Öz Türkçe makale nasıl yazılır!

Çalışmaların devamında 150 Türkçe eser tercümeleri ve eski Öz Türkçe lehçelerine ait sözlükler incelenerek 90 Bin kelime daha toplandı.

Dilin Öz Türkçeleşmesi için gazetelerde anketler düzenlenerek okuyuculardan Türkçe kelimelerin Öz Türkçe karşılıklarının bulunması istendi.

Elde edilen hasılanın tamamı ‘Osmanlıcadan Türkçeye Söz Karşılıkları Tarama Dergisi’nde yayımlandı.

21 Haziran 1934’te çıkartılan Soyadı Kanunu ile Türkçe soy isimler kütüklerden silindi.

Yeni soy isimlerin Öz Türkçe olması zarureti getirildi; vatandaşlara kolaylık olsun diye, ‘Öztürkçe Adlar’ ve ‘Öz Türkçe Adlar’ isimli iki kitap basıldı.

Ulus gazetesi ‘Ulus’un Dil Yazıları’ sayfası hazırladı, ‘Kılavuz Dersleri’ başlıklı makaleleri ‘Yeni Kelimeleri Nasıl Kullanmalıyız’ ismiyle kitaplaştırdı.

Bu kitapta yeni uydurulan kelimelerin ne anlama geldiği, nasıl kullanılması gerektiği açıklanarak cümle içinde misaller veriliyordu.

Bütün bunlarla beraber, ‘dil devriminin’ başarıya ulaşması için önemli bir adım daha atıldı.

Türkçe kelimelerin yerine hangi Öz Türkçe kelimelerin kullanılacağı radyoda, dil üzerine programlar hazırlanarak anlatılmaya başlanıldı.

Mustafa Kemal 1933’ten sonra gazetecilerden Öz Türkçe yazmalarını istedi.

Kendisi de Öz Türkçe konuşmalarıyla gazetecilere örnek oldu.

03 Ekim 1934’te Çankaya Köşkü’nde İsveç Veliahdı Prens Gustav Adolf’un şerefine verdiği yemekte yaptığı konuşma;

“Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum tükel özgü bir kıvançtır.

Burada kaldığınız uzca sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız.

İsveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır.

Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir.

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

Altes Ruayâl, Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır.

Ünlü babanız, yüksek kralınız beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prensesi Ingrid’in esenliğine, tüzün İsveç ulusunun gönencine içiyorum.”

Bilindiği gibi Mustafa Kemal 1934’te Kemal olan adını Kamal olarak değiştirmişti; Kemal Arapçaydı, Kamal Öz Türkçe ordu anlamına geliyordu.

Gazeteciler Öz Türkçe yazmaya başladı.

Nasıl yazıyorlardı?

Yazılarını daha önce nasıl yazıyorlarsa o şekilde tamamlıyor, ardından metni ellerindeki ‘Tarama Dergisi’nden karşılıklarını bularak Türkçe kelimelerin yerlerini Öz Türkçeyle kelimelerle değiştiriyorlardı.

Değiştirme işini bazen gazetedeki ikamecilere yaptırıyorlardı. Bu sefer ertesi gün ellerine aldıkları gazetelerdeki yazılarını kendileri de anlamıyorlardı.

Eğer kullandıkları Türkçe kelimelerin Tarama Dergisi’nde Öz Türkçe karşılığını bulamazlarsa Yunus Nadi’den yeni Öz Türkçe kelimeler uydurmasını rica ediyorlardı.