Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez koalisyonu koronavirüs salgını nedeniyle Yemen’de Perşembe gününden itibaren iki haftalık ateşkes ilan etti.

Koalisyon sözcüsü Turki el-Maliki, Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in “Kovid-19’un yayılmasını engellemek için” ateşkes çağrısı yaptığını hatırlatarak, ateşkesin uzatılabileceğini açıkladı.

Askeri müdahalenin başladığı Mart 2015’ten bu yana darbeci Husilere karşı ciddi anlamda bir başarı elde edemese bile bu ateşkes koalisyon güçlerinin “yenilgiyi kabul ettiği” veya “Yemen’den çekileceği” anlamına gelmiyor.

Çünkü Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen üzerinde farklı emelleri var.

Ateşkesin sebebi koronavirüs salgını.

Dünyadaki birçok ülke gibi Suudi Arabistan da bugünlerde Kovid-19’un daha fazla yayılmasını önlemeye çalışıyor.

New York Times gazetesi kraliyet ailesinden 150 kişide virüs tespit edildiğini ve Kral Selman bin Abdülaziz’in Cidde yakınlarında bir adada kendini izole ettiğini yazdı.

Riyad’ın öncelikle salgınla mücadele üzerine yoğunlaşması gerekiyor.

Fakat iki haftalığına dahi olsa tarafların ateşkese tümüyle bağlı kalacakları şüpheli.

Nitekim Husiler ateşkes ilanından sonra Marib kentine balistik füzeyle saldırdı.

Yemen ordusuyla birlikte hareket eden bazı kabileler de Husilere nefes aldıracağı gerekçesiyle ateşkese karşı.

Ordu ise Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbih Mansur Hadi’nin talimatları doğrultusunda ateşkese bağlı kalacağını açıkladı.

Uzun süredir Riyad’da ikamet eden ve geçici başkent Aden’e dahi dönmesine izin verilmeyen Hadi’nin koalisyonun iradesine boyun eğmeme gibi bir şansı zaten yok.

Fakat bu durumun hükümet içinde her gün daha çok rahatsızlığa yol açtığı görülüyor.

Yemen hükümetinden 12 bakan, Hadi’ye mektup göndererek Başbakan Muin Abdülmelik’in “yasa dışı” uygulamalarına dur demesini istedi.

Mektubun uydurma olduğu iddiasının ortaya atılması üzerine ses kaydıyla açıklama yapan Yemen İçişleri Bakanı Ahmed el-Meyseri, iddiayı yalanladı ve Hadi’ye gönderilen mektubun gerçek olduğunu, Abdülmelik’in başbakanlık görevini sürdürmesini kabul etmeyeceklerini söyledi.

Koalisyon güçlerinin yanlışlarını eleştirenlerin başında gelen Ulaştırma Bakanı Salih el-Cebvani, Başbakan tarafından görevden alınmak istenmesi üzerine istifa etmişti.

İlk istifa eden bakan olan el-Cebvani, geçen yıl Aralık ayında Türkiye’deydi.

Ziyaret sonrası yaptığı açıklamada Yemen’deki havaalanları, limanlar ve yolların geliştirilmesi için Türkiye’yle anlaşmalar imzalanacağını, bunun için Türklerden ve Yemenlilerden oluşan bir teknik komite oluşturulduğunu söylemişti.

O ziyaret ve el-Cebvani’nin açıklamaları Riyad ve Abu Dhabi’yi fazlasıyla rahatsız etti.

Abdülmelik başkanlığındaki hükümetten bir yetkili, Yemenli bakanın ziyaretinin “kişisel” olduğunu ve açıklamalarının hükümeti bağlamadığını ileri sürdü.

Yemen’de Başbakan ve bakanlar arasında yaşanan krizin temelinde bakanların Suudi Arabistan-BAE vesayetine karşı çıkmaları yatıyor.

Riyad ve Abu Dhabi’ye itiraz edenler Başbakan tarafından tasfiye edilmeye çalışılıyor.

Kısacası, Muin Abdülmelik Yemen Başbakanı gibi değil koalisyonun atadığı bir “sömürge valisi” gibi hareket ediyor.