Malumunuz üzere zaman dilimi olarak üç aylar içinde bulunuyoruz. Bu da demektir ki, Ramazan ayına sayılı günler var. Çevrenize, sözlü ve yazılı medya organlarına şöyle bir baktığınızda bunu hatırlatan yansımaları, haber ve reklamları kolayca görmeniz mümkün. Ve tabii ki Ramazan ayının gelişini her zaman olduğu gibi ‘’İftarda, sahurda ne yiyeceğiz? Nasıl açlığı hissetmeden oruç tutalım?” şeklindeki, o yıllardır bir türlü cevap bulunamayan büyük ve derin sorularla karşılıyoruz. Bir yandan da ‘’kilo almadan ve rahatsızlıkları ciddileşip hastanelik olmadan” bir Ramazan geçirmeyi hayal ediyor çoğu kişi. Ama maalesef olmuyor!

Aslına bakarsanız beslenme, yani kısaca “Ne yiyeceğiz, nasıl yemeliyiz?’’ soruları sadece Ramazan ayında düşünülmesi gereken konular değildir. Sağlıklı beslenme, insanın hayatını sağlıklı idame ettirmesi için “olmazsa olmaz” bir konudur. Ve bunun en temel şekilde öğrenilip, ömür boyu devam ettirilmesi gerekir. Zaten toplumumuzda beslenme konusundaki endişeler, maalesef vücut sağlığını devam ettirecek hedeflerden tamamıyla uzak, sadece “değişik bir tat, lezzet ve değişik süs ve tasarımlarla’’ hazırlanmış sofraları nasıl donatırız hedefine yöneliktir.

Sağlıklı beslenmek, bu konudan çok uzak olanların iddia ettiği gibi üst düzey maliyetleri olan ve hazırlaması zor olan tariflerden oluşmaz. Gerçek anlamda, bilgili ve bilinçli bir şekilde sağlıklı beslenmek, hem çok daha kolay hem çok daha ucuz, hem daha pratik ve hem de daha eğlencelidir. Bunu, gruplara interaktif olarak yaptığımız “Sağlıklı Mutfak Atölyeleri”ne katılanlar bizzat tecrübe ediyorlar. Hem de mutfakla ve yemek pişirmekle ilgili hiç tecrübesi ve bilgisi olmasa da.

Sebebine gelince, atölye uygulamalarımızda da anlattığımız gibi sağlıklı beslenmede az miktarla doyarsınız. Çünkü hücrelerinizin ihtiyacı olan besin maddelerini içeren bir menü, beyninizde doyma sinyalini kısa sürede oluşturur. Doymak, hep yanlış tanımlandığı üzere daha çok katı ve midede hacim tutan besinler yemek değildir. Gerçek anlamda sağlıklı beslenmek, vücudun ihtiyacını karşılayan, yeterli vitamin ve mineral çeşitlerini kapsayan, zamanlama ve bileşim olarak uyumlu olan bir beslenme biçimidir. Dolayısıyla sağlıklı bir menü hazırlamak için uzun pişirme sürelerine de ihtiyaç yoktur, yani hızlı ve pratik bir şekilde hazırlayabilirsiniz. Ve bu şekilde sağlıklı beslenmek elbette ki daha ucuzdur. Çünkü özellikli veya biraz maliyetli bazı besin maddeleri, sebzeler de kullansanız, bunların yüksek besleyici içeriği sebebiyle doyma sinyali daha kolay oluşacaktır.

Bu konunun ana mantığını kavrayan katılımcılarımız aynı zamanda bu işin çok da eğlenceli olduğunda hem fikir durumdalar. Çünkü neyi, nasıl, ne zaman ve ne ile beraber yemek gerektiğini hem yaparak tecrübe ediyorlar, hem de sebepleriyle birlikte öğreniyorlar. Bu bilgilerle kendi özel menülerini de oluşturma imkânını buluyorlar.

Şunu unutmayın… Sağlığınıza en iyi yatırımı, gerçek bilimsel bilgilere dayanan sağlıklı bir beslenmeyi sürdürerek yaparsınız. Bu şekilde hem hastalıklardan uzak bir hayatın keyfini sürersiniz, hem de ömür boyu ‘’kilo aldım, diyet yapayım’’ derdiniz olmaz ve ayrıca varsa da şikâyetlerinizin yavaş yavaş iyileştiğini, ortadan kalktığını görürsünüz.

Yoksa, “Biz yine böyle iyiyiz, istediğimizi yiyelim, kimse yediklerimize dokunmasın, hasta olursak ilaç alırız, kilo alırsak diyet yaparız” şeklindeki düşünce ve hayat tarzıyla, ne ilaçlardan, ne de işe yaramaz ve işe yaramayacak olan “kibrit kutu’’lu beyaz peyniri olan diyet listelerinden ve de maalesef hastanelerde poliklinik sırası beklemekten kurtulamazsınız. Çektiğiniz acılar da cabası. Yol yakınken “Sağlıklı Beslenme’’ tabelasının gösterdiği yönü takip edin ve sağlığınıza yatırım yapın.

Çünkü gerçekten “yedikleriniz ilacınız’’dır. Bunu, bu konuda bizzat rehberlik yaptığımız kişiler, kendi hayatlarındaki muhteşem iyileşmelerle tecrübe ediyorlar…

Yazarın web adresi: www.emineakin.com