Bazıları kan gördüğüne define bulmuş gibi sevindi. Bozdurup bozdurup namlu ucunda harcayacakları beden buldular kan sarrafları. İç hatlarımıza en dahili dua “Allah sapladığınız mayınları, döşeyenin ruhunda patlatsın”. Şu mevsimin stajyer kandan adamları lapa lapa ölüm yağdırırken Allah şimşeğini gaddarlığınıza çaksın çaksın ki, karanlığın kaç mazlumun kefeni olduğunu anlayasınız.

Dün, kuyulardan Yusuflar çekilsin diye âyetler okundu o meydanda. Sen neden orda değildin? Bu berrak denizden kanı ayıran âsâlar, Musa’nın duasına tutunsun diye o meydandaydık. Sen neden orada değildin? Allah’ın dağını barıştan esirgeyen, yürüyen cephanelere karşı meydanlardaydık. Sen neden orada değildin? Mesela sazının tellerini barışa vuran sapan olarak kullanan romantik kan aktörü neden orada değildi? Ya da derdinin ne olduğunu anlayamadığımız kaosun bahçe katı neden orada değildi?

Ne siyasi bir slogan ne de bir pankart, sadece barış âyetleri için toprağın ciğerlerine sinecek kuvvetli bir besmele çekildi, sen neredeydin?

HDP’nin ekran koruyucuları neredeydi mesela? Öfkeli Şirin, Payzın. Haber bültenlerini kanlı geçmeyi seven sıkma portakal neredeydi mesela. En ücralardaki abajurla playback yapabilen sosyete aydını Altan neredeydi?

Bu ülkede barış istediğini söyleyen kan tellallarının zihinleri, kalemleri, kalpleri silah deposu. Allah aşkına sizi ne mutmain eder? Milyonlarca insan oraya ne için gitti, sizler gibi kan üstünde piknik yapmaya değil, Allah’ın âyetiyle çağırdığı kardeşliği orada biriktirmeye, orada haykırmaya gittiler. Siz kanlı menüyü isterken hakikat sahipleri annelerin boğazlarındaki gözyaşı düğümünü çözmeye gittiler.

Al, kullan, göm. Sizin sloganınız bu!

Şimdi bütün babaları toplayın. Gözlerine bakın. Hepsinin gözleri ne söylüyor biliyor musunuz? Dağa vereceğimize sele veririz. Sizin gibilerin kullanıp masumluğundan bomba olacak bedenlerini parça parça göreceklerine, sele veririz diyecek kadar, acı beğenecek kadar ah dolu gözleri size karşı.

Siz “hadi öldün evladım da” elin kolun nerde? “Başını nereye koydular” diye  ağlayan babaları da repertuarınıza alın olur mu? Bunlardan size kanlı bir albüm çıkar, döndürüp döndürüp dinlersiniz. Bugün dağ entellerinizle sadece Twitter’da adam  toplayabilirsiniz; ama cami avlularından eksilerek,. Babalar sizi acılarından kovuyorsa onlar kadar baba değilsiniz.

Şimdi kim suçlu? Halkını silahlandırmaya çağıran fazla barışçıl(!) Demirtaş cephaneliği mi; yoksa halkını sağduyuya, teröre lanete çağıranlar mı? Demirtaş kanlı vizyona girmesi için yeni Kobani acıları sipariş ediyor ve izlemek istiyor, kan gişe yapsın istiyor. Kürt kardeşimiz kardeşini vursun, kan skoruna doymak istiyor.

Ve olan yine acısı bir annenin göğünde asılı kalanlara oluyor.  Bence haykırarak söylenmesi gereken yine o söz olmalı “Bizi her şeyimizden vurabilirsin; ama kardeşliğimizden asla.

Siz dağdan dağıtmaya çalıştıkça,

Biz bu kardeşlik bağında dün olduğu gibi sırtımızdan vurulsak da yine toplanacağız, yine toplanacağız.”