahi yapılabileceğini söyleyen gerizekalılar. Bir de su katılmamış vatan hainleri.

DÜŞMANLARIMIZI GÜLMEKTEN ÖLDÜREBİLİRLER

SİHA’larımız Karabağ’daki 30 yıllık Ermeni işgalini sonlandırırken, biz ise milletçe “yalan rüzgarı” seyretmek zorunda kalıyoruz. Bundan kötü talih mi olur?

CHP, Brezilya dizilerine dönen “tecavüz” çirkinliğini örtbas etmek için İmamoğlu’na suikast tiyatrosundan sonra, Kılıçdaroğlu’nun “dinlendiği” iddiasını diline doladı. Söyler misiniz? İmamoğlu’nu hangi düşman öldürsün? Kılıçdaroğlu’nu kim dinlesin? Ne yaptılar?

PKK’yı doğduğuna pişman eden SİHA’ları mı ürettiler? Kandil’i, Sincar’ı, 40 yıllık terör üssü Afrin’i teröristlerin başına mı geçirdiler? Karadeniz’de doğalgaz bulan gemi filosu mu kurdular? Sömürgecilerin oyununu bozmak için Somali’de, Libya’da askeri üsler mi inşa ettiler?

Güldürmeyin.

Kılıçdaroğlu mu? Hani korsanlık yapıp Türk gemisini durduran Yunan askerine hak verdiği için Yunan gazetelerinin alkışladığı parti lideri mi?