YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yurt dışındaki üniversitelere kayıt yaptıran öğrencilere ‘Pandemi sebebiyle Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş imkânı ‘sağlanınca, bazı üniversitelerin yatay geçişlerde usulsüzlük yaptığını söyledi.

Saraç, hangi ülkelerin hangi fakültelerinden, kaç öğrencinin, hangi üniversitelerin hangi fakültelerine yatay geçiş yaptırdığını tespit için üniversitelere soruşturma açtıklarını kaydetti.

Üniversitelerde sürekli devam eden başka bir yolsuzluk ve usulsüzlük yöntemi daha var…

Eğitim Danışmanlığı firmalarıyla Türkiye’ye getirilen yabancı öğrenciler üzerinden takibi zor fakat imkânsız olmayan haksız kazançlar elde ediliyor.

Başta öğrencilere üniversite tarafından verilecek Davet Mektubu karşılığı alınan para ile birlikte, kayıt parası, dil eğitim parası ve sair masraflar; vize, öğrencilerin üniversite başvuru ve bölüm tercihi işlemlerinin takip edilmesi parası…

Öğrencilere üniversite ve tercih ettiği bölüme göre paketler hazırlanıyor.

Paketler 1.000 Dolar ile 15.000 Dolar arasında değişiyor.

Ne var bunda mı diyeceksiniz…

Şu var;

YÖS – Yabancı Öğrenci Sınavı, hem yabancı uyruklu öğrenciler ve hem de iki yıl yurt dışında okumuş çifte pasaportlu Türk öğrencileri için Türkiye’de okuyabilmenin tek anahtarı.

ÖSYM, 2011 yılında YÖS sınavını üniversitelere bıraktı.

YÖS, YKS’den çok ama çok daha basit…

YÖS’e giren öğrenciler aldıkları puana göre bölümlere yerleştiriliyor. Sonra ek kontenjan ve sonra da ortalamaya göre…

Türkiye’deki bir öğrencinin YKS’yi kazanamadığı için giremediği bölüme yabancı bir öğrenci YÖS’ü kazanarak çok rahat şekilde girebiliyor.

Tabi bunun ekonomik tarafı daha ağırlıklı…

Üniversiteler yurt dışından öğrenci çekebilmek için eğitim danışmanlığı şirketleriyle ile anlaşarak, Türkmenistan, Afganistan, Arnavutluk, Bahreyn, Senegal, Bangladeş, İran, Libya, Cezayir gibi ülkelerden öğrenci davet ediyor.

Anadolu üniversiteleri şu sebeplerden dolayı yabancı öğrenci tercihlerine ağırlık vermiş durumda; en başta ekonomik sebepler, sonra uluslararası üniversite unvanı, sonra tanınırlık ve sonra kültür elçiliği…

Türkiye’deki üniversitelerde yabancı öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının yüzde 50’sini geçemiyor ama Anadolu üniversiteleri bu kontenjanı zaten dolduramıyor.

Aynı şekilde bölümlerde de yüzde 50 oranı var…

Peki, Türkiye’ye gelen yabancı öğrencilerin hepsi okumak için mi geliyor?

Yabancı öğrencilerin yarısından fazlası Türkiye’ye hayat şartlarını beğenmedikleri ülkelerinden kaçmak ve Türkiye’den Avrupa’ya kapağı atmak için geliyorlar.

Türkiye’de iş bularak hayatlarını kazanmaya çalışan öğrencilerin sayısı da az değil…

Kimileri işportacılık yapıyor, kimisi temizlik, çocuk bakıcılığı hatta üzülerek söyleyeyim kötü yollara düşenler de var.

Öğrenim süresi boyunca aldıkları oturum hakları dolduktan sonra başka bir üniversitenin YÖS’üne girerek süreyi dört yıl daha uzatıyorlar.

Şimdi sorum şu;

Üniversitelerimizde yabancı öğrenciler için hazırlanan Davet Mektubu adı altında bir ücret kalemi var mıdır?

Yoksa davet mektubundan alınan paralar nereye gitmektedir?

Eğitim Danışmanlığı firması ile üniversite arasında bir ‘al gülüm, ver gülüm mekanizması’ mevcut mudur?