Bilenleriniz bilir Beylikdüzü’nde İBB Başkanı’nın inşaat sektöründe hayli gelişmiş bir işadamı olduğunu. Hatta kendi soyadını taşıyan inşaat firmasının dışında başka inşaat firmalarıyla da ortaklığının olduğu ve çokça AVM’ler inşa ettiklerini de duymuşsunuzdur. Problem yok olabilir adam neticede müteahhit.

Asıl problem olan nokta ise Kanal İstanbul üzerinden başlatmış olduğu sahte yeşil ve doğa sevgisi. Hatta bir adım daha ileri giderek ucuz bir şekilde çocuklar üzerinden kurgulanmış olan oyunu gündeme getirdi. Kırtasiyeden alışveriş yapması, okulda çocukları ziyaret etmesi ve en sonda dayanamayıp 3 çocuk babası Ekrem’e Kanal İstanbul’u dayatamazsınız söylemi çocukları kullanıp Kanal İstanbul Projesi önüne kalkan yapmaya çalışması kısa süre içinde faş oldu.

İşin bir diğer garip tarafı da Kanal İstanbul Projesine Almanya ve İngiltere şiddetle karşı çıkmaktadır. Ve İBB Başkanı geçtiğimiz günlerde bu iki ülkeden kredi aldı. İBB Başkanı bu kredileri alırken Kanal İstanbul’u engellemek üzere Batı’ya söz mü verdi? Zira başka türlü bir insan nasıl hem kendi çocuklarını hem de başkalarının çocuklarını kullanıp bir tehdit unsuru haline getirsin ki? Gezi’de satılık ruhların önlenecekler listesinin başında gelen Kanal İstanbul Projesi sandığımızdan çok daha önemli bir neşter Türkiye için. Demek ki!

Kanal İstanbul; Lozan da boğazların boynuna geçirilmiş vesayet halkasının parçalanması demektir. Kanal İstanbul yarım kalmış bir hesap demektir. Sufle ile hareket eden figüranların cırlaması ondandır. Ama endişeye mahal yok; daha suya bile zam yapamayan biri Kanal İstanbul’u nasıl engellesin!